Kadın eğitiminde pozitif ayrımcılığın önemi İstanbul Kent Üniversitesi’nde konuşuldu. Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Berna Yılmaz, “Toplum tarafından kadına verilen roller ancak eğitimle aşılabilir. Amerikalı yazarın dediği gibi ‘Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz, bir kadını eğitirseniz bir kuşağı eğitirsiniz’ dedi.

İstanbul Kent Üniversitesi, Kadın Eğitiminde Pozitif Ayrımcılığın Önemi adlı panele ev sahipliği yaptı. Üniversitenin mütevelli heyeti başkanı Berna Yılmaz’ın da katıldığı panelde, hayatın her aşamasında başarılı, savaşçı ruhlu ve vazgeçmeyen kadınların hikayesi konuşuldu. Prof. Dr. Öcal Usta’nın moderatörlüğünü üstlendiği panele, Prof. Dr. Songül Sallan Gül, Dr. Merve Ürem Çetinel, Gazeteci Özlem Gürses, üniversitede okuyan öğrenci ve aynı zamanda anne olan Berna Ergün katıldı. Panelin açılış konuşmasını Berna Yılmaz ve üniversitenin rektörü Prof. Dr. Necmettin Atsü yaptı. Panel, Doç. Dr. Nihan Atalay’ın flüt dinletisi ile devam etti.

TOPLUM KADINA ROLLER VERİYOR

Yaptığı konuşmada kadın olarak var olmanın zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Berna Yılmaz, “Toplumsal ve geleneksel değerlerde bizlere biçilen çeşitli roller bulunmaktadır. 'Hayırlı kız evlat, fedakar bir eş, iyi ve koruyucu anne’ gibi kadına verilen roller var. Tüm bu roller kadının temel görevleri ve olmazsa olmaz tanımları gibi toplum tarafından bizlere veriliyor. Oysaki bir kadın, doğuştan ona verilen bu özelliklerin yanına ‘başarılı bir yönetici, doktor, avukat veya bir bilim insanı’ olabilir. Bunun da tek yolu ve olmazsa olmazı eğitimdir” diye konuştu.

TEK YOL EĞİTİM

Kadının toplumun verdiği rollerden ancak eğitimle sıyrılabileceğini belirten Yılmaz, “Amerikalı bir yazar, ‘Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz, bir kadını eğitirseniz bir kuşağı eğitirsiniz’ der. Biz de bu yolda öğrencilerimize sağladığımız eğitim olanaklarımıza durmadan, yılmadan devam edeceğiz. Bugün ‘bir anne, yönetici, kız evlat, öğrenmekten ve öğretmekten vazgeçmeyen bir kadın’ olarak burada bulunmaktayım. En büyük dileğim kadınlar gününün sadece bir gün değil hepimize, her gün olmasıdır” dedi.

HEDEF: KADIN İSTİHDAM ORANINI YÜZDE 34’LERE ÇIKARMAK

Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Necmettin Atsü, yaptığı açılış konuşmasında tüm mütevelli üyelerinin kadın olduğu bir üniversitede rektör olmaktan mutluluk duyduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Atsü, “Her ne kadar 2020 cinsiyet eşitliği raporunda Türkiye 153 ülke içerisinde 133’üncü sırada bulunuyor olsa da ve kadın istihdam oranları yüzde 28,9’larda görülse de 2023 hedefimiz milletçe bu oranları yüzde 34’lere ve bunun üstüne çıkartmak. Bunun için hep birlikte çalışıyoruz. Üniversitemiz, kız öğrenci oranlarının yüksekliğiyle de kadınları pozitif ayrımcılık ilkesinde desteklediğini her an göstermektedir” diye konuştu.

KADININ ROLÜ SADECE ANNE OLMAK DEĞİL

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Merve Ürem Çetiner ise, hukuk mesleğinde yaşanan zorlukların geçmişten bugüne devam ettiğini ifade etti.

Çetiner, “Temel eğitimde kadın ve erkekler için bir eğitim modeli çizilmeli. Eşit fırsatlar nasıl tanınmalı bunun bilinci ekilmeli. Günümüzde de hukukta mutlaka bir takım zorluklar var. Özellikle bunu hakimlik, savcılık ve avukatlık kısmında görebilmek mümkün. Eğitimin temelinde bir takım değişiklikler yapmak mantıklı olabilir. Hukuk fakültesinde ders olması belki mümkün olmayabilir ama bizler tarafından bu bilincin ekilmesi gerekiyor. Sonraki aşama ise siyasi politikalar. Kadınların rolünün günümüzde artık sadece ‘anne’ olmak olduğunu düşünmüyorum. Bundan ötesini yapabileceğimiz niteliklere sahibiz. Annelik, doğamızdan gelen bir figür olarak devam edecek, etmeli. Sorumluluk paylaşım noktasında bence erkeklere önemli görevler düşüyor. Sorumluluk paylaşma bilinci birazcık daha geliştiğinde eminim ki kadınlar iş hayatında, hukuk mesleğinde daha fazla yer bulabilecekler” ifadelerini kullandı.