ABD Başkanı Donald Trump'ın, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı, "Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz" sözlerini yorumlayan Nişantaşı Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Savaş Biçer, ABD yönetimi ile her konuda mutabık kalınmasının artık mümkün olmayacağını belirtti.

Aynı zamanda Emekli Kurmay Albay olan Nişantaşı Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Savaş Biçer,  Trump'ın açıklamalarının Başkan ve ABD devlet mekanizmasının henüz bir uyum yakalayamamış olduğunu gösterdiğini ifade etti. Biçer, "Üstelik, sık sık değişen ulusal güvenlik konularındaki üst düzey bürokratlar da ABD’nin Suriye’den çekilmesi konusundaki muhalif tavırlarının gerekçesini, Türkiye’nin PYD/PKK terör örgütüne karşı Fırat’ın batısı ve doğusunda icra etmeyi planladığı sınır ötesi bir harekatı göstererek bir şekilde haklılaştırmaya çalışıyor" diye konuştu.

"KOORDİNE EDİLMEDEN BAŞLANACAK HAREKATIN RİSKLERİ ORTADA"

Dr. Savaş Biçer, diplomatik çözüm yerine, ABD ve sahadaki diğer DEAŞ’e karşı koalisyonun ortakları olan batılı ülkelerle koordine edilmeden başlanacak bir askeri harekatın risklerinin ortada olduğunu vurguladı.

“Aslında Trump’ın açıklaması sanki, Türkiye’nin sınırları ötesinde 30kilometrelik bir güvenli bölge oluşturmasının koordine edildiğini, bu konuda bir mutabakat olduğunu, bölgede bu derinlikte sahada ve yerleşim birimlerinde PYD/PKK yada sözde SDG'nin bulunmayacağı, bölge halkının ise güvenlik yönünden ABD’nin teminatı altında olduğunu satır aralarına gizlenmiş gibi" diyen Biçer, "Bir bakıma da ÖSO ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin  bölgedeki terör örgütlerini, ki buna DEAŞ da dahil, takip etme bahanesiyle, daha fazla ilerlemesine de izin verilmeyeceğini ifade ediyor" ifadelerini kullandı. 

Yaşanan durumun ABD’nin PYD/PKK'lı ortaklarına bir mesaj olduğuna dikkat çeken Biçer,  "Bu mesajı vermek zorunda kaldı zira terör örgütü Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekmeye başlayacağı açıklamasının hemen arkasından Rusya, İran ve Suriye rejimi ile pazarlıklara başladı" dedi.

"DENGE OYUNU OLABİLİR"

"Üstelik aniden Deyr-i Zor bölgesinde DEAŞ'ın saldırılarını arttırdığı, hatta iki İngiliz askerinin yaralandığı ve bölgedeki bazı meskun mahallerin karşılıklı bir kaç defa el değiştirdiği haberleri basında yer almaya başladı, kısacası oyun devam ediyor" açıklamalarında bulunan Dr. Öğretim Üyesi Savaş Biçer, "Bu belki ABD için İsrail, İran, Rusya, hatta Fransa, İngiltere için bir denge oyunu olabilir. Ancak bu Türkiye için bir bekâ meselesi. Fırat’ın batısında Münbiç öncelikle olmak üzere, Fırat’ın doğusunda Ayn-el Arab, Resuleyn ve Kamışlı hattının M4 yolu ilerleme sınırı olacak şekilde terör örgütünden arındırılarak güvenli bölge haline getirilmesi, bölgeden göçe zorlanan halkın emniyetle geri dönüşünün sağlanması ve bölgenin yeniden imarına başlanması Türkiye için çok önemli. Bu hattın doğusunda ise, Irak batısında Sincar bölgesindeki terör örgütü yapılanmasının da aynı şekilde ortadan kaldırılması bütün güney sınırımızın güvenliğinin bir bütün olarak sağlanması bakımından gerekli diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.