BODRUM’un marka değerini korumak gerektiğinin altını çizen Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Kocadon, “Yerel yönetim, kamu yönetimi, halkımız, tüccarımız hem de odamız bilinçli olup yakaladığımız marka değerini korumamız lazım” dedi.

BODRUM Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Kocadon, marka kent olmanın zor olduğunu, korumanın ise daha zor olduğunu söyledi. Bu nedenle çok yönlü çalışma yaptıklarını ve yapılanlara da destek olduklarını kaydetti. BODTO’nun üç dönemdir başkanlığını yapan Mahmut Kocadon, gözde turizm kentinin marka olması için yoğun emek harcandığını ve bu markanın korunması için herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini söyledi. Kocadon bu konuda “Yerel yönetim, kamu yönetimi, halkımız, tüccarımız hem de odamız bilinçli olup yakaladığımız marka değerini korumamız lazım. Yereli yönetenler, Bodrum’u marka değeri olan bir turizm kenti olarak yönetmesi lazım. Aynı şey kamu yönetimi içinde geçerli.

Buraya gelen yıllık yerli ve yabancı turist sayısı nüfusumuzun 10 kat fazlası oluyor. Halkımız ve tüccarımızda bu değeri bilerek gelen misafirlere hizmet etmesi lazım. Yıllardın Bodrum’un özgün değerleri var. Biz bunları toparlayıp koruyarak bu günlere geldik” dedi.

NÜFUS 140 BİN


Yerleşik nüfusu 140 bin dolayında olan Bodrum’un özgün değerlerinden öne çıkanlar arasında iki katlı beyaz evler olduğuna dikkat çeken Kocadon “1980’li yılarda Türkiye’nin başka yerlerinde turizm başladığı zaman genelde her tarafta iki katlı evler veya tesisler vardı. Turizm yükselirken binalarda yükseldi. Ama Bodrum’da binamızı ve rengimizi koruduk” dedi.
Turizmin öne çıkmasıyla değer kaybeden ve bahçeleri azalan, aromasıyla ünlü Bodrum Mandalinası’nın yeniden hayat buluşunu anlatan Kocadon “Bizim bir markamızda Bodrum mandalinası. Hem bu değerimizi hem de bahçelerin yeşilliğini korumak için narenciye birliği kurduk ve iyi sonuçlar aldık. Gazozunu, kolonyasını, lokumunu şimdide GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) ile mandalina yağı projemiz var. Önümüzdeki hasat zamanını bekliyoruz. Parfüm ve gıda sektörüne güzel bir sunum yapacağız” dedi.

TEHLİKELERİ RAPORLADIK

Türkiye’de ilk defa 2006 yılında işyeri envanterini yaptıklarını belirten Kocadon, çok çarpıcı sonuçların çıktığını ve bunu Türkiye genelindeki yöneticiler ile kendi yerel yönetimlerine anlattıklarını aktardı. “Bodrum’un geleceği ve bekleyen tehlikeler nelerdir” diye bir rapor da sunduklarını ifade eden Kocadon “Bodrum’da en büyük tehlike işyeri fazlalığı. Bodrum’un marka değerinin yüksek olması ticaret yapacak kişilere davetiye çıkarıyor. Ciddi bir işyeri fazlalığı var. Bunun mücadelesine veriyoruz. Artık her gelenin canı istediği gibi Bodrum’da işyeri açmaması lazım. Yoksa yıllardır yukarıya tırmandırdığımız hizmet sektörümüzde duraklama olabilir. Yapılaşmaya ve iş yerine bir sınırlama konusun da çalışmalarımız var. Yaptığımız araştırmaları, anketleri, çalışmaların sonucunu yetkili makamlara iletiyoruz” dedi.

HİZMET SEKTÖRÜNDE EĞİTİM

MARKA kent Bodrum’da turizme doğrudan yada dolaylı yoldan hizmet veren sektör çalışanlarına yönelik eğitim çalışmaları da yürütülen odada, 2014 yıl başından bu yana hijyen ve iş sağlığı konusunda 2200 kişiye eğitim verildiği öğrenildi.
Kocadon Bodrum’a hizmet adına yaptıkları çalışmaların görevleri olduğunu çünkü Bodrum’u marka olmasına katkı sağladıkları gibi markasını korumak zorunda olduklarını söyledi.

