Isparta Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı avukat Ayfer Eseryel, boşanma davalarıyla ilgili bilgiler verdi. Boşanma davalarının birçoğunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açıldığını belirten avukat Eseryel, tarafların suç işlemesi, aile içi şiddet, eşin sosyal hayattan koparılması, kötü muamele, zamanının çoğunu ev hayatındayken sosyal medyada geçirme, eşine karşı aşırı kıskanç olma, küçük düşürme, alay etme, hakaret ve tehdit, eşini kayınvalide ve kayınpederin baskılarına karşı koruyamamak gibi sebeplerin dava konusu edildiğini vurguladı.

HER KAVGADA BİBER GAZLI MÜDAHALE
Boşanma davalarının, ortak yaşamın bir taraf için çekilmez hal almış olduğu için açıldığını kaydeden Avukat Eseryel şunları söyledi:
"Bu tarz davaları açan kişiler diğer taraftan tazminat da talep edebiliyor. Görülen davalarda ilginç boşanma hikayeleri karşımıza çıkıyor. Bir boşanma davasında, her kavga ettiğinde biber gazı ile müdahale eden bir eş dava dosyasına yansıdı. Ve yapan kişi, biber gazıyla saldıran kişi kusurlu bulunarak tazminat ödemeye mahkum edildi. Bunun yanında ilgisizlik çok fazla önümüze gelmeye başlıyor. Kişilerin sosyal medyada uzun zaman geçirmesi boşanma sebebi olabiliyor. Yargıtay'ın birçok kararında da bu şekilde davranan kişiler kusurlu sayılıyor. Boşanma davaları kabul ediliyor, hem de karşı tarafa tazminat ödeme yükümlülüğünde bulunuluyor" diye konuştu.

'HEP TEK TARAFLI DÜŞÜNÜLÜYOR'

Evlilikte fizik, düşünce ve yaşayış tarzı olarak eşlerin birbirlerine uyumlu olması gerektiğine dikkati çeken avukat Ayfer Eseryel, şöyle devam etti:

"Tabi uyumsuz olan aileler hep boşanıyor veya boşanma davası ile neticeleniyor değil. Burada önemli olan birbirlerini anlamasıdır. 'Benim değil, ikimizin doğruları' olarak anlaşması gerekiyor. Birbirlerinden ne istediğini dahi bilmeden yaşamını sürdürmektedirler. Konuşmayı bilmemiz, konuşabilmemiz, dertlerimizi, sıkıntılarımızı paylaşmamız gerekiyor. Karşı tarafın gözü ile bakmamız lazım. En büyük eksikliğimizin bu olduğunu düşünüyorum. Hep tek taraflı düşünülüyor. 'Benim doğrularım, benim istediklerim' olacak şekilde yaklaşıldığı için evlilikler uzun süre olmuyor. Ve her iki tarafı etkileyen neticeler doğuyor."

'GENÇLER TAHAMMÜLLERİ OLMAYAN DÜZEYE GELDİ'

Adliyelerdeki davaların büyük bölümünün boşanma davaları olduğuna işaret eden avukat Eseryel şöyle konuştu:
"Boşanma oranları düşeceği yerde her gün gittikçe artıyor. Daha çok yeni evlilerin boşanma oranının yüksek olduğunu biliyorum. Zira gençler tahammülleri olmayan, birbirlerini anlamaya çalışmayan düzeye geldi. 'Olursa olur, olmazsa olmaz' zihniyeti ile hareket edip hemen boşanma davası açıyorlar. Ve aile birliği de yerine oturmadan bozulmuş oluyor" dedi.