YATIRIM 2023: ALTYAPI ve SAĞLIK Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gün programı, 'Feragat Zamanı' panelinin ardından 'Yatırım 2023: Altyapı ve Sağlık' oturumuyla devam etti. Global Yatırım Holding sponsorluğunda düzenlenen oturum, Kibar Holding CEO'su Tamer Saka'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilirken, panelistler IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Özer, NG Grup Başkanı Nafi Güral ve YDA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan 'Yatırım 2023: Altyapı ve Sağlık' oturumunda konuştu. ÇEÇEN: YATIRIMLARA SÜREKLİLİK KAZANDIRMAMIZ LAZIM Son dönemde Türkiye'deki yatırımları ve bu yatırımlarla büyümenin desteklenmesini değerlendiren IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, alt yapı yatırımlarıyla istihdam arasında bir bağlantı olduğunu söyledi. Alt yapı yatırımlarının süreklilik kazanmasının ekonomiye büyük istikrar getirdiğini belirten Çeçen, "Ülkemizde de son yıllarda özellikle dünyanın da imrenerek, takip ettiği çok büyük mega projeler yapmaktadır. Bu projeler, ekonomiye her yönden katkı sağlamaktadır. Bu yatırımların sürekli hale gelmesi ülkemizin moralini en üst seviyede tutacaktır. Bu yatırımlara ne yapıp yapıp süreklilik kazandırmamız lazım. Mutlaka yeni finansman kaynakları ve finansman modelleri bulmak zorundayız, bunların süreklilik kazanması için. Bu yatırımların yapılması; yeni yatırımlara, yeni cepheler açacaktır. Kalkınmamızın temel unsuru olarak süreklilik kazanmasında ve devam etmesinde büyük fayda görüyorum" dedi. KUTMAN: YATIRIMLARI ACİLEN YAPMALIYIZ Türkiye'de alt yapı yatırımlarının uzun süre yapılmadığını ve bu nedenle birikmiş bir talep olduğunu dile getiren Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, "AB'de 2000 yılıyla 2015 yılı arasında toplam 270 milyar Euro'luk alt yapı yatırımı oldu. Aynı yıllar içinde Türkiye'de 198 toplam yatırımla yaklaşık olarak 110 milyar Euro'luk bir yatırım söz konusu. Biz Türkiye olarak çok geriden geldiğimiz için bu yatırımları acilen yapmamız lazım. Bu yatırımlarda da aşırıya kaçmamız lazım, bu da çok önemli. Genel olarak ülkeye baktığımız zaman zor bir dönemden geçtiğimiz kesin; ama dünya da zor bir dönemden geçiyor. Bütün dünyada, 2008 kriziyle gelir dağılımındaki bozukluk çok çoğaldı. Bunun çoğalması neticesinde de bir popülizm doğdu. Bu popülizmin etkilerini yaşıyoruz. Belki popülizm; 4 sene, 8 sene daha devam edecek. Ondan sonra gelecek dönem, yani 2025'lerden sonra gelecek dönem herhalde dünyanın en güzel dönemi olacaktır" diye konuştu. GÜRAL: AVRUPA İLE GERGİNLİĞİN UZUN SÜRMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM 'Yatırım 2023: Altyapı ve Sağlık' oturumunda termal suyun faydalarını anlatan NG Grup Başkanı Nafi Güral; Avrupalıların, termalin en önemli müşterisi olacağını söyledi. Güral, "Avrupa ile yaşadığımız bu gerginliğin çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü ülkeler birbiriyle iyi geçinmek zorunda. Bakın, İkinci Dünya Savaşı'nda birbirini katletmeye çalışan ülkeler bugün aynı birliğin birer parçası. Dolayısıyla Avrupa'da bu gerginlik, makul bir sürede yerini dostluğa terk edecektir. Termalin de en önemli müşterisi Avrupalılar olacaktır. Tabi öncelikle bizim kendi vatandaşlarımız termal imkanlarından yararlanmalı" dedi. ÖZER: TIBBİ PERSONEL SAYIMIZIN ARTMASI GEREKİYOR Türkiye'nin artan nüfusuna ve mevcut hastane binalarının yaşlandığına dikkat çeken Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Özer, şunları söyledi: "Hem nüfus artışı hem ihtiyaçlardan dolayı alt yapı yatırım ihtiyacı her zaman bulunmakta. Yatak sayımız artıyor aynı şekilde tıbbi personel sayımızın da artması gerekiyor. Bu manada bizim şu anda üniversitelerimizde yeni tıp fakülteleri açıldı. Önümüzdeki yıllarda daha fazla doktor ve hemşire istihdam edilecektir. Bu açıdan bir planlama var. Biz sağlık yatırımları olarak yatırımlarımızı yapıyoruz. Bakanlığımızın bir başka birimi, tıbbi hizmetlerin tüm işletmeciliğini onlar yapıyor. Bu konuda yeterli personelimiz var." ARSLAN: İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ YÜKSEK MALİYETLİ PROJELER DEĞİL Kamu ve özel sektör iş birliğinin önemine değinen YDA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan ise Yap-İşlet-Devret modelinin faydalarını şöyle anlattı: "Bu modelin en temel avantajı, kamunun yapması gereken büyük ölçekli alt yapı yatırım projelerindeki finansman yükünü kamu bütçesine yansıtmadan özel sektör marifetiyle yapılmasını öngören bir model. Bu model, öyle yeni bir model de değil; bütün dünyada kullanılıyor. Hatta ilk kullanan milletlerdendir Türk milleti. Bunun en önemli avantajlarından biri kamu bütçesine yük getirmemesi. İkinci maliyet avantajları var. Kamuoyunda iddia edildiği gibi yüksek maliyetli projeler değil bunlar. Zaten planlaması yapılırken, bu işin kamuya olan yükü nedir; ilk başta bu hesaplanır."