SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "2023'e kadar yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmayı hedefliyoruz. Bu ürünlerin önemli kısmının yapay zeka içermesini bekliyoruz" dedi. 
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki TÜBİTAK yerleşkesinde, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Sanayi Bakanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Çalıştayı'na katıldı. Çalıştayın açılışında Bakan Varank'ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, akademisyenler ve iş insanları da yer aldı. Yerli teknolojilerin kullanımına önem verdiklerini belirten Bakan Varank, "Vizyonumuzun gerçekleşmesinde yapay zekâ kilit bir role sahip. Bu alandaki ulusal politikalarımızı bu çalıştaylar sonrasında yakın bir zamanda açıklayacağız. Şunu peşinen ifade etmek istiyorum. Türkiye tüm gücüyle yapay zekâ teknolojilerinde ve bu yarışta olacak. Yerli teknoloji üretme kabiliyetlerimizi geliştirerek, bu teknolojilerin ekonominin genelinde etkin şekilde kullanılmasını sağlayacağız. Eğer biraz daha somutlaştırmamız gerekirse, 2023'e kadar yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmayı hedefliyoruz. Bu ürünlerin önemli bir kısmının yapay zekâ içermesini bekliyoruz. Elbette bunu yapacak girişimcilere ihtiyacımız var" diye konuştu.
'ÜLKELER ARASINDA YARIŞ VAR'
Yapay zeka alanında ülkeler arasında büyük yarış olduğunu vurgulayan Varank, şunları söyledi:
"Yapay zekâ teknolojilerinin, sektörleri ve iş yapma biçimlerini hızla dönüştürdüğü bir çağdayız. Biliyorsunuz yapay zekâ atılımına açılan kapı, artan veri miktarı sayesinde oldu. 2010'ların başında küresel çapta 1 yılda üretilen dijital verinin büyüklüğü 5 zettabayt'tan azken, 2020 yılında bu miktarın 44 zettabayt’a, 2025 yılındaysa 175 zettabayt’a ulaşması öngörülüyor. Tabi bu işin ciddi bir ekonomik boyutu da var. Önümüzdeki 10 senede yapay zekânın, küresel ekonomiye 16 trilyon dolara yakın katkı sağlaması bekleniyor. Yani tek başına bu alan, küresel çıktıda yüzde 19’luk bir artış oluşturacak. Dolayısıyla ülkeler arasında bu pazardan pay kapmak adına kıyasıya bir yarış var. Son 10 senede küresel eğilimlere bakıldığında, yine girişimcilik faaliyetlerinin de yapay zekâ gelişmeleriyle hız kazandığını görüyoruz. Derin teknoloji alanlarında kurulan başlangıç firmalarının payı bu sürede 2 katına çıkarak yüzde 45’e yükseldi. Yapay zekâ alanındaki başlangıç firmaları sadece 2018-2019 döneminde 78 milyar dolara yakın yatırım çekti. Türkiye girişimcilik alanında, özellikle de teknoloji tabanlı işlerde, büyük bir potansiyele sahip." 
'DİĞER ÜLKELERLE ORTAKLIK YAPACAĞIZ'
TÜBİTAK bünyesinde kurulan Yapay Zeka Enstitüsü'nden bahseden Bakan Varank, "Hepinizin bildiği gibi TÜBİTAK bünyesinde bir Yapay Zeka Enstitüsü kurduk. Artık bu enstitü kanalıyla ekosistemde yeni ve güçlü bir yapılanma oluşturmak istiyoruz. İş birliğinden ziyade birlikte iş yapma modelini hayata geçireceğiz. Yapay zekâ ekosisteminde yer alan aktörlerin 'Biz de TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü'nün bir parçasıyız' cümlesini gururla söyleyebileceği bir yapı inşa edeceğiz. Dünyadaki en iyi uygulama örneklerini inceledik. Almanya, Fransa, Kanada ve İngiltere'de bu alandaki araştırma enstitülerinin ekosistemle etkileşimini gözlemledik. Şimdi bu salonda, 'Sonuç odaklı ve işlevsel yönetişim modelimiz nasıl olmalı? Yapay zeka stratejimizin içermesi gereken hususlar neler olmalı?' sorularına paydaşlarımızla beraber cevaplar arayacağız" dedi.