Türk firmalarıyla iş birliği gerçekleştirmek için Latin Amerika’dan İstanbul’a gelen perakende ve tedarik firmaları Türk şirketleri ile ticari anlaşmalara imza attı. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, “Yaklaşık 500’den fazla görüşme ve 2 milyon dolardan daha fazla başlangıç kontratı yapıldı. Bundan dolayı alım heyeti programlarımızdan ihracatçı üyelerimiz çok memnunlar” dedi.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği organizasyonuyla İstanbul’a gelen alım heyetlerini değerlendiren İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, Türk ihracatçıların yapılan kontratlardan dolayı mutlu olduğunu belirtti. Ekonominin kalkınması için alım heyeti programlarını sürdüreceklerini dile getiren Okutur, “Yaklaşık 500’den fazla görüşme yapıldı ve 2 milyon dolardan daha fazla başlangıç kontratı yapıldı. Bundan dolayı alım heyeti programlarımızdan ihracatçı üyelerimiz çok memnunlar. Geçtiğimiz yıl Latin Amerika ülkelerini tamamen taradık ve yine devam ettiriyoruz. Önümüzdeki günlerde Brezilya ve Güney Kore’den çok değerli bir heyet gelecek. Bakanlığımızın talimatıyla Afrika programına başladık. Biz bu kararı geçtiğimiz aylarda almıştık. Böyle bir talimat gelince Afrika’ya daha fazla önem vereceğiz. Önümüzdeki aylarda yine Afrika’dan alım heyetleri davet edeceğiz” diye konuştu.

AMACIMIZ İHRACATI ARTIRMAK

İHBİR olarak Milli Katılım Fuarlarında da yer aldıklarına dikkat çeken Okutur, şunları söyledi:

“20 yıldır Almanya Köln’de yapılan fuarlarda İHBİR olarak milli katılım tertipliyoruz ve çok büyük başarılar elde ediyoruz. Fuardan hem ihracatçı üyelerimiz, hem katılımcılar çok memnun kaldılar. Milli katılım fuarlarına devam edeceğiz. Önümüzde Chicago, Meksika ve  Kolombiya var. Alım heyetleri, ticari heyetler, fuarlar bunların hepsi ihracatı artırmak için attığımız önemli adımlar. İhracatımızı her gün artırmak gayretindeyiz.”

“ÜRÜNLERİ MARKALAŞTIRARAK KATMA DEĞERİ ARTIRABİLİRİZ”

Okutur, markalaşmanın ihracat için çok önemli olduğunu söyledi.
 İhracatçı üyelerinin ürünlerini markalayıp, paketleyip, ambalajlayıp modern bir şekilde dünyaya sunmalarını arzu ettiklerini belirten Okutur,  “Çünkü bu şekilde daha fazla katma değer sağlanmış olacak. İhracatçı üyelerimiz bu konuda daha karlı işler yapmış olacaklar ve markalı ürünlerimizi dünyaya ihraç ettiğimizde oralarda kalıcı olacağız. Markalar bizim olduğunda hem daha yüksek katma değer sağlayacağız, hem de raflardaki payımızı artıracağız ve istikrarlı biçimde ürünlerimizi dünyaya sunmaya devam edeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ÜRÜNLERİNİ HAK ETTİĞİ DEĞERDE DÜNYAYA SUNMALIYIZ”

Markalaşmanın hemen olacak bir şey olmadığını ancak bu çalışmalara bir an önce başlanması gerektiğini dile getiren Okutur, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin kıymetli ürünlerini dünyaya hak ettiği biçimde yüksek katma değerli, itibarlı ve karlı biçimde satmamız lazım. Bu ülkemizin ihracatına önemli bir katkı sağlayacak. Dünya pazarlarında da markalaştığımız takdirde kalıcı olacağız. İyi bir marka olmak için öncelikle tüketicinin güveninin kazanmak lazım. Marka olmak hem ürünlere, hem de firmalara itibar kazandırıyor. Markanın güvenirliliğini korumak için her türlü çabayı göstermek lazım. Dünya standartlarına uygun üretimler yapmak lazım, üretim standartlarımızı korumamız gerekir. İnsanlar sözlerinde durduklarında nasıl itibar kazanıyorlarsa, markalar da verdikleri sözlerde durduklarında itibar kazanır.”

Okutur, “İhracatımızı artırmak için hepimizin çaba göstermesi ve hepimizin ülkemize daha çok döviz kazandırması lazım. Ekonomimizi daha güçlü hale getirmek için ihracatçılara çok görev düşüyor” diyerek sözlerini tamamladı.