Türkiye’nin cari açığı her geçen gün düşmeye devam ediyor. Cari açık mayıs ayında 6.2 milyar dolar beklenirken 5.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye, ocak-mayıs döneminde 27 milyar 51 milyon dolar açık verdi. Yıl sonu cari açık beklentimiz 60 milyar dolar.

İntegral Menkul Değerler Araştırma ve Analiz Departmanı analisti Yeliz Karabulut'un İran-Türkiye para ilişkileriyle ilgili yorumu şöyle:
Dünyanın en önemli para transferi şirketi SWIFT, mart ayında aldığı bir kararla İran'a yönelik ambargo nedeniyle para transferlerini durdurduğunu açıklamıştı. Buna bağlı olarak İran’dan petrol ürünleri ithalatı yapan ülkeler kendilerine göre çeşitli yöntemler bulurken, bunlardan Hindistan karşılık olarak altın vereceğini, Çin Yuan olarak ödeyeceğini açıkladı. Bu durumda Türkiye’nin de İran’dan ithal ettiği petrol ve doğal gaz ürünlerinin bedelini nasıl ödediği merak konusu.

İran’a altın ihracatı zirvede

TÜİK verilerine göre son 3 ayda İran’a altın ihracatı zirve yaptı ve 60 tona ulaştı. Bu veri “Türkiye petrol ürünleri bedelini Hindistan gibi altınla mı ödüyor” sorusunu gündeme getirmektedir. Aşağıdaki olasılıklar Türkiye’nin petrol ürünlerinin bedelini altın olarak ödediği varsayımı ile yapılmıştır:

1. İran’dan ithal edilen petrol ürünleri bedelinin altın cinsinden ödendiğini düşünelim; petrol ithalat olarak hesaba yansır yani aktiftir, İran ise alacaklı olarak hesaba alınır, alacaklar kasadan ödenir. Burada altınla ödendiğini düşünelim. İthal edilen ürünün bedeli (altın) muhasebe olarak ödeme olduğu halde ihracat olarak gösteriliyorsa, cari açık ve dış ticaret verilerindeki düşüşün (3 aylık İran’a ihracat= 3.838 milyar dolar) sorgulanması gerekebilir.

2. Eğer petrol ürünlerinin bedelini altın olarak ödemek zorundaysak ve aynı zamanda altın ihracatı yapıyorsak, hem İran’a altın olarak ödeme yapmış oluyoruz, hem de İran’a altın ihraç etmiş oluyoruz. Son üç ayda İran’a ithalatımızdaki petrol ürünleri tutarı 4.215 milyon dolar ve buna ilaveten altın ihracatı 3.838 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

İran 2010 yılında altın ithal etmeyeceğini açıklamıştı!

2010 yılında İran Merkez Bankası’ndan, yüzlerce ton altın ithal edildiğini, en az 10 yıl İran’ın altın ithal etmesine gerek kalmadığı açıklaması yapılmıştı. Haberin çıktığı linki de sizinle paylaşmak istiyorum:  “İran’ın altın rezervleri 10 yıl yeterlidir” denildikten sonra, Swift nedeniyle 2. büyük ihracat ortağı Hindistan’dan altın kabul etmesi, Türkiye’den altın ithal etmesi ve buna ilaveten Türkiye’den petrol ürünleri ihracatının bedelini altın olarak alması (varsayım) durumunda ülkenin rezervlerinin ciddi bir şekilde arttığından bahsedebiliriz.
Yukarıda İran’ın Swift nedeniyle petrol ürünlerinin bedelini altın olarak almaya başladığını yazdık. Suriye’de sular gittikçe ısınıyor, bununla birlikte ABD Suriye’ye yönelik söylemlerini ağırlaştırıyor, Rusya dünya kamuoyuna karmaşık mesajlar veriyor; Esad’a olan desteğini çekmiş görünürken birden bölgeye savaş gemilerini göndermesi ne şekilde yorumlanmalı? Sanıyorum bu konuyu stratejistler değerlendiriyorlardır. Esad yönetimi Rusya’nın desteğini kaybederse Suriye’ye müdahalenin yoları açılabilir. Sonuç itibariyle bölgedeki stresin artması, risk enstrümanı altının değer kazanmasına ve elinde altın rezervi olan ülkelerin menfaatine neden olabilir.

Yeliz Karabulut
İntegral Menkul Değerler Araştırma ve Analiz Departmanı / Analist