TÜRKİYE genelindeki 28 sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulan Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimcileri, İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki cezaevi önünde oturma eylemi yapıp, çocuk cezaevlerinin kapatılmasını istedi.
İzmir’den otobüslerle gelen Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimcileri üyesi yaklaşık 200 kişi ellerinde, 'Ölüm çukuru F tipleri kapatılsın', 'Çocuklar cezaevlerinde işkence görüyor, cinsel tacize uğruyor', 'Cumhuriyet sizin çocukluğumuz bizim olsun', 'Tecavüzcüler dışarıda, çocuklar içerde' yazılı dövizler ve Berkin Elvan posterleriyle Aliağa Ceza İnfaz Kurumları kampusu önünde toplandı. Türkçe ve Kürtçe olarak, 'Çocuk cezaevleri kapatılsın' sloganı atan grup, 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
İzmir Tutuklu Aileleri Dayanışma Derneği (TAY-DER) üyesi Musa Karbadağ, grup adına yaptığı basın açıklamasında, şunları söyledi:
"Ülkemiz faili meçhul cinayetlerde babasını, annesini, kardeşlerini kaybeden çocukların ülkesi. Ülkemiz sokak ortasında polis kurşunuyla öldürülen, okullarda zorla anadilleri unutturulamaya çalışılan, emniyet görevlilerinin kullandığı orantısız güç nedeniyle kolunu, bacağını, gözünü kaybede, merdiven altı atölyelerde emekleri sömürülen çocukların ülkesi. Ülkemiz, çocukluk yıllarını cezaevi duvarları ardında tamamlayan çocukların ülkesi. Bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı ancak Aliağa Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde yüzlerce çocuk hala dört duvar arasında. Ülkemizde çocuk cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muamele gün geçtikçe artarak devam etmektedir. Pozantı Cezaevi’nde yaşananlar ile aslında bildiğimiz acı bir gerçek ile karşı karşıya kaldık. Daha sonra Antalya, Sincan, Maltepe ve Şakran Çocuk Cezaevleri’nde yaşanan olaylar bizlere gösterdi ki, dört duvar arasında bırakılan çocuklarımız her gün işkence ve kötü muamele görmektedir. Yaptığımız şikayetler sonuçsuz kalıyor ve çocuklar işkencecileriyle aynı cezaevinde kalmaya devam ediyor. İşkenceye uğrayan çocukların gördükleri zulüm bununla da kalmıyor. Ailelerinden kilometrelerce uzaklara sürgün ediliyorlar ve neredeyse aileleri ile görüşmeleri imkansız hale getiriliyor. İşkence failleri cezasızlık zırhının bütün konforunu kullanırken, işkence mağduru çocuklar ikinci bir kez daha cezalandırılıyor."
'DEVLET KORUMALI'
Devletin aileden ayırarak, yetiştikleri, yaşadıkları yerlerden binlerce kilometre uzakta alıkoyduğu çocukları ulusal ve uluslararası mevzuat ve kurallar çerçevesinde koruması ve kollaması, devlet görevlileri bakımından yasal bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Karbadağ, şöyle devam etti:
"Devlet yasal zorunluluklarını yerine getirmediği gibi işkenceye ve kötü muameleye göz yummaktadır. Başta cezaevleri olmak üzere tüm kapalı kurumların şiddet oluşmasına ortam yarattığının ve kapalı kurum yapısının çocuk adalet sisteminin felsefe ve yaklaşımına aykırılık taşımaktadır. Çocukların yaşadıkları hak ihlallerinin gerek çocukların yaşamında gerekse toplumda kalıcı ve telafisi çok zor izler bıraktığının göz önünde bulundurulması da büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle çocuk Cezaevlerinin derhal kapatılmasını talep ediyoruz."
Gruptakiler, açıklamanın ardından tekrar otobüslere binerek, ayrıldı.

ŞA(İÖ/SS) (FOTOĞRAFLI)