Mustafa KIRLAK/ORDU,() - KARADENİZ Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, Amerikan gazetesi The New York Times’ta Türkiye'de fındık işçisi olarak Suriyeli sığınmacıların kötü koşullarda çalıştığına yönelik yer alan habere tepki göstererek, “Bu son derece saçma bir haber. Türkiye bir defa önce ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) üyesidir. Bunlar yalandan ve tamamen Amerika’nın kendi fındığını satamamasından kaynaklanan bir durumdur” dedi.
KFMİB Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, The New York Times'ın mülteci analizine yer verdiği ve uluslararası çikolata üreticilerini Türkiye’yi boykot etmeye çağırdığı habere tepki gösterdi. Bahse konu haberin saçma olduğunu ifade eden Sevinç, “The New York Times’ta ‘Türkiye’de fındıkta var olan çocuk işçilik artık katmerleşiyor, şimdi artık Suriyeli işçiler yok pahasına çalıştırılıyor’ iddiasıyla bir haber yayınlandı. Ama bu haberin arka planında başka bir şey daha var, haberin içerisinde de bu söz konusu oldu. ‘Dünyada fındıkta tekel Türkiye, biz Türkiye’den fındık almak zorunda kalıyoruz, bu tekelin kırılması gerekir’ benzeri şeklinde Suriyeli işçileri bahane ederek böyle bir yola tevessül ettiler. Bu son derece saçma bir haber. Türkiye bir defa önce ILO  üyesidir. Çocuk işçilik nedir, sistematik çocuk işçilik neye tekabül edeceğini çok iyi bilen ve bunlarla devlet olarak mücadele eden nadir ülkelerden bir tanesidir" dedi.
'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ TÜRKİYE’DE YOKTUR'
Bu tür haberlerin Amerikan fındığının rağbet görmemesinden kaynaklandığını da kaydeden Sevinç, “Ağustos ayı okulların tatil olduğu bir aydır. Güneydoğu Bölgesi’nden gelen vatandaşlarımız da dahil olmak üzere tabi ki çocuklar ailelerinin yanında gelmektedirler. Ama sistematik anlamda istismar edilen ve ucuza çalıştırılan veya çalıştırılmak zorunda bırakılan çocuk işçiliği Türkiye’de sözkonusu değildir. Böyle olmuş olsaydı zaten Türkiye’den fındık ihracatı gerçekleşemezdi. Ayrıca birçok sertifika kuruluşu gelip Türkiye’de denetleme yapmaktadırlar. Firmalarımızı sertifikalandırmaktadırlar. Bunlar yalandan ve tamamen Amerika’nın kendi fındığını satamamasından kaynaklanan bir durumdur” diye konuştu.
'FINDIK İHRACATI, TONAJ BAZINDA İYİ GEÇTİ'
Sevinç, geçen yıl döviz kurundaki dalgalanma ve artış nedeniyle fındık ihracatında yaklaşık yüzde 15 civarında gerileme yaşandığını ancak ihracat sezonundan memnun olduklarını söyleyerek, "2018 yılındaki fındık ihracatı tonaj bazında 'iyi geçti' diyebiliriz. Bizim açımızdan ihraç ettiğimiz miktar tonaj son derece önemlidir. Bu şu anlama geliyor; Türkiye’de fındık üretiliyor, dünya da bu fındığı tüketiyor. Dünyanın tükettiği tonajın artması her zaman ülkemiz için aydınlık yarınlar demektir. Bu sene 2018 yılının mayıs ayında başlayan döviz krizi nedeniyle ihraç birim fiyatlarında bir miktar gerileme oldu. Tonaj bazında geçen yılın rakamlarını yakalamış olmamıza rağmen, döviz bazında yaklaşık olarak yüzde 15 civarında bir gerileme söz konusudur. Bunu normal karşılamak lazım. Çünkü döviz bazındaki değişikler her zaman için dövizin konumuna göre ve uluslararası piyasalara göre değişebilir. Önemli olan Türk fındığının ihraç edilebiliyor olmasıdır. 2018 ihracat sezonundan memnunduk, 2019 da fena gitmiyor” diye konuştu.
'İÇ TÜKETİM DE ARTACAKTIR'
Bu yıl iç fındık ihracatının, 300 bin tonunun üzerine çıkmasını beklediklerini aktaran Sevinç şöyle dedi: “Biz 2018 yılının fındığını ihraç etmeye devam ediyoruz. 2018 yılında eğer arzu ettiğimiz rekolte gerçekleşirse; 2019 yılındaki ihracat miktarının bizim temel hedeflerimizden olan 300 bin ton iç fındık ihracatının üzerine çıkabileceğini düşünüyoruz. Buna bağlantılı olarak iç tüketimiz de artacaktır. Türkiye’ye çok miktarda dışarıdan çerezlik badem, kaju, ceviz gibi ürünler girmektedir. Hâlbuki bizim fındığımız var. Artık baklavada ithal ceviz kullanmak yerine 'fındığı da kullanmanın zamanı geldi' diye düşünüyoruz.”
FOTOĞRAFLI