Hakan KAYA-Özgür EREN/İSTANBUL,()-MİMAR Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim Görevlisi Bülent Çınar, beraberindeki 3 kişilik ekiple dünyanın en zor tırmanılan ve her altı dağcıdan birinin hayatını kaybettiği Orta Asya'daki Pobeda Dağı'na tırmanarak dünya dağcılığının en prestijli unvanlarından biri olan 'Kar Leoparı' ünvanın sahibi oldu. Bu unvanın ilk sahibi 25 yıl önce ünlü dağcı Nasuh Mahruki olmuştu.

Eski Sovyetler Birliği topraklarındaki 7000 metreden yüksek Lenin, Korjenevskaya, Somoni, Khan Tengri ve Pobeda Dağları'na tırmanan dağcılara “Kar Leoparı" unvanı veriliyor. Daha önceki yıllarda Lenin, Korjenevskaya, Somoni ve  Khan Tengri  zirvelerini başarı ile çıkan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bülent Çınar, projenin sonuncu ve Orta Asya'nın en zor dağı olarak bilinen 7 bin 439 metre yüksekliğindeki Pobeda'ya, Özgür Keskin ve Esin Handal ile birlikte tırmandı. 8 Ağustos sabah 06.00'da son zirve tırmanışı için yola çıkan ekip, eksi 25 derece soğukta, fırtınasız ve az yağışlı bir havada son etabı da tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı. Bu tırmanışla birlikte Bülent Çınar ve Esin Handal Kar Leoparı unvanı almış oldular. Esin Handal Kar Leoparı unvanı alan ilk kadın Türk Sporcu, Bülent Çınar ise Kar leoparı unvanı alan 2. erkek Türk sporcu oldu. Bu ünvanı ilk sahibi 25 yıl önce Nasuh Mahruki olmuştu. 


 

"25 YIL ÖNCE NASUH MAHRUKİ'NİN BAŞARISI BANA ÖNEMLİ BİR VİZYON KATTI"

Dünya dağcılığının en prestijli unvanlarından biri olan 'Kar Leoparı' unvanına sahip olan 30 yıldır dağcılık yapan Bülent Çınar, "Bu benim kazandığım ödül 1970'li yıllarda Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından ortaya atılmış 5 tane 7 bin metre ve üzeri dağın tırmanışına atfen verilen 'Kar Leoparı' unvanı bu… Çok prestijli bir unvan, birçok uluslararası dağcı bu unvanı almak için uğraşıyor. Bizde 25 yıl önce bu ünvanı Nasuh kazanmıştı. 25 yılın öncesinin vizyonuyla ve Türkiye dağcılığına bakarak Nasuh'un yaptığı işin çok önemli bir şey olduğunu şimdi daha iyi kavramış durumdayım. Bu çok önemli bir vizyon yarattı bizim için, kendisi de şahsen benim arkadaşımdır. Ben de ancak 50 yaşında bu başarıyı tekrar etme şansım oldu. Benimle birlikte Esin Handal vardı. Esin Handal da 5 dağ tırmanışını tamamladığı için Türkiye'nin ilk kadın 'Kar Leoparı' oldu. Bir arkadaşım daha vardı Özgür Keskin o da bu zirveyi başarıyla tamamladı ama biz bu beş dağı tırmanmayı tamamladığımız için bu ünvanı almaya hak kazandık" dedi.


 

"POBEDA DAĞINA ÇIKAN HER 6 KİŞİDEN BİRİ ÖLÜYOR"

Tırmanış için hava şartlarının çok önemli olduğunu belirten Bülent Çınar, Pobeda dağına çıkan her 6 dağcıdan birinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çınar, "Bizim için hava durumu çok önemliydi. Bu dağın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorduk. Çünkü her çıkan 6 dağcıdan 1'i hayatını kaybediyor. Ne yazık ki, böyle bir istatistik var. Bu istatistiğe girmemek açısından çok önemsediğimiz şeylerden biri de hava durumu bizim için. 7 günlük güzel bir hava durumu vardı. Biz de bu durumu kullandık. Bize sonradan da bir İranlı arkadaş dahil oldu. 4 kişi ortak hareket ederek, birbirimize güç katarak tam ön gördüğümüz gibi 7 günde dağın zirvesindeydik" diye konuştu.


 

"BİZDEN SONRA AYNI ROTADA 4 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ"

Zirveye ulaştıktan sonra fırtınaya yakalandıklarını anlatan Çınar, aynı rotada 4 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çınar “Dağın zirvesine çıktıktan sonra ciddi bir fırtınaya yakalandık. O fırtınayı bekliyorduk zaten iki gün 7 bin metre üzerinde kımıldayamadık. Toplamda 5 gün kaldık, 7 bin metre üzerinde, o büyük bir problemdi bizim için. Çünkü 7 bin metrede kaldığınız zaman beyin ve akciğer ödemi riskleri var. Ama kondisyonlu olduğumuz için ve çok hızlı hareket etmediğimiz için o riskleri atlattık. Bizden sonra maalesef 4 kişi aynı rotada can verdi. 3 tanesi Kazak dağcıydı. Bir tanesi akciğer ödeminden hayatını kaybetti, diğer ikisi fırtınada uzun süre kaldıkları için kayboldular. Muhtemelen donduklarını düşünüyoruz. Bir de Rus dağcı bizim indiğimiz rotadan inerken rehber olduğu halde düşüp hayatını kaybetti. Böyle riskler vardı ama biz minimum tehlikeyle bu işi atlattık. Hep korktum, korkmamak mümkün değil. Korku insanı ayakta tutuyor. Korku vazgeçilmez bir olgu bu etkinlikte o korkuyu hep içinizde yaşıyorsunuz" şeklinde konuştu.