GAZİANTEP Büyükşehir Belediyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı iş birliğiyle kurulan Alzheimer Hastaları ve Yakınları Buluşma Merkezi'nde (Moral Evi), hastalara moral, yakınlarına da hizmet veriyor. Merkeze gelen hastaların, hastalıklarının ilerlemesi yapılan etkinlikler sayesinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak engellenmeye çalışılıyor.
Alzheimer hastaları ve yakınları için kurulan Moral Evi kapısını, 14 Mayıs 2018 tarihinde hastalara açtı. Merkezde hafta içi her gün sabahtan, akşama kadar kayıtlı 102 hastaya hizmet veriliyor. İlk ve orta düzeyde hastaların kabul edildiği merkezde, Alzheimer hastalığının ilerlemesinin durdurulması için farklı aktiviteler yapılıyor. Ahşap boyamadan, müzik dinletisine, zeka oyunlarına kadar birçok sosyal çalışmanın yürütüldüğü merkezde, fizik tedavi ve spor faaliyetleriyle hastaların bedenleri de güçlendiriliyor. Hastalık derecesine göre gruplara ayrılan hastalar her gün evlerinden servisle ücretsiz olarak alınarak merkeze getiriliyor. Burada hastaların hafızaları ile el ve göz koordinasyonu düzenlenen oyun ve el işi etkinlikleriyle korunmaya çalışılıyor. Yine hastalığa bağlı kas ile iskelet yapısı bozulmaları da spor ve fizik tedavi yöntemleri ile korunuyor.
'ALZHEİMER TEŞHİSİ KONULANLAR BURAYA GELSİNLER, ÇEKİNMESİNLER'
Moral Evi sakinlerinden 75 yaşındaki Bahri Özbulan 1,5 yıldır merkeze geldiğini ve çok memnun olduğunu belirterek, "Bir unutkanlık hastalığı ile buraya geldik. Burası önce Ankara'ya bağlıydı sonra Büyükşehir Belediyesi'ne bağlandı. Çok güzel bir tesis. Burada spor etkinlikleri yapıyoruz, fizik tedavi yapıyoruz, oyun uğraşı var, boyama etkinlikleri var. Güzel etkinlikler yapıyoruz. Ben 1 yıldır buradayım Allah kendilerine zeval vermesin. Bize çok iyi davranıyorlar. Asansöre biniyoruz, bizimle birlikte aşağıya iniyorlar. Üniversiteye gittim, bana Alzheimer teşhisi konuldu. Daha öncesinde evdeydim, açılınca buraya gelmeye başladım. Bu hastalık çok kötü. Eğer böyle bir teşhis konulmuşsa buraya gelsinler çekinmesinler. Ben hastalara tavsiye ediyorum" dedi.
'BU HASTALIK HEM ZİHNİ HEM FİZİKİ ETKİ YAPIYOR'
Merkezde Fizyoterapist olarak çalışan Furkan Ercan, Alzheimer'in hastaları sadece zihinsel olarak değil, fiziksel olarak da etkilediğini belirterek şunları söyledi:
"Özellikle ileri yaşlardaki hastalarda kasa ve iskelet problemleri artıyor ve bununla birlikte denge problemleri yaşanıyor. Düşme riski artıyor buna bağlı olarak. Düşme riskinde bizim en büyük korkumuz ise kalça kırıkları olması. Unutkan yani alzheimer hastası bir bireyin yatağa bağlı olduğunu düşünürsek, farkında olmadan defalarca ilaç alabilir. Bakım ihtiyacını karşılayan kişiler ciddi anlamda zorluk yaşayabilir. Biz bunun için burada hastalarımızın günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmelerini sağlamak adına, kendi öz bakımlarını yapabilecekleri süreleri uzatmak adına çalışmalar yapıyoruz. Denge çalışmaları yaptırıyoruz, yine eklem açıklıklarını sağlamak için çalışmalar yaptırıyoruz. Kemik ve kas kalitelerini artırmaya yönelik çalışmalar yaptırıyoruz. Hastalığın tedavisi yok yaptıklarımızla evre atlamasını geciktirmeye çalışıyoruz. Çünkü ilerleyen evrelerde hastalar reflekslerine kadar kayıplar yaşayabiliyor. Yutma, konuşma problemi yaşayabiliyorlar. Bir nevi hastaların zihinlerini biz burada gönüllü olarak üstleniyoruz."
'HEM HASTALARA, HEM YAKINLARINA HİZMET VERİYORUZ'
Merkez sorumlusu ve psikolog Selin Tunç ise merkezin sadece hastalara değil, yakınlarına da hizmet verdiğini belirterek, "Burayı açtığımızda önce bin 200'ü aşkın ev ziyaretleri gerçekleştirerek uygun hastaları belirledik. Bu hastalarımızı üniversite hastanesine yönlendirdik. Şu anda 102 hastamız var. Hastaneye yönlendirdiğimiz hastaların tahlilleri yapılıyor. Bize bir uygunluk raporu geliyor. Eğer hasta kurum için uygunsa yani 1 ve 2'nci evredeyse biz hastayı kabul edebiliyoruz. Hastalarımız buradan tamamen ücretsiz olarak yararlanabiliyorlar. Burada hem fizik tedavi, hem akıl ve zeka oyunları, iş uğraş terapisi, müzik terapisi ve egzersizlerle birlikte bir hizmet veriyoruz hastalarımıza. Burada aslında amacımız onların biraz daha aktif olmasını sağlamak. Bu hastalığın maalesef tam bir tedavisi yok maalesef. Kullandığı ilaçların yanı sıra bu hastalık onlarda bir özgüven eksikliğine neden olabiliyor, içe kapanmaya sebep olabiliyor, sosyal iletişimde engellemelere sebep olabiliyor. Bizim de amacımız hem daha aktif olmalarını sağlamak hem zihinlerini biraz daha meşgul edebilmek hem de hasta yakınlarına aslında hizmet verebilmek. Önemli olan en büyük şeylerden birisi bu. Biz aynı zamanda hasta yakınlarına da hizmet veriyoruz. Hasta yakınları için grup terapileri düzenliyoruz, eğitimler düzenliyoruz. Alzheimer çok fazla bilinen bir hastalık değildi bugüne kadar. Herkes bu hastalığı yeni öğreniyor aslında. Bizde bunun ne olduğunu nasıl yaklaşılması gerektiğini, nelerin yenilip nelerden uzak durulması gerektiğini anlatıyoruz" diye konuştu.