Eylemleri sırasında Eskişehir'de polisler tarafından dövüldükten sonra kaldırıldığı hastanede 38 gün sonra yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz cinayetinde 5'i tutuklu 8 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında karar verilmesi bekleniyor. Duruşma nedeniyle Kayseri Adliye Sarayı çevresinde dün geceden itibaren yoğun güvenlik önlemi alındı.

Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü karar duruşması öncesinde 4 ayrı güvenlik noktası oluşturulan Adliye Sarayı çevresindeki yollar trafiğe kapatıldı. Yaya geçişleri kontrollü olarak yapıldı. Bariyerlerle kapatılan Adliye Sarayı çevresinde yaklaşık 2 bin 500 polis önlem aldı. Kayseri'ye başta Ankara olmak üzere bazı illerden takviye polis ekipleri gönderildi.

Duruşmayı izlemek için diğer ellerden çok sayıda kişi de Kayseri'ye geldi. Bunlardan İstasyon Caddesi'nden yürüyerek geçen grup, 'Ali İsmail Korkmaz, Kayseri unutmaz' yazılı pankart taşıdı.

Hatay’da oturan Korkmaz ailesi Kayseri’deki duruşmaya minibüsle geldi. Minibüsün ön camında 'K. Atatürk' imzası ve Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğrafları dikkati çekti. Minibüsü kullanan Ali İsmail'in amcası Suphi Korkmaz, "Ali İsmail yüreğimizde, içimizde yaşıyor. Fotoğraflarını da aracımızın en önünde taşıyoruz" dedi

"GÖRÜNTÜLERİ 1 KEZ İZLEYEBİLDİM"

Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz, yüreği el vermediği için oğlunun dayak görüntülerini şimdiye kadar sadece 1 kez izleyebildiğini anlatırken, aile olarak rahat olmadıklarını söyledi. Gözyaşlarının artık kuruduğunu belirten anne Emel Korkmaz ise şunları söyledi:

"Ali’den sonra hayatımız, her şeyimiz değişti. Biz hayattayız ama Ali’yle birlikte biz de ölüyüz yani. Mahkemenin vereceği karar, bize sadece 'Katiller cezalarını aldı' dedirtecek, yoksa bizim hayatımızda bir şey değişmeyecek. İlk günden itibaren her şey ortada olmasına rağmen bu dava bugüne kadar sürdürüldü. Yani bu 2 duruşmada, 2 celsede bitebilirdi."

Ağabey avukat Gürkan Korkmaz, bugün özgürlükçü, aydınlıkçı düşünen, kendini ifade etmek isteyen herkesin davasının görüleceğini, sanık polis Mevlüt Saldoğan'a ömür boyu hapis diğer sanıklara kasten yaralamanın ölümle sonuçlanmasından dolayı 8-12 yıl arası ve 8-16 yıl arası ceza verilmesini beklediklerini söyledi.

SANIK POLİS MEMURU: GERÇEK KATİLLER, EYLEMLERİN ARKASINDAKİLERDİR

Eskişehir'deki Gezi Parkı eylemlerinde çıkan olaylarda 38 gün komada kaldıktan sonra kurtarılamayan üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri Adalet Sarayı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 7’inci duruşması saat 09.30’da başladı. Duruşmaya, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, babası Şahap Korkmaz, avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, HDP Mardin Milletvekili Erol Dora geldi. Duruşmada, tutuklu yargılanan fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları ile Korkmaz ailesi avukatları olarak katıldı.

Bir önceki duruşma öncesi Ankara Numune Hastanesinde böbrek taşı ameliyatı olan ve duruşma salonuna sağlık sorunları nedeniyle gelmeyen tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan ise Ankara L tipi cezaevinden SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katıldı. Mahkeme başkanı, savcıdan dosyanın esasına ilişkin görüşünü sordu. Duruşma savcısı, görüşünde herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, "Sanık Yalçın Akbulut’un tutuklanması yönündeki talebimizi yineliyoruz" dedi. 

