ANKARA'da 7 ay önce böbrek yetmezliği teşhisi konulan ortaokul öğrencisi Eylül Korkmaz (14), doğum gününde annesi Nilgün Taşyürek'in (35) verdiği böbrekle hayata tutundu. Ameliyatın ardından Eylül Korkmaz için hastanede doğum günü partisi düzenlendi. Yeni yaşına sağlıklı bir şekilde giren Eylül Korkmaz, "Doğum günümde ikinci kez doğmuş gibi hissediyorum" dedi.
Annesi ev kadını Nilgün Taşyürek ile yaşayan Eylül Korkmaz, 7 ay önce dikkat eksikliği, kilo alma ve çok su içme gibi şikâyetlerle hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerde Eylül'e böbrek yetmezliği tanısı konuldu ve böbrek nakli yapılması kararlaştırıldı. Anne Nilgün Taşyürek, kızına böbreğini vermek için gönüllü oldu. Yapılan tetkiklerde annenin böbreğinin kızına uygun olduğu belirlendi. Nakil operasyonu, Eylül'ün doğum günü olan 9 Eylül'de Ankara Medicana  Hastanesi'nde gerçekleştirildi. Nilgün Taşyürek, kızına doğum gününde ikinci kez hayat vermenin mutluluğunu yaşarken, Eylül'ün de başarılı geçen operasyonun ardından yüzü güldü.
HASTANEDE DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
Ameliyatın ardından tedavisi devam eden Eylül için hastanedeki odasında doğum günü partisi düzenlendi. Yeni yaşına annesinin verdiği böbrekle giren Eylül Korkmaz, annesi, doktoru ve hastane personeli ile birlikte pastanın üzerindeki mumları üfleyerek yeni yaşını kutladı. Eylül Korkmaz, aslında hastalığın belirtilerinin 7 yıl önce başladığını; ancak bunu fark edemediklerini anlatarak, "Sınıfta öğretmenimi, arkadaşlarımı duyamıyordum. Öğretmenim bunu fark etmiş, 'hastaneye gidin' dedi. Hastaneye gittiğimizde kansızlık ve böbrek yetmezliği olduğu anlaşıldı. Ameliyatım biraz zor geçti; ama geçti gitti. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Doğum günümde ikinci kez doğmuş gibi hissediyorum. Şu an gayet iyiyim. Tamamen iyileştim" dedi.
'KIZIMA İKİNCİ KEZ HAYAT VERDİM'
Anne Nilgün Taşyürek de kızının hastalığı nedeniyle işi bırakmak zorunda kaldığını söyledi. Eylül'ün aşırı su tükettiğini, bazen günde 7,5 litre su içtiğini belirten Taşyürek, "Kızmasam 10 litre su içerdi. İdrara da fazla çıkmıyordu. Biz hastaneye götürüp, tahlillerini yaptırmadan önce şeker hastası olduğunu düşünüyorduk. Çok mutluyum, kızıma ikinci kez hayat verdim. Gayet iyi, benimle kavga etmesini bile özlemişim" diye konuştu.
'İNSANLAR ORGANLARINI BAĞIŞLASINLAR'
Operasyonu gerçekleştiren Ankara Medicana Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, bu tarz hastalıklarda ailelerin çok uyanık olması gerektiğini kaydetti. Hastayı gördüklerinde sürecinin tamamlanmış ve böbrek yetmezliğinin gelişmiş durumda olduğunu ifade eden Op. Dr. Sözener, "Böbrek yetmezliğinin engellenebilen sebepleri var. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu gibi bunların düzgün tedavisini verdiğiniz zaman bu hastaların hiçbirinde böbrek yetmezliği gelişmez. Bizde nakil yapmak zorunda kalmayız. Ama bu her zaman bu başarılı olmuyor. Bizim istediğimiz aslında bu değil, insanların organlarını bağışlamasıdır. Hiçbir işe yaramayacak olan organların Eylül gibi birçok hastaya umut olmasıdır. Kimse yaşarken organını vermek zorunda kalmayacak böyle olursa. İnsanlar organlarını bağışlasınlar" dedi.