DİYARBAKIR'da 40 yıldan bu yana Dermatoloji uzmanı Dr. İbrahim Halil Kağar, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla, “Çocuk gelin' isimli beste yaptı. Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun düzenlediği 'Esir-i Aşk' isimli konserde davet üzerine sahneye gelen Uzman Dr. İbrahim Halil Kağar'ın 'Çocuk Gelin' isimli bestesi ayakta alkışlandı. Dr. Kağar, aileleri ile birlikte muayeneye gelen ve küçük yaşta zorla evlendirilen kız çocuklarını görünce çok üzüldüğünü ve bu nedenle, 'Çocuk gelin' bestesini yaptığını söyledi.
Diyarbakır'da 40 yıldan bu yana Dermatoloji uzmanlığı yapan Dr. İbrahim Halil Kağar, kendisine muayeneye gelen kadınların büyük bölümünün küçük yaşta evlendirildiklerine ve yaşadıkları drama tanık olunca kadına yönelik şiddetin değişik bir versiyonu olan erken yaşta evliliklere dikkat çekmek için 'Çocuk Gelin' isimli bir beste yaptı. Diyarbakır'da özel bir hastanede görev yapmasının yanı sıra evinde boş zamanlarında şiir yazıp beste yapmaya devam eden Dr. İbrahim Halil Kağar'ın müzik dalındaki bu becerisini fark eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korusu Şefi Tanju Demirkol,  Dr. Kağar'a davette bulundu. 
AYAKTA ALKIŞLANDI
Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Salonu'nda '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' etkinlikleri kapsamında verilen “Esir-i Aşk Konserinde profesyonel devlet sanatçılarıyla uduyla birlikte sahneye çıkan Uzman Dr. İbrahim Halil Kağar, 'Çocuk Gelin', 'Böyle bir hayatı düşünemezsin' ve 'Bu Gözyaşı Şişesi' isimli bestelerini seslendirdi. Dr. İbrahim Halil Kağar'ın çocuk yaşta evliliklere dikkat çekmek amacıyla bestelediği 'Çocuk Gelin' isimli şarkısı konseri izleyenler tarafından ayakta alkışlandı. 
İlk kez bir konserde bestelediği şarkılarını seslendirdiğini belirten Uzman Dr. İbrahim Halil Kağar, Dünya'nın bir çok ülkesinde adeta kangren halinde olan  küçük yaştaki kızların zorla evlendirilmesine dikkat çekmek amacıyla 'Çocuk Gelin' şarkısını yazıp bestelediğini söyledi. Kızının kendisine sürekli “evdeki sanatçı” dediğini belirten Dr. İbrahim Halil Kağar, "Kızımın dediği gibi de evdeki sanatçı durumundaydım. İlk kez konsere katıldım. Bana gösterilen ilgiden onur duydum. Beni sahneye çıkaran Diyarbakır Klasik Türk müziği Korosu şefi Tanju Demirkol'a teşekkür ediyorum” dedi. 
"MUAYENEYE GELEN EVLİ ÇOCUKLAR BENİ ÜZDÜ"
Yıllardır görev yaptığı hastanelerde kendisine muayene olmaya gelen ve çocuk yaşta evlendirilen binlerce evli kadın gördüğünü ve onların bu dramatik durumlarından etkilendiğini belirten Dr. İbrahim Halil Kağar, şunları söyledi: 
"Muayene gelen aileler küçük yaştaki genç kızlarını getirdiklerinde bunların evli olduklarına tanıklık ettim., Hatta küçük yaşta evlendirilen bu kızlara “Kızım sen oyuncaklarını da yeni evine götürdün mü?’ diye takılırdım. Bu aslında çok dramatik bir şeydir. Bunu vurgulamak için bu çocuk gelin parçasını besteledim. İşin gerçeği sosyal bir ihtiyaçtan da oldu. Sanat sanat içindir ilkesi önemli bir unsurdur ama sanat sanat içindir ilkesi belirli bir yere kadar olabilir. Mutlaka sanat toplumsal arızaları düzeltmek için estetik bir alet olmalıdır. Her zamanda olmuştur. Birazda o amaçla bu besteyi yaptım,. Empati geliştiriyordum. Küçük yaşta evlendirilen bu kızları görünce benim kızım aklıma geliyordu ve üzülüyordum. İnsan olup ta bundan duygulanmamak üzülmemek bir kere ters bir durumdur. İnsanın ne insafı ne de beyni kabul eder bunu.”
Ekonomik durumu kötü olan ailelerin mecburiyetten küçük yaştaki kız çocuklarını evlendirdiğini dile getiren Dr. İbrahim Halil Kağar, “aileleriyle birlikte muayeneye geliyorlardı. Bazen soramıyordum bile. Çünkü mahrem bir konu. O anda eşiyle de gelmiş olabiliyordu. Anne baba söylediğimizde ise vicdani bir tartışma açıyorsun. Ailelerde sanıyorum isteyerek bunu yapmıyor. Ekonomileri bozuk. Evde bir boğazın eksilmesi onların ekonomik olarak rahatlaması demek” diye konuştu. 
"KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN DEĞİŞİK VERSİYONU"
Kız çocuklarının küçük yaşta zorla evlendirilmesinin kadına yönelik şiddetin değişik bir versiyonu olduğuna da dikkati çeken Dr. İbrahim Halil Kağar, “Bu bir yerde çocuk gelinde olması itibariyle kadındır. Burada şiddeti de içeriyor. Daha çocuk gelinken olur 10 çocuk anası diyoruz burada. 14-16 yaşındaki bir çocuğun 10 çocuğun birdenbire  annesi pozisyonuna gelmesi şiddetten başka bir şey değimlidir? Bu şarkıyı çocuk yaşta zorla evlendirilmek durumunda olan bütün dünya kadınlarına ithaf ediyorum" diye konuştu.
ŞARKININ SÖZLERİ
Sürmelerini çekerler, kınalarını sürerler, beyaz ata bindirirler, yola çıkar mı bu gelin? Yaraya tuz basılır mı? Bir ceylana kıyılır mı? 3-5 mal uğruna çocuk gelin satılır. Evde bekler 3 kuması, bir de zalim kaynanası, daha gelin çocuk iken, olur on çocuk anası. Yaraya tuz basılır mı? Bir ceylana kıyılır mı? 3-5 mal uğruna çocuk gelin satılır.

FOTOĞRAFLI