DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, KKTC'nin Lefke kasabasında bazı camilerde mahkeme kararıyla sabah ezanının yasaklandığı haberiyle ilgili olarak, "Eğer bu mahkeme kararı ezanın kendisine yönelikse zaten hukuki bir değeri olmaz" dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanlığı ve Antalya İl Müftülüğü'nün birlikte düzenlediği 8'inci Diyanet İşleri Reisi İbrahim Bedrettin Elmalı Sempozyumu, Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı. 6-7 Kasım tarihlerindeki sempozyumun açılışına Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ögke, İl Müftüsü Osman Artan, bazı kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve İlahiyat Fakültesi öğrencileri katıldı.

İBRETLİK DİYANET

Diyanet İşleri Başkanlığı tarihinin yazılması gereken ciltlerle, ibretlerle dolu bir tarihe sahip olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, devlet- millet ilişkisi ve geleceğe ışık tutması bakımından ibretlerle dolu bir tarih olduğunu söyledi. 3 Mart 1924'te kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın o günden bugüne tartışma konusu olduğunu kaydeden Mehmet Görmez, şöyle konuştu:"
Toplumsal meşruiyeti, daima yasal meşruiyetin önünde olmuştur. Bu tartışmalar içinde şuna karar verilmesi zor olmuştur. Bu kurum sıradan bir devlet-kamu kurumu olarak mı, yoksa bir kamu kurumu olmakla birlikte 'Dini İslam'a hizmet eden bir millet kurumu mu olacak? Bu iki açıdan sürekli gelgitler ve tartışmalar olmuştur. İbrahim Bedrettin Elmalı'nın 10 aylık görev süresi içinde bugüne dahi ışık tutan öyle tartışmalar yaşanmıştır ki. O 10 aylık sürenin bu sempozyum vesilesiyle ele alınması çok önemlidir. İbrahim Bedrettin Elmalı bu tartışmada ikinci tarafta yer aldı ve tavrını ortaya koydu. 'Bu kurum bir millet kurumu olacak, 'Dini İslam'a hizmet eden bir kurum olacak. Bu kurum eğer her ne kadar bir kamu kurumu olsa da millet adına hareket eden ve Dini İslam'a hizmet eden, milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran, dini değerleri ayakta tutan bir kurum ve müessese olacak.' Bütün çırpınışı bu yönde olmuştur."

'BU SUÇU İŞLEMEYE DEVAM EDİYORUM'

İbrahim Bedrettin Elmalı'nın 10 aylık görev süresindeki dört büyük tartışmayı anlatan Görmez, hocanın ikinci suçunu kendisinin de şu sıra çokça işlediğini söyledi. Görmez, şöyle devam etti:
“İkinci büyük suçu Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatının muhtariyetini savunmuş olmasıdır. 1965 yılında, bugün hala yürürlükte olan ve 2010'da değişikliklerle yürürlüğe tekrar sokulan 633 sayılı yasadan sonra ilk göreve başlayan Diyanet İşleri Başkanı olmuştur. O Diyanet yasasında Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal bir kuruluş olup dini idari ve ahlakı bakımdan özerktir. Bu tartışma kısa süre yapılır. İbrahim Bedrettin Elmalı, 'Diyanet teşkilatımız muhtariyet mücadelesini er geç kazanacaktır' açıklaması yapmıştır. Tepkiler topladı, eleştirildi. Hocanın ikinci büyük suçu bu olmuştur. Bu suçu ben de işlemeye devam ediyorum hocanın sünnetine uyarak. Acizane kararım da odur ki Diyanet İşleri Başkanlığı ilmi bakımdan, dini ve milli bakımdan bir kamu kurumu, anayasal bir kurum olma sıfatını taşımakla birlikte dini, ilmi ve idari bakımdan özerk bir kuruluş olarak hayatını devam ettirmesi gerekiyor. Bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı artık sadece Türkiye'ye hizmet etmiyor. Bütün dünyadaki Müslüman kardeşlerine hizmet eden bir kurum haline gelmiştir."

KIBRIS'TAKİ EZAN SORUNU

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e, KKTC'nin Lefke kasabasında bir avukatın, hoparlörden okunan sabah ezanının rahatsızlık verdiği gerekçesiyle Lefke Kaza Mahkemesi'ne yaptığı başvuru sonucu iki camide sabah ezanının yasaklandığına ilişkin haberler de soruldu.
Kıbrıs'ın, Hz. Muhammed'in (S.A.S) halası, Hala Sultan ile İslam mesajını gönderdiği ve o günden bugüne kadar daima bir İslam yurdu, bir Müslüman ülke olarak kaldığını belirten Mehmet Görmez, şunları söyledi:
“Bizim de ayrılmaz bir parçamızdır. Her Müslüman ülkede ezan bağımsızlığın, istiklalin yılmaz, önemli simgesidir. Doğrusu Kıbrıslı vatandaşlarımız, kardeşlerimiz de tepkilerini iletti. Eğer bu mahkeme kararı ezanın kendisine yönelikse zaten hukuki bir değeri olmaz. Ama teknik bir şeyse, sadece megafonun çıkardığı sesle ilgiliyse topluma daha güzel şekilde ulaştırılması için önlemler alınır. Biz Kıbrıs'taki hem müşavirimizle hem oradaki yetkililerle diyalog halindeyiz. Onun için bunun üzerinden ayrıca bir ezan tartışması başlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum."
Sonrasında Mehmet Görmez ile Rektör Kurtcephe, AÜ'nin cami inşaatında incelemelerde bulundu.