Bodrum hızla markalaşıyor

BODRUM Esnaf, Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Engin Kaplan, kısıtlı maddi imkanlara rağmen toplumun desteğiyle Bodrum’un marka olmayı başardığını söyledi.

PROJELER ÜRETİLİYOR

Kaplan, yerel yönetimin aldığı kısıtlı ödenek ile Bodrum’da bu ödeneğe konu olmayan yüzbinleri ağırladığından söz ederek “Bodrum’un markalaşması sivil toplum refleksinin ve kültür seviyesinin çok yüksek olduğu bir bölge olması sayesinde toplumun desteği ile soyut olarak gerçekleşmiş, uzun yıllar içinde bu konuda çok fazla somut eser bırakılamamıştır. Bugün Bodrum marka değeri bilinci çok daha fazla gelişmiş, imkanlar dahilinde projeler üretilmeye çalışılmaktadır. Fakat yerel yönetim bütçeleri ile sonuç alınması özellikle bazı projeler için çok mümkün görünemektedir” dedi.
Bodrum’u turizm açısından önemli olduğunu anlatan Kaplan, şunları söyledi: “Bodrum Mavisi projemiz, aslı Bodrum’a ait olan ve unutulmaya yüz tutmuş, kapısı penceresi mavi boyalı begonvilli evlerimizi yeniden trend yapmış, bu konuda farkındalık ve refleks oluşturmuştur. Projemiz kapsamında Bodrum Mavisi isminin bir çok sınıfta patenti alınmış, Bodrum Belediyesi’ne hediye edilmiş ve bir sokağımız baştan aşağı yenilenmiştir. unun dışında Bodrum Mandalinası, Bodrum Sandaleti gibi değerlere verdiğimiz somut destekler önemlidir. BESİAD aynı zamanda kurulduğu günden bu yana bu konuda fikir, söylem ve proje üretip çeşitli platformlarda bu konunun altını sürekli çizmektedir.”

Club Gültur’a ilgi büyük

ÇANAKKALE iline bağlı turizm beldesi Küçükkuyu’da hizmet veren Club Hotel Gültur’da 7’si süit olmak üzere toplam 101 oda bulunuyor. Büyükşehirlere yakınlığı ile öne çıktıklarını anlatan Club Hotel Gültur yetkilileri, şunları söyledi: “Toplam 15 bin metrekare alan üzerinde zeytin ağaçları ve çiçek bahçeleri içine kuruldu.
2014 yılında yapımı tamamlanan 110 m2’lik alana kurulu kapalı yüzme havuzu şu an kullanılır durumda olup, kasım ayından itibaren ısıtmalı sistemde ve saunası ile beraber hizmet vermeye başlayacak. Denize sıfır mesafede bulunan Gültur’da, kano ve deniz bisikletine binebilir ayrıca bilardo, masa tenisi, avcılık, jogging ve dağcılık yaparak gününüze heyecan katabilirsiniz. Yerli ve yabancı turizme hizmet veren Gültur’da, geleneksel Türk mutfağının lezzetli yemeklerinin yanı sıra, sabah akşam açık büfe hizmeti de verilmekte.”

Adres Yalıkavak projesi başladı

M2 Turizm İnşaat, Bodrum’un iddialı projesi olan “Adres Yalıkavak”ın startını verdi. Projeye ilginin yoğun olduğunu söyleyen M2 Turizm İnşaat yetkilileri, “Proje, denize sıfır konumu ve geniş bir yeşil alanda villaların birbirlerinden tamamen bağımsız olmaları ile dikkat çekiyor. Her açıdan önemli farklılıklar içeren Adres Yalıkavak projesi; Bodrum’un en prestijli, en özenli villalarının bulunacağı adreste yer alıyor” dedi.
32 adet villa ve 14 adet villa dairesi olarak planlanan projeyi anlatan yetkililer, şu bilgileri verdi: “Ayrıca villaların yaklaşık 500 m2 ila 1200 m2 bahçeleri ve özel havuzları ile birlikte villa sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. Projenin denize sıfır olarak planlanmış olması, villa sakinlerinin yürüme mesafesiyle sahildeki iskeleye, teknelerine ve kumsala ulaşmalarını sağlıyor. Yalıkavak marinaya sadece 7 dakika mesafede olan projemiz, manzarasıyla da öne çıkıyor. Adres Yalıkavak’ta, 2016 yılı Haziran ayında yaşam başlıyor.”