ANTALYA Valisi Münir Karaloğlu, muz ve ejder meyvesi olarak da bilinen pitaya seralarında hasada katıldı. Tanesi 20-30 lira olan pitayada bu yıl 75 dekarda 45 ton rekolte bekleniyor.
Coğrafi konumu, doğal kaynakları ve uygun iklimi sayesinde dört mevsim tarım yapılabilen Antalya'da son yıllarda tropik ve subtropik meyve türleri üretimi önemli potansiyele ulaştı. Bölgede ticari anlamda yetiştiriciliği yapılan tropik meyve türleri muz ve avokado iken, mango ve pitaya üretimleri de ciddi ölçüde arttı.
TANESİ 20-30 LİRA
Antalya'da bu yıl Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarına göre toplam 75 dekar alanda üretimi yapılan pitayada 45 ton rekolte bekleniyor. Üreticiden tanesi 10-15 liraya, marketlerde ise tüketiciye 20-30 liradan satılan pitaya meyvesinin bir adedi yaklaşık 400 gram ağırlığa sahip.
MUZ ÜRETİMİ 500 BİN TON
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, tropik meyve üretimleriyle ilgili inceleme amacıyla muz ve pitaya seralarını gezerken, burada üreticilerle hasada katıldı. Aksu ilçesinde pitaya meyvesi toplayan Vali Karaloğlu, çiftçilerle birlikte muz fidanı dikip suladı. Antalya tarımında tropik meyvelerin vatandaşın alternatif gelir kaynağı olarak geliştiğini belirten Vali Karaloğlu, eskiden sadece Alanya ve Gazipaşa'da bulunan tropik meyvelerin seralarda Manavgat, Serik ve Aksu'ya kadar genişlediğini söyledi. Türkiye'nin muz ihtiyacının 800 bin ton civarında olduğunu kaydeden Vali Karaloğlu, “500 bin tonun üzerinde Türkiye'de üretimi var ve Antalya'da son üç yıldır muz serası bakımından ciddi gelişme yaşandı" dedi.
AVOKADO İHRACATI BAŞLADI
Muz üretiminde özellikle Manavgat ve Aksu'da ciddi artış olduğunu açıklayan Vali Karaloğlu, “Önümüzdeki dört- beş yıl içerisinde Türkiye'nin iç tüketiminin tamamını yerli muz üreticilerinin üretimleriyle karşılayacağımızı düşünüyorum. Sadece muz değil, mango, pitaya gibi diğer türlerde de çok ciddi gelişme var. Zaten Alanya avokadosunun coğrafi işaretini aldık. İhracatına da başladık. Yeni yeni tropik türlerle beraber Antalya çok önemli bir tropik meyve üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Çiftçimizin diğer sebze meyvenin yanında tropik meyve konusunda da yeni bir gelir kapısı açılmış olacak" diye konuştu.
2012'DE BAŞLATILAN PROJE
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü ise tropik iklim meyvelerine olan talep hızla arttığını belirtti. Ünlü, “2012-2016 yılları arasında Valiliğimiz öncülüğünde bir çalışma başlatılmıştır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, BATEM ve Akdeniz Üniversitesi'nin ortak çalışması olan 'Değişik Tropik Meyve Türlerinin Antalya Koşullarına Adaptasyonu Üzerine Araştırmalar' adlı yapılan çalışmada 6 türden 11 çeşit için 442 adet tropik meyve fidanı ile başlandı" dedi.
2 MEYVE TESCİLLİ, 3'Ü DAHA EDİLECEK
Bu çalışmada passiflora, guava, pitaya, longan, litchi ve mangonun bölgede ekonomik olarak yetiştirilme şansı oluştuğunu belirten Ünlü, alınan başarılı sonuçlar sonrası 2018 yılında BATEM'in pitaya türünde Cosmic Charlie ile Bloody Mary çeşidi ve passiflora türünde Possum Purple çeşidine tropik meyvede ilk tescilin alındığını söyledi. Ünlü, bir adet mango, iki adet litchi ve bir adet longanın tescili için çalışmaların başladığını ve 2020 yılında tescilin beklendiğini dile getirdi.
ÇKS KAYITLARINA GÖRE ÜRETİM MİKTARLARI
Antalya'da ÇKS kayıtlarına göre 37 bin 417 dekar alanda tropik ve subtropik meyve üretimi yapıldığı ve üretim merkezinin Gazipaşa ve Alanya ilçeleri olduğuna dikkat çeken Ünlü, tropik meyveler ve üretim alanlarını şöyle sıraladı;
"32 bin 243 dekar muz, 5 bin 50 dekar avokado, 75 dekar pitaya, 13 dekar mango, 10 dekar gojiberry, 9,1 dekar pepino, 5 dekar longan, 4.3'er dekar pasiflora ve litchi. Daha küçük ölçeklerde guava, papaya, çikolata meyvesi, fejoya ve carambola. Ayrıca ÇKS'de kayıtlı olmayan ciddi ölçüde de üretici var."
OTELLER VE BÜYÜKŞEHİRLERE GİDİYOR
Tropik meyve üretim alanının her geçen yıl arttığını aktaran Ünlü, "Üretimin tüketici talebi, raf ömrü, tanınırlık ve ekonomik getirisi göz önüne alındığında pitaya, mango, passiflora ve litchinin ön plana çıktığı görülmektedir. Meyvelerin büyük bir kısmı sahil bandında bulunan turizm sektöründeki otellerde büyük ilgi görürken, geri kalan kısmı ise başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlerimize gönderilmektedir. Küçük bir kısmı ise ilimiz içerisinde market ve toptan satış yerleri aracılığıyla halkımıza ulaşmaktadır" diye konuştu.