TÜRK Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın komuta kademesini sarsan, önce 'Balyoz' daha sonra bazı davalarla birleştirilen 'Poyrazköy Davası'nın da beraatla sonuçlanmasının ardından, dava nedeniyle emekliye ayrılan ve 'Sessiz Çığlık' nöbetini eşlerinden devralan emekli askerler, yaşadıklarını unutturmamak için artık sadece ayda bir araya geliyor.

'Sessiz Çığlık' eyleminin sözcülüğünü yapan emekli Deniz Albay Ümit Metin, bu süreç içinde yıkılmayan ve dimdik ayakta duran eşleriyle gurur duyduklarını belirterek, "Bu vatanı şerefsizlere, alçaklara, işbirlikçi canilere bırakmayacağız. Kumpas davalarının aktif ve pasif paşalarını mutlaka adalet önüne çıkartacağız" dedi. Daha sonra kumpas olduğu ortaya çıkan davalarda, aralarında Deniz Kuvvetleri'nin en üst kademelerinde yer alan amiral ve yüksek rütbeli kurmay subayların da bulunduğu askerler cezaevine girince 2013 yılının Ocak ayında bir avuç asker eşi 'Sessiz Çığlık' eylemlerini başlattı. İlerleyen haftalarda sayıları hızla artan asker eşleri, davaların özellikle Donanma'yı ve TSK'yı zayıflatmak için hazırlanmış kumpas olduğunu başından beri dile getirdiler. Asker eşleri bunu 91 hafta sürdürdükten sonra yeniden yapılan yargılamalarla onların serbest bırakılmalarının ardından 'Sessiz Çığlık' eylemlerini sonlandırdı.

Ancak bu kez cezaevinden çıkan ve 'Balyoz' davasının ardından son olarak diğer davalarla birleştirilen 'Poyrazköy Davası'ndan da beraat eden emekli askerler, eşlerinden devraldıkları 'Sessiz Çığlık' buluşmasını artık ayda bir yapıyor. Gölcük'ün Değirmendere semtindeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen ve bazıları 5 yıla yakın süreyle cezaevinde yattıktan sonra tahliye edilen emekli askerlerin buluşmasında konuşan Emekli Kurmay Albay Ümit Metin "Bu vatanı şerefsizlere, alçaklara, işbirlikçi canilere bırakmayacağız. Kumpas davalarının aktif ve pasif paşalarını mutlaka adalet önüne çıkartacağız" diyerek bu buluşmayı ayda bir devam ettireceklerini söyledi. 'Sessiz Çığlık' eylemini 91 hafta sürdüren eşlerine de teşekkür eden Emekli Kurmay Albay Ümit Metin şunları söyledi:

"Bizler denizciyiz. Yargılananların çoğu denizci. Bizim hayatımız denizlerde geçti. 33 sene Türk Deniz Kuvvetleri'nin üniformasını giydim. 15 senem denizlerde geçti. Bu sürede eşlerimiz tek başlarına mücadele ettiler. Çocuklarımıza sahip çıkıyorlardı. Bizim eşlerimiz yalnız başlarına aileyi idare etme özelliğine sahiptiler. Tutuklandığımız zaman kurulan kumpas ile eşlerimiz hiçbir zaman yıkılmadılar. Onlarla gurur duyuyoruz. Hapiste olduğumuz süre içerisinde her hafta 'Sessiz Çığlık' eylemlerini yaptılar.

Hapisten çıkınca bizler bu görevi devraldık. Bizler masum insanlardık. Hiçbir şey değişmedi. Değişen şey yargı oldu. Hakimler bizim suçsuz olduğumuz anladı ve beraatlarımızı verdiler. Gerçek yargı ile karşılaştık." Emekli Kurmay Albay Ümit Metin, tutuklanan ve yıllarca cezaevinde kalan askerlerin bu kumpas yüzünden hem kendilerinin hem ailelerinin zor günler geçirdiklerini belirterek şöyle devam etti: "Benim de Gölcük Değirmendere'de evim vardı. Sattım. Büyük kaybımız oldu. Memurun alabileceği belli bir maaş var. Banka kredisiyle almıştık. Ben tutuklanınca krediyi ödeyemedik. Ben tutuklandım, oğlum üniversiteye girdi. Maddi ve manevi kayıp çok fazla. Türk Deniz Kuvvetlerinin de kaybı var. Bu kumpası kuran Donanmanın içerisinde kumpası kuran personelin bulunması, hakim ve savcılar ile bize iftira atanların yargılanmasını istiyoruz."