AYDIN'ın Germencik İlçesi'nde, jeotermal enerji ile elektrik üretimi yapan kuyulardan çıkartılan, yeraltına geri verilmeyerek Büyük Menderes Nehri'ne ve tarlalara bırakılan termal suların doğa ve çevre kirliliğine neden olduğu belirtildi. Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış, önlem alınmazsa ileriki yıllarda Büyük Menderes'in suyunun parmak sokulsa kanser olacak düzeye geleceğini söyledi.
Germencik ve yöresinde yaklaşık 20 yıldır 200 kadar jeortermal kuyusundan çıkartılan sıcak suyla enerji üretimi yapılıyor.

Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği gereği bu kuyulardan çıkartılan sıcak suyun yeraltına geri verilmesi gerekirken dışarıya salınarak çevreyi ve doğayı kirlettiği iddia edildi. En büyük zararın Söke Ovası'ndaki tarım arazilerinin gördüğüne değinen Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış, "Jeotermal istenilen ve olması gereken bir enerjidir. Bu enerjiye karşı değiliz ancak çevreye ve insanlara zarar vermeden uygulanması gerekiyor. Birçok teknolojik yöntem varken bunları kullanmıyor ve çevreyi kirletiyoruz. Yeraltından enerji üretimi için çıkartılan sıcak sular daha sonra geri verilmeyip, direk Büyük Menderes Nehri'ne salınıyor. Bunun içerisinde hem toprağa hem çevreye zarar veren birçok metal mevcut. Toprağın yapısını bozan bor, sodyum ve tuza kadar bir sürü değerler var. Biz bunu üç boyutta fiziksel, biyolojik ve görüntü bozukluğu olarak inceleyebiliriz. Özellikle suda eriyen kimyasal maddeler toprağa zarar veriyor ve direk Büyük Menderes'e gidiyor.

Büyük Menderes ileriki yıllarda parmağınızı soksanız kanser olunabilecek seviyeye gelecektir. Menderes şu an dördüncü sınıf tuzlu su haline gelmiştir. Nehrin suyu içerisinde civasından bakırına, çinkosundan arseniğine kadar her türlü zararlı içerik var. Bu sular nedeniyle toprak yıllar sonra ürün veremez duruma gelecektir. Çünkü suyun içerisindeki mineraller toprağın gözeneklerini tıkar. Bunun en büyük zararını ise Söke ovasındaki araziler görecektir" dedi.

Yer altından çıkan bu zararlı suyu çevreye salan insanları çevreye duyarlı olmaya davet eden Barış, üst düzey yetkilileri, siyasileri de bu olumsuz duruma 'dur' demeleri için göreve çağırdı.

'10 YIL SONRA TARIM BİTECEK'
Germencikli çiftçi Halil Çetinkaya ise, "Jeotermal günümüzün gerekli olan enerjilerinden biridir. Enerji için, dağından yağ, ovasından bal akan Aydın kirletilirse insanlığa ve doğaya büyük zarar verilmiş olur. Çevreye verilen bu zararla inciri, zeytini ve tarımı bitirirsek burada çok büyük bir hata yapmış oluruz. Güneş enerjisi gibi kaynaklardan faydalanmak varken, toprağı ve çevreyi bitiriyoruz. Edindiğimiz bilgilere göre önlem alınmazsa 10 yıl içerisinde tarımın biteceği ve her bin kişiden 450'sinin kanser hastası olacağı söyleniyor. Bunca uyarılara ve söylentilere rağmen jeotermal su kullanılmasına bir anla veremiyorum. Termal suların topraklarımaz salınması çok yanlış. Yetkililerin bir an önce buna bir çözüm getirmesi gerekiyor" diye konuştu.

'TERMAL SUYU DOĞAYA SALANA AĞIR CEZALAR VAR'
AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem de jeotermal enerji ile ilgili ortada bir yasa olduğuna dikkati çekip, "Bu yasayı da AK Parti olarak 2007 yılında biz çıkardık. O yasa, sondaj yapıp metrelerce derinlikten sıcak suyu çıkardığında, bunu tekrar yer altına enjekte etmek mecburiyeti getiriyor. Bu mecburiyet, sıcak suyu çıkaran elektrik üreten firmanın da menfaatinedir. Oradan çıkarılan suyu yer altına basmazsa oradaki rezerve soğuyacak ve sonuç itibari ile zaman kendi elektrik üretiminde zafiyete uğrayacak. Yani jeotermal çıkarılan kaynağın tekrar yerin altına beli bir metreden verilmesi söz konusudur. Diğer taraftan eğer bunu doğaya veriyorsa buda kanunen yasak. Termal suyu doğaya verdiği tespit edilirse büyük cezaları var hatta işletmesinin kapatılma durumu söz konusu" dedi.