Yerel seçimlerin 27 ekim 2013 tarihinde yapılacağı kesinleşmiş görünüyor.

Gaziosmanpaşa ilçesinde ne olur, kim aday olur, partiler ne kadar oy alır konusunda fikir yürütmeler başlamış görünüyor.

Benim şu anda belediye meclis üyesi olmamdan dolayı, ilk soru şu oluyor.

''2013 seçimlerinde aday olacak mısın?''

Şahsım adına söylüyorum:

CHP grubunda da, bir yıl önce parti örgüt toplantısında da söyledim.

İki dönemdir belediye meclis üyesi ve imar komisyonu üyeliği görevi yaptım.

Yedi yıl parti grup sözcülüğü yaptım.

''2013 yılında yapılacak yerel seçimler de belediye meclis üyeliğine aday değilim.''

Siyasette varım, siyaset sadece belediye meclis üyeliğinden ibaret bir alanda değil.

Siyasetin başka alanlarında görev yapmak ise partinin ve örgütün görev vermesiyle ilgilidir.

Görev üzerimize düşerse kaçmayız, kaçamayız.

Kendi açımdan bu olayı netleştirdikten sonra, ilçemizde partilerin durumu nedir ona bakmakta fayda var.

CHP GOP ilçesinde kongre yapmış bir ilçe yönetimi, yerel seçimlere gidiyor. (Bir yılda herhangi bir değişiklik olmadığı takdirde...)

CHP ilçe yönetiminin önünde yerel seçimler açısından bir fırsat duruyor.

İlçe yönetimi sayın Kılıçdaroğlu'yla başlayan demokratik kültüre ve açılıma paralel olarak, bir kaç hamleyle karşı karşıya kalabilir.

1-Parti ön seçim delegeleriyle adayların belirlenmesi yolunu seçebilir.

2-Partideki üyelerin tamamının oy kullandığı bir seçim yapabilir.

3-Bu güne kadar yapıldığı gibi merkez yoklaması yapabilir.

Birinci yöntemle partinin 400 kişilik ön seçim delegesi bir salonda toplanır ve belediye başkan adayları ve belediye meclis üyeleri için oy kullanabilir.

Bu yöntem öteden beri tabanın özlediği sayın Kılıçdaroğlu'nun da yapılmasını savunduğu yöntemdir.

İkincisinde ise, parti üyelik aidatını ödemiş, partiye kayıtlı üyenin tamamını bir salona davet ederek, üyelerin oy kullanmasıyla adayları belirleyebilir.

Bu yöntem, bu gün Avrupa sosyal demokrat partilerinin sıklıkla uyguladığı yöntemdir ve demokrasiyi yaşam biçimi olarak algılayan herkesinde savunduğu özlediği bir yöntemdir.

Üyenin tamamının iradesiyle ortaya çıkacak adayları parti tabanından tam destek alacaktır.

Parti içinde kırgınlar, küskünler olmayacaktır.

Parti bütünlük içinde alanlarda seçim çalışmalarını yapacaktır.

Üçüncü yöntem ise merkez yoklamasıdır.

Bu yöntemde partinin en üstünde görev yapanlar ve ilçe yönetimi veya ilçe başkanı kalemi eline alıp istediği adayı belediye başkanı yazar,istediği adayları da meclis üyesi yazar.

Bu yöntem yıllardır parti tabanında basında ve medyada yerden yere vurulur.

Buna rağmen 1984 yılından itibaren siyasette iktidar gücünü elinde bulunduran yöneticiler adayları belirlemiş ve bu günlere gelinmiştir.

Bundan dolayı, CHP de bu yöntemlerin hangisiyle aday belirleneceğini bilemediğimiz için şu anda da ''şu aday olur'' diyebileceğimiz bir isim söylemek çok doğru olmayacaktır.

Çünkü, CHP de ön seçim olursa veya üyeyle seçim olursa adaylar farklı çıkacaktır.

Merkez yoklaması olursa da aday farklı olacaktır.

Her seçim şekline göre aday çıkacağı için şimdiden ''şu aday olur'' demek ve konuşmak erken olacaktır.

AKP de ise, durum şimdiden bellidir.

Onlar eğilim yoklaması ve sonuçta liderin son kararıyla aday belirlediği için şimdiden ''ben adayım'' diyen veya potansiyel adayların olabileceği isimler olacaktır.

Sayın Erhan Erol geçen yıllarda ''ben aday değilim'' dese bile sayın başbakan ''aday olacaksın'' dediğinde mutlaka adaydır.

Bundan kaçması ''ben yokum'' demesi mümkün değildir.

AKP kulislerinde aday olabileceği konuşulan diğer isimler ise, İlçe Başkanı İsmail Ergüneş, Recep Koral, Mahmut Yeter, Oktay Birinci, Yavuz Subaşı isimleri ön plana çıkıyor ve en azından konuşuluyor.

Bazı kişiler ise sayın Süleyman Soylu'nun Gaziosmanpaşa belediye başkan adayı olacağını söylüyor.Sayın Soylu'nun ''parti örgüt görevi alır ve 2015' te de milletvekili olur'' fikri daha ağır basıyor.

Diğer taraftan 2009 yılındaki seçim şartlarının 2013 seçimleri şartlarıyla aynı olmayacağı,AKP'nin daha çok yıpranmış halde seçim sathı mahalline gireceği ve yüksek oy oranlarını alamayacağı fikride toplumda yaygın fikir olarak konuşuluyor.

Ayrıca CHP' nin İstanbul Büyük Şehir adayı olarak Mustafa Sarıgül olması halinde, CHP'nin ilçe oylarının da artacağı konuşuluyor

Bu durumda Gaziosmanpaşa ilçesinde AKP için seçimin, 2009 yılındaki gibi ''çantada keklik'' olmadığı anlaşılıyor

2009 seçimlerinde herkes ''AKP kazanır'' derken, bu gün aynı netlikte cevaplar alamıyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu durum ve 2013 yılında ekonomide doğacak aksaklıklar mutlaka iktidar partisinin yıpranmasına da sebep olacaktır.

Bu durumda tek alternatif olan CHP' nin yerel seçimlerde 2013 yılından daha başarılı bir sonuç alacağını şimdiden söylemek erken olmayacaktır.

Ayrıca ilçemizde uygulanacak olan ''Kentsel Dönüşüm'' projelerinin hayata geçirilememiş olması da buradaki AKP adayı için bir yıpranma payı olarak adayların önünde duracaktır.

Eğer Sarıgöl, Pazariçi, Yıldıztabya mahallelerinde kapatılan imar alanlarında dönüşüm adımları bir yıl içinde atılamaz ise, bu durum CHP adayı için büyük fırsat kapısı ve siyasi bir malzeme olarak bu mahallelerde kullanılacaktır.

Bu iki parti dışında diğer partilerin bu gün itibarıyla Gaziosmanpaşa ilçesinde seçim alabilme şansı görünmediği için onlarla ilgili bir tahlil yapmanın da doğru olmayacağına inanıyorum.

27 Ekim 2013 tarihinde yapılacak yerel seçim sonuçlarının, ilçemizde daha adaletli plan uygulamalarının yapılmasına, daha çok yeşil alanın ve daha çok kültür ve eğitim alanlarının açılmasına sebep olması en büyük dileğimiz.

En büyük dileğim de Gaziosmanpaşa ilçesinde yirmi yıldır iktidar olamayan üyesi olduğum partim CHP' nin iktidar olmasıdır.