Özgür ALTUNCU - Yaşar KAÇMAZ / İstanbul, () - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nda gerçekleştirilen "Rizeliler Buluşuyor" etkinliğinde medya ve muhalefet partilerine yüklendi. Erdoğan, "Ben Cumhurbaşkanıyım, her partiye eşit mesafedeyim. Ama gönlümde tabii ki bir parti var. Bu benim bireysel tasarrufum. O ayrı bir konu..." dedi. RİZE'DEKİ TV PROGRAMI "Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalının spikeri Rize'ye gitmiş" diyen Erdoğan, "Bunu duydunuz mu yoksa? Orada bir program yapıyor. Oradaki hemşehrilerimize benim aleyhimde bazı şeyler söyletmeye çalışıyor. Hemşehrilerim çatır çatır tüm gerçekleri mikrofona ifade ediyor. O TV spikeri önce ara veriyor. Sonra da yayını tümden kesiyor. Bunların maalesef yapısı bu. Karakteri bu. Bunların dertleri milleti dinlemek değil. Kendi söylemek istediklerini oradaki insanların ağızıdan almaya çalışıyorlar. Rizeli bu oyuna gelir mi? Hepsinin de diline sağlık" diye konuştu. "TEZGAH KURMUŞLAR" "Manşetlerle çarpışa çarpışa buralara geldik" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Manşetlerin desteğiyle bugünlere gelmedik. 'Muhtar bile olamaz' başlıklarını atanlar bunlar değil miydi? Ne oldu? Kudret sahibi olan Allah. İrade millette. Millet iradesini ortaya koydu. 'Kaderin üzerinde bir kader vardır' denildiği gibi, o kader tecelli etti. Onlar 40 yıl boyunca sesimizi kısmaya çalıştılar. Bizim sözcümüz medya değil, millet oldu. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığım sırasında da bir TV kanalında böyle bir tezgah kurmuşlardı. Üsküdar'da oturduğum evin imarının olmamasından beni köşeye sıkıştıracağını sanıyorlardı. Biz zaten bu sorunları çözmek için geliyorduk. Göreve geldik, bu sorunları çözmeye başladık." "BUNLAR AMİGO" Hukuksuz ve adaletsiz şekilde cezaevine girdiğinde sevinç naraları atanlar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanş, "Başbakanlığım döneminde de aynı tavrı ortaya koydular. Yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı olan şahsıma karşı bitmek tükenmek bilmeyen kinleri var. Sorsanız tarafsızlar, sorsanız objektif davranıyorlar, ama hepsi amigo. Ülkemize ve dünyaya ideolojik saplantılarıyla bakıyorlar. Milletimizin inancıyla, tarihiyle sorunları var" dedi. MUHALEFETE ELEŞTİRİ Muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan, "Bu ara tuttular, anamuhalefet imam-hatip okullarını kapatmaktan bahsediyor. Bir diğeri Diyanet'i kaldırmaktan bahsediyor. Bakıyorsunuz, 'Kudüs Yahudilerindir' diyor. 'Taksim bizim Kâbemizdir' diyor. Bunlar rotayı şaşırmışlar. Bunlar istikameti şaşırmışlar. Bu millet Kâbe'sinin neresi olduğunu gayet iyi biliyor. Ben inanıyorum ki Taksim'i Kâbe olarak gösterenlere, ben inanıyorum ki milletimiz 7 Haziran'da Kâbe'nin neresi olduğunu gösterecektir" şeklinde konuştu. "ŞARTLAR OLGUNLAŞTI" Yeni Türkiye yolunda başkanlık sistemi ve yeni anayasa için şartların olgunlaştığını savunan Erdoğan, "Artık yapılması gereken içini doldurmaktır" dedi. Geçmişte başkanlık sistemi talep eden bazı muhalefet partilerinin bugün birdenbire parlamenter sistem sevdalısı haline geldiğini belirten Erdoğan, "Madem parlamenter sisteme bu kadar meraklıydınız, her 10 yılda bir darbeyle, muhtıra ile sistemin adeta canına okunurken niye sesiniz çıkmıyordu?" diye sordu. "12 EYLÜL'DEN EN AZ ZARARI CHP GÖRDÜ" Anamuhalefet partisinin bu muhtıraların ve darbelerin çoğunu bizzat desteklediğini iddia eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "27 Mayıs maalesef CHP'nin eseridir. 12 Eylül'de en az zararı gören, hatta sırtı sıvazlanan yine maalesef anamuhalefetti. 28 Şubat darbesinde CHP'nin emeği herkesten daha fazladır. Başında bulunduğum partinin kapatılması olayında, o günkü anamuhalefetin genel başkanı, düşünebiliyor musunuz, AK Parti kapatılacak, anamuhalefetin başındaki zat şunu söylüyor: 'İyi ki Ankara'da yargıçlar var.' Bunlar ortak bir mücadele vermeleri gerekirken, 'Partileri nasıl kapatırsınız?', bu soruyu sormaları gerekirken, bunu yaptılar. 2010 anayasa değişikliğini yaptığımızda dedik ki, 'Gelin partilerin kapatılmasını ortadan kaldıralım'. Hani bugün diyorlar ya, 'Partilerin kapatılmasına karşıyız'. Yalan söylüyorlar. 'Gelin' dedik, 'partilerin kapatılmasını ortadan kaldıralım'. Meclis'i terk ettiler, gittiler. İçimizden de maalesef zayıf tipler çıktı. Onlar da Meclis'i terk edince, 330'u yakalayamadık. Bunu millete götüremedik. Darbeleri destekle, ülkenin, milletin oyuyla doğrudan seçilen bir devlet başkanıyla yönetilmesi söz konusu olunca aslan kesil... Siz başkanlık sisteminden diktatörlük çıkaracağınıza, önce kendi utanç dolu geçmişinize bakın. Hadi kuldan utanmıyorsunuz, bari Allah'tan utanın. Yeni Türkiye'de bunların yerinin olmadığını biliyorlar. Eski Türkiye koalisyonu kurmaya çalışıyorlar. Normalde yolda birbirlerini görseler selam vermeyecek tipler bir araya geldi. Başkanlık sistemi teklifimize karşı ortak cephe oluşturdu. Milletin hayrına bir arayışta bir araya gelemeyenler, söz konusu biz olunca maşallah can-ciğer kaymak oldular. Gerçi bunlar 10 Ağustos'ta da benzer bir ittifak kurmuşlardı. 14 parti bir araya gelmişlerdi. Ama milletten cevabını aldılar. İnşallah ben inanıyorum 7 Haziran'da da alacaklar." "DAĞDAN EMİR GELDİ" Dünkü Batman ve Diyarbakır ziyaretlerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce belediye başkanlarının havaalanına gelip karşılayacaklarını söylediler. Ben de dedim ki, 'Ben de belediyeleri gidip ziyaret ederim. Son anda dediler ki, 'Emir geldi'. Ne emri? Dağdan. Kandil'den veya Genel Merkez'den, neyse. 'Karşılamayacaksınız'. Niye? 'Cumhurbaşkanı siyaset yapıyor'... Ben Cumhurbaşkanıyım, her partiye eşit mesafedeyim. Ama gönlümde tabii ki bir parti var. Bu benim bireysel tasarrufum. O ayrı bir konu. Ha, taraf olmaya gelince, doğru söylüyorlar. Tarafım ama, ben milletin tarafındayım" diye konuştu.