Tedavi gördüğü Ankara Numune Hastanesi’nden SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katılan tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan’a geçmiş olsun dileklerini ileten mahkeme başkanı, sanıktan son sözünü sordu. Bu sırada salondan 'Beter olsun' sözleri yükseldi. İstanbul’daki terör saldırısında şehit olan polis memuru Kenan Kumaş’a başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Mevlüt Saldoğan, şöyle devam etti;

"Görüntülerdeki kişinin Ali İsmail olduğu ispat edilmemiştir. Tanık Semih Berkay Yapıcı’nın mesnetsiz bir ifadesi vardır. Bu ifadeye göre görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz kabul edildi. Ali İsmail’in kullandığı ilaçlarda da yapılan incelemede fazla doz kullandığı ortaya çıktı. Ali İsmail, aynı gece yapılan muayenesinde değil, 18 saat sonra beyin kanaması geçirmiştir. Gezi Parkı darbe girişimi miydi, değil miydi? Devletin personeline malına zarar vermek hangi hakkın kullanımıydı? Kararı sizin vicdanınıza bırakıyorum. Gerçek bir katil aranıyorsa, teşkilatımda, duruşma salonunda sanık sandalyesinde oturanlar değil, masum gençleri sokağa dökenler, Gezi Parkı eylemlerinin arkasındakilerde aranmalı. Gürkan Korkmaz, ilk duruşmada 'Günah keçisi istemiyorum' demişti. Ben yıllarca namusumla şerefimle çalıştım. Kimsenin canına, malına kastetmedim. Kimseyi kasten öldürmedim, yaralamadım. Mesleğe başlarken yaptığımız yemine sadık kalarak, amirlerimin yaptığı emirle zor kullanma yetkimi kullandım.” Mevlüt Saldoğan’ın ifadesine aile ve duruşma salonundaki katılımcılar sık sık tepki gösterdi. İsmail Koyuncu da daha önce yaptıkları savunmalarının geçerli olduğunu, suçsuz olduğunu ve beraat talep ettiğini anlattı. Son sözü sorulan Ebubekir Harlar ise, “Ben kimseyi dövüp, öldürmedim. Polis yakala dedi diye yakaladım. Siz de sayın savcım gibi cezaevinde yatmamı istiyorsanız, yatarım. Suçsuz yere de yatarım" dedi. Muhammet Vatansever de “Kararla birlikte beraat ve tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Ramazan koyuncu son sözlerinde şöyle dedi; 

"18 aydır suçsuz yere yatıyorum. Siz büyüklerden beraatimi istiyorum. Adaletinize sığınıyorum.” Hakkında tutuklama talep edilen polis memuru Yalçın Akbulut da “Savunmalarımı tekrar ediyorum. Benim vurduğuma dair en ufak görüntü yok. Ben şahsı oradan uzaklaştırmak istedim."

Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin de beraatlerini istediklerini söyledi. Son sözlerin ardından duruşmaya karar açıklanmak üzere 1 saat ara verildi.

"CEZALARINI ALMASINI İSTİYORUZ"

Kayseri Adliyesi'nde anne Emel ve baba Şahap Korkmaz, gazetecilere açıklamalarda bulunarak, karar öncesi adalet istediklerini söyledi. Duruşmaya verilen arada konuşan anne Emel Korkmaz, adil bir karar verilmesini beklediklerini belirterek, şöyle dedi:

"Hak ettikleri cezanın verilmesi bekliyoruz. Cezaları ne olursa olsun hiçbir şey Ali İsmail'i geri getirmeyecek ama en azından hak ettikleri cezayı ve oğlumun hakkını aldık dedirtmek adına hak ettikleri cezayı vermelerini istiyoruz. Her seferinde buraya geldiğimde Ali’yi kaybediyorum, bir kez daha canım yanıyor. İnşallah adalet gerçek yerini bulur."

Baba Şahap Korkmaz da, bugüne kadar sakinlikle davayı takip ettiklerini anlatırken, "Duruşma salonunda içeride, dışarıda olsun sükuneti sağladık, sakinleştirdik herkesi. Oğlumuzun hakkını aradık, başka bir şey istemiyoruz. Cezalandırılmalarını istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz" diye konuştu.

