İstanbul, 19 Nisan () – Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası, AB-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi için Paris ve Ankara ilişkilerinin “sorun” odaklı değil, “fırsat odaklı” ele alınması gerektiğini söyledi.
Paris Bosphorus Enstitüsü (Institut du Bosphore) Bilim Kurulu 19 Nisan Cuma günü Bilim Kurulu eş- başkanı Augustin de Romanet ve Enstitü Başkanı Bahadır Kaleağası’nın başkanlığında Paris’te toplandı.
Fransa eski Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, AXA Global Re CEO’su Guillaume Lejeune, Horoz Bolloré Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, Bilim Kurulu üyesi Parlamenterler Laurence Dumont ve Helene Conway Mouret ile birlikte iş dünyası liderleri, kanaat önderleri, medya ve akademik dünyadan otuzu aşkın Fransız ve Türk üyenin katılımıyla yapılan toplantıda “31 Mart Yerel Seçimleri Sonrasında Türkiye Ekonomisinin Görünümü” ve “Sarı Yelek Protestolarının Ötesinde Avrupa Parlamentosu Seçimleri Öncesinde Dünyada Yükselen Popülizm Eğilimleri” konularında iki oturum düzenlendi. Türkiye Sanayiciler ve İş İnsaları Derneği (TÜSİAD) Baş Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu ile Fransa’nın önde gelen ekonomisti ve köşe yazarı Nicolas Baverez de birer sunum yaptılar.
Bilim Kurulu üyeleri Paris Bosphorus Enstitüsü’nün Fransa–Türkiye ikili ilişkilerinin yanı sıra, Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri perspektifinde uluslararası gündemdeki konulara eğilmesine devam etmesinin önemini vurguladı. Gelecek dönemdeki programı çerçevesinde düzenleneceık yuvarlak masa toplantıları, seminerler, Institut du Bosphore – Sciences Po “Bophorus Prize” ve “Institut du Bosphore Series” başlıklı yayın dizisi aracılığıyla Transatlantik ilişkilerde yaşanan çalkalanmanın küresel sisteme olan etkileri ve AB Parlamentosu seçimlerinden sonra ortaya çıkacak siyasi tablo üzerinden AB’nin geleceği ve Türkiye gibi aday ülkeler ile ilişkilerine etkileri konularına öncelik verecek.
Toplantı sonrasında Paris Bosphorus Enstitüsünün kuruluşunun 10. Yılı vesilesiyle birçok kanaat önderi, Senatör ve Parlamenterin katılımıyla bir kokteyl düzenlendi.
Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası bu çerçevede gelecek döneme yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:
“Muazzam değişimler çağındayız. Uluslararası ilişkileri belirleyen etkenler her alanda; ABD ile Çin arasında yapay zeka teknolojileri rekabeti, küresel ticarette korumacılık ile liberaller arasındaki eğilimler, savunma sanayiinde, enerjide, sağlıkta yeni teknolojiler, göç hareketleri ve eş zamanlı olarak Avrupa'da farklılaştırılmış entegrasyon çerçevesinde daha esnek kurumsal yapı arayışları. Türkiye-Fransız ilişkileri açısından da Institut du Bosphore'un biraraya getirdiği siyasi, ekonomik ve akademik çevrelerin veri, analiz ve görüş paylaşımı günümüzde çok daha değer kazandı ve ufuk açıcı olmakta. Güçlü bir Avrupa dünya için iyidir, daha iyi işleyen AB-Türkiye ilişkileri için de Paris-Ankara ekseninde ilişkileri sorunlar değil, fırsatlar odaklı kılma zamanı çoktan geldi. ”
Bilim Kurulu Eş Başkanı Augustin de Romanet de konuşmasında şunları söyledi:
“Fransa ile Türkiye’yi bir araya getiren bağlar, yüzyıllar süren diplomatik bir geleneğin mirasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılı yaklaşırken Paris Bosphorus Enstitüsü gibi ikili girişimler ve açık, şeffaf bir tartışma ortamıyla bu miras onurlandırılmalıdır.” (Fotoğraflı)