Caferpaşa Kültür Sanat Merkezi bu hafta medeniyetimiz ve yakın tarihimizde önemli bir rol oynayan Sultan Abdülhamit Hanı ve ideallerini masaya yatırdı.

Hayatındaki farklı dönemlerin, yaşadığı olayların ve yürüttüğü faaliyetlerin hala tam olarak anlaşılamadığı, siyasi dehasıyla tarihe geçen Sultan Abdülhamit’in bilinmeyen bazı yönleri ve hedefleri Prof. Dr. Bülent Arı ve Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu tarafından mercek altına alındı.

Sultan Abdülhamit’in politika ve yönetim tarzını ele alan Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, Abdülhamit’in kendinden önce gelen Sultan Abdülmecit dönemindeki sefahat ve rehavetin sonuçlarından dolayı istediği politikaları tam olarak uygulayamadığını belirtti.

“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini ilk olarak Sultan Abdülhamit’in uyguladığını vurgulayan Teyfur Erdoğdu, onun savaş yanlısı biri olmadığını fakat kendi döneminde iki tane savaşa girmeye mecbur bırakıldığını ifade etti.

Teyfur Erdoğdu “Abdülhamit döneminde, 5.Murat’ın tekrar tahta çıkması için çaba sarf eden de İngiltere’ydi. Onun yapmış olduğu birçok faaliyet atıl bırakılmak isteniyordu. Meclis-i Mebusan’a ara verilmesini eleştirenler ve Abdülhamit’e despotluk sıfatı yakıştıranlar onu hiç anlamadı. Meclis öyle bir haldeydi ki savaşın olumsuz sonuçlarına karşı alınacak önlemlerin ve yenilenme hareketlerinde alınacak kararların çoğu onaydan geçmiyordu” dedi.

Abdülhamit Sarraflarla da Mücadele Etti

Sultan Abdülhamit’in daha çok kültürel ve sanatsal alandaki çalışmalarına değinen Prof. Dr. Bülent Arı ise onun fotoğraf, pul, soba ve çini alanında yaptığı koleksiyonların günümüze sosyal ve ekonomik olarak getirdiği katkıları ele aldı. Abdülhamit’in bilimdeki atılımlarını anlatan Bülent Arı, onun kütüphane arşivciliğine ve kitap çevirilerine verdiği öneme değindi. Bülent Arı “Abdülhamit saray ahalisindeki muhalif entrikalarla da uğraşmak zorundaydı. O dönemde Abdülhamit’in düşmesi için sarrafların Osmanlıya verdiği zarar bütün tarihçiler tarafından biliniyor. Zamanın ittihatçıları tarafından yalan raporlar verilmesi dönemin bilgi kaynaklarında tahrifata yol açtı. Bir istihbarat tekniği olarak jurnal sistemi çok eleştiriliyordu fakat bu yolla Amerika’nın Irak petrolleri üzerindeki ekonomik politikası açığa çıkmıştı. Abdülhamit’e muhalif olup ona iftira atan edebiyatçıların ve siyasi kimliklerin daha sonra yaptıkları şeyin yanlış olduğu konusundaki itirafları bir kere daha onun ne kadar ileri görüşlü olduğunu ispatlıyor" dedi.

Söyleşinin sonlarına doğru soru ve cevap kısmındaki bölümde dinleyiciler Prof. Dr. Bülent Arı ve Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu ile karşılıklı konuşma imkanı buldukları için teşekkür ettiler.