TAHLİYE  KARARI PROTESTO EDİLDİ
Antalya'nın Alanya ilçesinde Ayşenur Güven'e cinsel saldırıda bulunup, intihar etmesine neden olduğu suçlamasıyla yeniden tutuklu yargılanan ve 14 yıl hapis cezası verilen kuzeni Selahattin Sezer'in üst mahkeme kararıyla tahliye edilmesi, sivil toplum örgütleri, bazı siyasi partili temsilcileri ve ailesi tarafından protesto edildi. 
'BU KARARA KARŞI HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ'
Ayşenur Güven' davasını üslenen avukat Zeynep Kıvanç Güzel,  yaptığı açıklamada, kararın vicdansızlık olduğunu söyledi.   Ayşenur Güven dosyasının vicdanları sızlatan bir olay olduğunu belirten Güzel, "Yargıtay kararıyla sanık serbest bırakılmıştı. Hatta ilk karar bozma sonrasında sanık gelmeyerek ve sonrasında tutuklama kararı olmasına rağmen firar ederek kaçmıştı. Kolluk kuvvetleri tarafından uzun süren araştırmalar sonucunda yakalanmış ve cezaevine gönderilmişti. Sanığın cezaevinde olması bir nebze de olsun vicdanları olsun rahatlatmıştı. Maalesef bugün sanığın itirazı üzerine Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye kararı verildi" dedi.
ELEKTRONİK KELEPÇE
Sanığa elektronik kelepçe takılarak ev hapsine karar verildiğini kaydeden Güzel, şöyle dedi:
"14 yılla yargılanan ve özellikle cinsel istismar suçuyla yargılanan bir kişinin tahliye edilmesi ne hukuka ne akla ne vicdana uygundur. Bu kararla sanık adeta ödüllendirilmiştir. Kaçma iradesini ortaya koyan sanığın önü de açılmıştır. Ayrıca bu kararla toplumun 'suçlular cezasız kalıyor algısı' da maalesef artmıştır. Ancak bu bir son değildir. Her zaman olduğu gibi bu sürecin takipçisiyiz. Yargının toplum vicdanını sızlatan, hukuka güveni sarsan bu karara karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."
'BU YANLIŞ KARARDAN DÖNÜLSÜN'
Ayşenur Güven'in babası Mustafa Sezer ise halen olayın şokunu yaşadığı belirtti. Baba Sezer şunları söyledi:
"Adalete güvendik, tutuklandı. 'Ben yandım, başka canlar yanmasın' dedik. Ordu'dan gencecik bir kız 2 defa cezaevinden kaçan bir zanlı tarafından bıçaklanarak öldürülüyor. Ben bu adalete güveniyorum diyeceğim ama güvenemiyorum. Çünkü adamlara ödül verilir gibi ceza veriliyor. Benim can güvenliğim yoksa, namuslu kişiler sokakta gezemeyecekse ne diye bu kanunlar var. Yargıtay yetkililerinden 2 üye ret kararı verdiği halde bu kişi bırakılıyor. Yerel mahkeme tekrar tutuklama kararı verdiği halde. Yetkililere buradan sesleniyorum; kendi yakınınız aynı olayla karşı karşıya olsa aynı kararı alabilir misiniz? Veremezsiniz. Çünkü insanda vicdan olmalı. Bu olayın tekrar ele alınıp bu yanlış karardan dönülerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum."
'ADALET YERİNİ BULSUN'
Ayşenur Güven'in kız kardeşi Zehra Sezer de "Sanık tutuklanmadan önce de kaçak yaşamıştı. Tutuklandıktan sonra da serbest bırakıldı. Biz şimdi bundan ne anladık. Benim yedinci sınıfta bir kardeşim var. Ben varım. İkimiz de açık hedefiz. Şu anda kardeşim de ben de tedirginiz. Ben kendimi yine savunabilirim ama kardeşim savunamaz. Biz yetkililerden yardım istiyoruz. Adalet yerini bulsun. İlla benim ya da kardeşimin, birimizin yok olması mı lazım? Biz ablamı kaybettik. Bir can daha vermek istemiyoruz" dedi.