Üniversite öğrencileri ‘Her çınara bir nesil borçluyuz’ diyerek, Darülaceze sakinlerinin gençlikleriyle şimdiki hallerinin yer aldığı fotoğraf sergisi düzenledi. Sergide kendi fotoğraflarını tuvaller üzerinde gören sakinler, duygu dolu anlar yaşadı. İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü ile ortaklaşa çalışma düzenledi. Öğrenciler, ‘Her çınara bir nesil borçluyuz’ adlı fotoğraf sergisiyle, Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında Darülaceze sakinlerini gençlikleriyle tek karede buluşturdular. Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Kulübü danışmanı Öğr. Gör. Fulya Beteş, serginin sonunda Darülaceze sakinlerini mutlu görmekten gurur duyduklarını belirterek, “Türkler olarak toplumda yaşlılara değer veren bir halkız. Ancak belli bir dönemden sonra bireyleri pasif kılma durumumuz var. ‘Lütfen siz yapmayın, biz yapalım diyoruz’ bunu yenebiliriz. Burada insanlar atölye çalışmalarıyla gayet mutlular” dedi. “TAŞ DUVARLARDAN MERHAMET FIŞKIRIYOR” Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, serginin açılışında sakinler ve öğrencilerle bir araya geldi. Gençlerin yaşlılara oldukça fazla ilgi duyuyor olmasından memnun olduklarını ve öğrencilere çalışmalarından dolayı teşekkürlerini ifade eden Cebeci, “İnsanlar bize bu kapıdan girdiklerinde ‘taş duvarlardan sanki bir merhamet, insanlık fışkırdığını hissediyorum’ diyorlar. 125 yıldır kesintisiz insanlığa hizmet veren bir kurumuz bu konudada dünyaya örnek olan bir milletiz” dedi. “ZİYARETÇİLERİN YÜZDE 80’İ GENÇ” Darülaceze’nin korkulacak bir yer olmadığına dikkat çeken Cebeci, ziyaretçilerin yüzde 80’inin gençlerden oluştuğunu vurguladı. Cebeci, “Biz hep şunu söylüyoruz ‘darülacezelik olmadan, darülacezeye gelin, ziyaret edin’ burada gelip yaşlılarımızın neler ürettiğini, nasıl bir hayat tarzı olduğunu, buranın aslında korkulacak bir yer olmadığını görün” diye konuştu. “GELEN HERKESİ KENDİ ÇOCUĞUM GİBİ SEVİYORUM” 7 senedir Darülaceze’de yaşayan Özgün Gülen, eşi vefat ettiğinde yeni evine taşındığını söyledi. Hiç çocuk sahibi olmadığını ifade eden Gülen, “Gelen herkesi kendi çocuğum gibi seviyorum. Hiç çocuk eksiği hissetmiyorum, tüm ziyaretçiler bizi çok mutlu ediyor” dedi. Sergide eşiyle birlikte olan fotoğrafıyla poz veren Özgün Gülen, fotoğrafları görünce çok duygulandığını ve fotoğrafın çekildiği tarihe gittiğini söyledi. 10 sene felçli kalan eşine hiç düşünmeden baktığını dile getiren Gülen, “35 sene önce, daha burada yaşamıyorken burayı biliyordum ve ziyarete geliyorum. Eşim ölüp yalnız kalınca buraya gelmek istedim ve babamdan kalan evimi buraya bağışladım” diye konuştu. “YENİ MESLEĞİM RESSAMLIK OLDU” 17 sene önce Darülaceze’de yaşamaya başlayan Necla Aydın, burada yapılan atölye çalışmalarına keyifle katıldığını ifade etti. İlk başlarda dokuma yaparak keyifli vakitler geçirdiğini anlatan Aydın, “Ufak bir rahatsızlanma geçirince dokuma yapmayı bıraktım. Atölye çalışmalarının hepsine katıldım, paspaslar ve halılar dokudum. Bunu hiç kimse yapmadı. Şu anda atölyede resimler yapıyorum son mesleğim ressamlık oldu” diye konuştu. Aydın, resimlerinden sergisinin de olmasını istediğini ifade etti.