Anıl UÇAN / İSTANBUL,() - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün 15 Temmuz darbe girişiminde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bulunan tanıkları o geceyi anlattı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bulunan tanıklar, 3 yıl sonra aynı yerde bir araya gelerek o geceyi Demirören Haber Ajansı ()’ya anlattılar. Darbeciler tanklarıyla Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelmeden önce kullanmayı bilmediği tırı havalimanı giriş nizamiye kapısının önüne çeken Ersin Uzun, “15 Temmuz darbe günü buradaydım. Darbenin olduğunu hissettiğimizde Sabiha Gökçen Havaalanı Taşıma ve İşletme Kooperatifi (SAWKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çavuş’tan gelen bir telefon ile darbenin olduğunu öğrendik. Kapının bir an evvel kapanmasının talimatını verdi. Biz o an ne olduğunu anlayamadık. Biz hızlı bir şekilde garaja gidip tırları aldık. Tırları almaya gittiğimiz yerde kapılar kapalıydı. Mesai bitmişti. Biz camı kırarak oradan araçların anahtarlarını aldık. O gün orada bir şey vardı. Her aldığımız anahtar, Allah’ın kudretiyle aldığımız her anahtar o aracı çalıştırdı. Ben hiç hayatımda tır kullanmadım. Tır ehliyetim de yok. Filomuz var ama sadece bakıyorduk. Tırları bir şekilde kapılara getirdik. Kapıları kapattık. Trafiği kestik. O arada tankların yavaş yavaş geldiğini görmeye başladık. 5-6 kişiyle 10-15 dakikalık bir mücadelenin ardından yaklaşık 15 tırı buraya getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bütün vatandaşlarımız buraya yığılmaya başladılar. Kazasız belasız atlattık. Ben hiç hayatımda tır kullanmadım. İman gücü, Rabbimin yardımıyla tek bir vitese takarak buraya kadar getirdik. Ben 15 Temmuz 1983 doğumluyum. Darbenin olduğu gün benim doğum günümdü. Sayın Cumhurbaşkanımızın bana en büyük hediyesi vatanı savunmasıydı. Çok büyük bir hediye oldu bu” dedi. “BABA OĞUL ŞEHİT OLAMAYA GELDİK” 15 Temmuz gecesi oğluyla birlikte şehit olmak için geldiklerini belirten Eşber Aydın, “Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 16 yıldır çalışmaktayım. Buraya 15 Temmuz gecesi saat 20.00 civarlarında tanklarla beraber geldik. Geldiğimizde tanklar içeriye giriş yapamadı. Arkadaşlar buraya tırları çekmişlerdi. O sırada subaylar öndelerdi. Subayları arkadaşlarımız ile bertaraf ettik. Subaylar buradan kaçtı. Sadece tanklar kaldı. Tankların önünde bayağı mücadele ettik. Şehitlik büyük bir mertebe. Tankların önünde nasıl durduğumuzu nasıl mücadele ettiğimizi o gün ki şart ve koşullarda anlatmak çok zor. Subayların burada arkadaşlara direnmesi, burada bertaraf etmemiz, subayların kaçması. Burada 8 tane tır vardı. İlk girişte. Bunlara Cumhurbaşkanımızın emri ve halkın gelmesiyle arkadaşlar hepsi üstlerine çıktı. Önlerine geçtik. Kıpırdatmadık. Bu arada tankları askerleri de soyundurduk ve polis arabasına koyduk. Baba oğul olarak ben polis arabasına koyarken oğluma polis arabasından çıkan copu ile beraber önde durdurdum , kimseye dokundurmadık ve polise teslim ettik. Gece iki sularında herkesi teslim aldık” dedi. Eşber Aydın’ın oğlu Oktay Aydın ise,” Darbenin olduğu gün 16 yaşındaydım. O zamanlar darbe olayını hiç bilmezdim. Darbe günü babam eve gelmişti. Saat 19.30 civarlarında. Babam eve geldiğinde darbe olduğunu öğrendik. İlk buraya geldiğimde tanklar buradaydı. Tırları abilerimiz çekmişti. Burada ölümüne mücadele verdik diyebilirim. Buraya baba oğul şehit olmaya geldik diyebiliriz” ifadelerini kullandı. “İLK TANKIN ÜZERİNE BİZ ÇIKTIK” 15 Temmuz gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelen tanklarına üzerine ilk çıkan olduğunu belirten Volkan Çavuş, “15 Temmuz gecesi bir cafedeydim.30 yaşındayım. Darbeden haberim yoktu. Daha önce hiç yaşamadım. Eve geldiğim zaman SAWKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çavuş’un babamı aramasıyla birlikte tankların havalimanına yaklaşmaya çalıştıklarının haberini aldık. Biz de evden babam, kız kardeşim, tüm ailem hep birlikte çıktık. Buraya doğru yöneldik. Biz buraya geldiğimiz zaman tanklar yaklaşıyordu. Havalimanına geliş tarafından bariyerleri yıkarak nizamiyenin çıkışına doğru geldiler. Buraları kapattılar. Tırlar nizamiye kapısını kapatmış, tanklar ise içeriye girmeye çalışıyorlardı. Biz gelir gelmez amcam ve kardeşimle birlikte ilk tırın üzerine çıktık. Daha sonra diğer tırların üzerine çıktılar. Daha sonra Cumhurbaşkanımız şimdi ki başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla birlikte halk akın akın gelmeye başladı. Herkesin tankların önünde sipere geçtiler. Tankların ilerlemişini önlediler. Tanklar ileriye hareket edemeyince geriye kaçmak istediler. Geri kaçmak istediklerinde geri çıkmalarına izin vermedik. Adeta tankları zapt ettik. Burada yaklaşık 3-4 gün tankların üzerinde nöbette bulunduk. Tekrar bir darbe girişiminde bulunulur diye. Burayı bir hafta boyunca kapattık. Biz buraya gelirken şehit olma edasıyla birlikte geldik. O şerefe nail olma amacıyla birlikte geldik” diye konuştu.