2 POLİSE 10'AR YIL HAPİS

Ali İsmail Korkmaz davasında mahkeme heyeti sanık polis memuruı Mevlüt Saldoğan'a 'Ölüme sebebiyet vermek' suçundan 13 yıl hapis cezası verirken bunu 10 yıl 10 ay hapse çevirdib Diğer polis memuru Yalçın Akbulut'a ise önce 12 yıl hapis cezası verilirken 10 yıla indirildi. Diğer sanıklar fırıncı İsmail ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever'e verilen 8'er yıl hapis cezaları 6'şar yıl 8'er ay hapis cezasına indirildi. Ebubekir Harlar adlı sanığa ise 8 yıl hapis cezası verilirken suç yardım düzeyinde kaldığından 3 yıl 4 aya indirildi. Bu sanığın tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliyesi kararlaştırıldı. 

Tutuksuz yargılanan sanık polis memurları; Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin ise, kanıt yetersizliğinden beraat etti.

KORKMAZ AİLESİ, KARARA TEPKİ GÖSTERDİ

Gezi olayları sırasında Eskişehir'de dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın Kayseri'de görülen davasında mahkeme heyetinin kararı açıklamasının ardından anne Emel Korkmaz, adliye önünde 'Bir gencin hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Katiller, ellerini kollarını sallayarak gezecekler. Benim oğlum kara toprakta" diye bağırdı. Emel Korkmaz, şunları söyledi:

"19 yaşındaki bir çocuğu döve döve öldürüyorlar ve 10 yıl ceza veriyorlar. Bu mu bu ülkenin adaleti? Bu ülkedeki adalet bu mu? Bütün dünya gördü Ali'nin nasıl katledildiğini. Bütün dünya şahit oldu. Ben bakamadım. Bugüne kadar bakamadım. Bu kadar ucuz olmamalıydı oğlumun hayatı. Benim beklediğim sonuç bu değildi." 

Baba Şahap Korkmaz da hiç beklemedikleri bir kararla karşılaştıklarını söyleyerek, "Oğlumun hayatı bu kadar ucuz olmamalıydı. Adalet, suçluyu koruyor, mağduru daha da mağdur ediyor. Tahliyeler de birer skandal" dedi.

Korkmaz Ailesi'nin avukatı Ayhan Erdoğan da karar tepki göstererek, şunları söyledi:

"Yargının hali meydanda. Dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı, zaman zaman davalarda savcı ya da avukat oluyor. Her türlü yargılamalara müdahil oluyor. Biz de bu müdahilliğin son bulması için gayret ettik. Davanın doğru dürüst görülmesi için büyük gayret sarf ettik ve olağanüstü sakinlikle davayı götürdük. Ancak geçen celseden de belliydi, katliamda emri veren Recep Tayyip Erdoğan, geçen celse esnafa, 'Siz alperensiniz, polissiniz, savcısınız, hakimsiniz deyip sokağa davet etmişti. Şimdi o sokağa davet ettiklerinin ağır bir cezayla karşı karşıya kalması durumunda müdahale etmemesi gerektiğini geçen celse ifade ettik. Ancak görüyoruz ki bu mahkeme üzerinde kurulan baskı da aynı Ethem Sarısülük'te olduğu gibi burada da katiller korunmuş. Hak ettikleri cezayı almamışlardır. Ancak bu davanın peşini bırakmayacağız. Recep Tayyip Erdoğan'a, bakanlara söylüyoruz; Katillere emri veren sizlersiniz. Sizlerle birlikte elbet burada bu katiller adil bir şekilde yargılanacak. Sizin peşinizi bırakmayacağız."

Ardından Emel ve Şahap Korkmaz çifti, kendilerine destek olmak için Adalet Sarayı önüne gelen grubun yanına geldi. Bu sırada TOMA'yı gören Emel Korkmaz, "Daha kaç genç ölecek? Bunun burada ne işi var?" diye bağırdı. Bunun üzerine TOMA aracı, bölgeden uzaklaştırıldı.

POLİSTEN BİBER GAZI VE TAZYİKLİ SUYLA MÜDAHALE

Adliye önünde yapılan açıklamaların ardından dışarıda toplanan ve karara tepki gösteren kalabalık yürümek istedi. Polisler, kalabalığa biber gazı ve tazikli su ile müdahale etti. 

Biber gazından etkilenen 5 gösterici ve 1 polis memuruna, çağrılan 112 ekipleri müdahale etti. Polisin müdahalesinin ardından dağılan kalabalık, daha sonra otobüslere bindirilerek alandan kontrollü bir şekilde uzaklaştırıldı.

Olay sonrası adliye çevresinde yerdeki biber gazı kapsülleri dikkat çekti.