TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Çetin, yürürlüğe giren yeni yasa ve ana sözleşme ile kooperatifçilik yapmanın zorlaştığını belirterek, "Yaptığımız yatırımlarla ve düzenlemelerle 'Tariş Zeytinyağı Birliği için tehlike bitmiştir' demiştim. Ancak anladık ki yasalarla her zaman kooperatifçilik tehlikeli hale getirilebilir" dedi.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği 2013-2014 faaliyet dönemini kapsayan 65'inci olağan genel kurulu İzmir'in Çiğli İlçesi'ndeki Birlik tesislerinde gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşan Birlik Başkanı Cahit Çetin, 2000 yılında yürürlüğe giren yeni yasa ile tarım satış kooperatiflerine özerklik verildiğini, o tarihten bu yana birliklerin güçlükle de olsa ayakta kalmaya çalıştığını anlattı.
Çetin, tarım satış kooperatifleri birliklerinin tabii olduğu 4572 sayılı yasanın değiştirdiğini ve buna bağlı anasözleşmenin de yürürlüğe girdiğine işaret ederek, burada yapılan düzenlemelerle kooperatifçilik yapmanın zorlaştırıldığını ileri sürdü. Çetin, Zeytinyağı Birliği'nin de uygulanan yasaların yanı sıra evrensel kooperatifçiliği de dikkate alarak, kendi yapılanmasını gerçekleştirdiğini, gelecekteki tüm riskleri bertaraf etmeye dönük altyapı yatırımları ve sistem değişikliklerini yaşama geçirdiklerini açıkladı. Çetin, Birliğin stratejik karar ve uygulamalarıyla daha sağlam yol aldığını belirtirken, şunları söyledi:
"Gerçekleştirdiğimiz yeni yapılanma ve yatırımlarla evrensel kooperatifçilik ilkelerinden de ayrılmadan tehlikeleri uzaklaştırdığımızı düşündük. Geçmiş yıllarda 'Tariş Zeytinyağı Birliği için artık tehlike bitmiştir' ifadelerini bir çok kez tekrarladım. Ancak böyle değilmiş. Yürürlüğe giren yeni yasa ve bağlı anasözleşmelerle kooperatifçilik riskli hale gelmiştir. Anasözleşmede öyle maddeler var ki bundan sonra kooperatiflerde yönetici bulmak zorlaşacak. Kooperatifçilik uygulamalarında 2000 yılından bu yana yapılan çalışma ve mücadeleler bir miktar da olsa özerklik sağlamıştı. Şimdi yürürlüğe giren yasa ve anasözleşmeyle geriye dönüşler başlıyor. AB ülkelerinde kooperatifleri güçlendirerek, tüm tarım politikalarını buradan yönetirken, Türkiye'de öteden beri kooperatiflerin tasfiye edilmesi gayretlerini üzüntüyle karşılıyoruz. Bu sadece bugünkü siyasi otoritelerin değil, öteden beri siyasetçilerin gayesi olmuştur. 57'nci Hükümet döneminin Devlet Bakanı Masum Türker, bakanlık yaptığı dönemde IMF'in kendilerinden Tariş'i istediğini söyledi. Türker, bize 'IMF Tariş'in kafasını istedi' dedi. Bu bile vahimdir. Anlaşılıyor ki bu emel sonlanmamış."
Devletten bir şey beklemeden kendi geleceklerine doğru yürümeleri gerektiğinin altını çizen Çetin, kooperatiflerin hala devlet kaynaklarını yiyen sistemler olarak gösterildiğini oysa uzun yıllar siyasetçilerin buralardan yararlandığını ve sistemi yozlaştırdığını anlattı. Çetin, zeytinyağı alım kampanyasının sürdüğünü bugüne dek 50 ton ürün geldiğini belirtirken, 8 TL önavans fiyatıyla yapılan alımların, yarın kesin fiyata dönüşeceğini ve ürününü teslim eden ortağı memnun edecek fiyatın belirleneceğini açıkladı.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman, çiftçilerin örgütlü gücünün her zamankinden daha büyük önem taşıdığını, tarım ve tarım kesiminin son yıllarda yaşadığı olumsuzlukların ancak örgütlülükle aşılabileceğini söyledi. Şarman, zeytin alanlarının enerji yatırımlarına açacak yasa değişikliğinin TBMM'de beklerken, çıkarılan yönetmelik değişiklikleriyle uygulamalar yapıldığını öne sürdü. Şarman, şöyle konuştu:
"Biz daha iyi bir hayat sürmek ve ekmeğimizi büyütmek için uğraşırken, vahşi kapitalizmin güçlü şirketleri yüksek kar hırsıyla, zorbalıklarını acımasızca sürdürüyor. Ülkede tarım yok olurken maden ölümleri, inşaat ölümleri yetmedi şimdi zeytin ağaçlarını katlediyorlar. Bir gecede 6 bin zeytin ağacı katledildi, üreticiler dayak yedi, yetmedi haklarında soruşturmalar yürütüldü. Bu büyük haksızlığa herkes göz yumdu. Bir kez daha anlaşıldı ki tek kurtuluş örgütlü olmak. Bunun yolu da kooperatiflerimiz."
Tariş Zeytinyağı Birliği'nin geçtiğimiz yılı 2 milyon 700 bin TL net karla kapattığını açıklayan Şarman, bilançoda yüzde 20 tasarruf sağlandığını ve nakit durumunun da bir önceki yıla göre yüzde 63 oranında artış kaydedildiğini kaydetti. Şarman, bu yıl yaklaşık 2 milyon TL yatırım gerçekleştirdiklerini belirtti. Şarman, 2014-2015 zeytinyağı rekoltesinin 190 bin ton olarak kamuoyuna açıklandığını ancak mevcut durumda bunun en az 30 bin ton daha düşük seviyelerde olduğunu da sözlerine ekledi.

FOTOĞRAFLI