Eyüp Kültür Sanat Merkezi’nde ‘’Hz. Halid b. Zeyd Ebû Eyyüb el-Ensarî ve Fetih’’ temasının ele alınacağı sempozyum öncesi Ebû Eyyüp El-Ensârî'nin rivayet ettiği hadislerin yazıldığı bir hat sergisi açılışı gerçekleştirildi. Vatandaşların büyük bir ilgi gösterdiği programda konuşmalar öncesinde Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını düzenleme kurulu adına Prof. Dr. Adnan Demircan yaptı. Demircan konuşmasında, İslam dünyasının yaşadığı savrulmaya dikkat çekerek, “Bu değerlerimizin de savrulmasına neden oldu. Fetih ruhu da bu savrulmalardan bir tanesi. Fetih Allah adının yüceltilmesi için yapılır ve O’nun rızası vardır. Biz de bunun için çalışmayız” derken, Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran ve İstanbul Vali Yardımcısı Osman Ateş de sempozyum öncesi birer konuşma gerçekleştirdiler.
İSTANBUL MÜFTÜSÜ YARAN; “FETİH BİR İŞGAL DEĞİLDİR”
Kürsüye gelen İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, “ Bu toplantı, bu sempozyum, Ebû Eyyüb el-Ensarî ve fetih konusu ile başlıyor. Bizde fetih, bir işgal değildir. Bir sömürü değildir. Bir yeri açmaktır. Neye açıldı; İslam’a açıldı, ahlaka açıldı, imana açıldı, adalete açıldı, merhamete açıldı. İslam dünyası işgal altındadır. Fetih değil, işgal altındadır ve bizim için en önemli, bizi en fazla üzen hususlardan birisi de işgalcilerin yine Müslümanları kullanmasıdır. İslam dünyası, büyük güçler tarafından Müslümanlar kullanılarak işgal edilmeye çalışılmaktadır. Aramızda farklı görüşler, farklı hep olmuştur, yine de olacaktır. Bunları kullanarak bizleri birbirimize düşürmek isteyenlere karşı uyanık olmak bizim daima gayemiz olmalıdır” diye konuştu.
REMZİ AYDIN: “İNSANI İNSAN YAPAN DEĞERLERİ ANLAMAMIZ GEREKİYOR”
Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın da sempozyumda yaptığı selamlama konuşmasında 12.’si gerçekleştirilen Eyüp Sultan Sempozyumunun önemli bir değer olduğunu belirterek, “Kültür deyince insanın hem bireysel anlamda hem de toplumsal anlamda insanı insan yapan değerleri anlamamız gerekiyor diye düşünüyorum. Kültürün yaşanmasıyla insan hem huzurlu ve mutlu oluyor. Yaradılış gayesine uygun bir yaşam sürmenin kodlarını algılamış oluyor. Bu anlamda hem sivil hem de kamu otoritelerinin, organizasyonlara ve kültür faaliyetlerine olabildiğince destek olması ve bu zeminleri oluşturması gerektiğine inanıyorum” dedi.
İHSAN SÜREYYA SIRMA; “BİR DÖNEM ZİYARET YASAKLANMIŞTI”
Sempozyumun onur konuğu Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ilk oturumda bir konuşma gerçekleştirdi. Ebu Eyyüb El Ensari’yi farklı yönleriyle anlatan Sırma, sempozyumun bu kadar ilerleyeceğini bilmediğini ve bugünlere gelmiş olmasına çok sevindiğini belirtti. Eyüp Sultan Türbesi’nin 1923 yılında ziyarete yasaklandığını ve 1950’de tekrar açıldığını belirten Sırma, “Gezdiğim şehirlerde her şehrin bir simgesini gördüm. İstanbul’un simgelerinden biri de Eyüp ve Eyyüb El Ensari’dir. Eyüp’ün mimari ve doğal yapısı işte bu nedenle korunmalıdır. Fakat bu Eyyüb El Ensari’nin hayatını folklor ya da kültür diye adlandırmak yerine yaşamak ve yaşatmak zorundayız” dedi.
BAŞKAN AYDIN GAZETECİLERİN SORULARINI CEVAPLADI
Sempozyum sonrası gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplayan Başkan Aydın, tarihi mükellefiyeti ve sorumluluğu yerine getirmek adına bu projeye önem verdiklerini belirterek, “ Eyüp ilçemiz, bizim en önemli medeniyet havzalarımızdan bir tanesidir. Eyyüb el-Ensarî ilçemizde metfun. Bu bize bir mükellefiyet doğuruyor. Bizim medeniyetimizin, kültürümüzün en önemli kaynaklarından olan bu beldemizin, eserlerini, değerlerini, ihya etmek, inşa etmek ve gelecek nesillere aktarma mükellefiyetimiz var demiştik. İşte bu mükellefiyetimizin yerine getirilmesi anlamında, benim belediye başkanlığım öncesinde, eski belediye başkanımız Ahmet Genç zamanında başlamış olan, Eyüp Sultan Sempozyumunu yeniden başlattık. Bu sene 12’incisini düzenliyoruz. Çok güzel bir katılım var. Onlarca akademisyen burada. Çok güzel tebliğler sunacaklar. İnşallah bu çalışmalarımız, gayretlerimiz devam edecek. Tarihi mükellefiyetimizi, sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.
Pazar akşamına kadar sürecek sempozyumda ülkemizin tanınmış alim ve akademisyenlerinin yanında Medine, Katar, Kanada, Güney Afrika ve daha bir çok yerden önemli isimler yer alacak. Prof. Dr. Salih Tuğ, Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, Prof. Dr. Mustafa Fayda, Prof. Dr. Sadettin Ökten, Prof. Dr. İskender Pala, Prof. Dr. Beşir Ayvazoğlu gibi çok değerli akademisyen ilim adamlarının yanı sıra, İhsaan Taleeb, Ahmad Shaban, Sami Abdullah el-Mağlus, Mohammad Harb, Khalid Bakkar gibi değerli ilim adamlarının katıldığı sempozyum, değerlendirme oturumu ile sona erecek.
