Dolarda gece yarısı yaşanan sert hareket, kurları bugün 4.92'ye kadar taşıdı ve döviz kurları yeni tarihi zirvesine ulaştı. Kurlardaki bu hızlı yükselişi değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, "Dövizdeki artışın arkasında manipülasyon olduğu çok açık" dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, döviz kurlarında meydana gelen sert yükselişi 'ya değerlendirdi. Bunun manipülasyon olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aybar, "Türk ekonomisi geçen yılki rakamlara bakıldığında büyüyen bir ekonomi. Bu büyüyen ekonominin pazar payını artırması söz konusu. Türkiye'yi devre dışı bırakmak, Türkiye'nin rakiplerine son derece yarayan bir durum" diye konuştu.

"MAKUL BİR ANALİZ YOK"

Merkez Bankası'nın tüm olan biteni şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Aybar, "Diğer ekonomik değişkenler ile dolar kurunun yukarı yönlü hareketindeki şiddeti bir araya getirdiğimizde, bu durumu mevcut ekonomi teorileriyle açıklayacak makul bir analiz yapmamız mümkün değil. Bu durumu iktisat kuramları içinde açıklamamız mümkün değil. Döviz kurundaki bu hareketlilik bir anamoly, o halde tek açıklayıcı değerlendirmenin manipülasyon olduğundan geçiyor. Bu manipülasyonun temel varsayımı Merkez Bankası'nın faiz artırımına gitmeyecek olması. Faiz - kur sarmalı içinde kurdaki bu oynaklığı Merkez Bankası faiz ayarlamalarıyla durdurabilirdi. Ancak, Merkez Bankası'nın faizlerde resmi düzeltme yapmaktan imtina etmesi veya faizleri arttırmak gibi bir beklentiyi yaratamamış olması, döviz kurundaki bu manipülasyonu mümkün kıldı" ifadelerini kullandı.

"BU DURUM TÜRKİYE'NİN RAKİPLERİNE YARIYOR"

Türk ekonomisinin geçen seneki rakamlara bakıldığında büyüyen bir ekonomi olduğunu belirten Prof. Dr. Aybar, şöyle konuştu:

"Bu büyüyen ekonominin getirdiği bir boyut da pazar payının artması. Türkiye'yi devre dışı bırakmak, Türkiye'nin rakiplerine son derece yarayan bir durum. Bunun dışında bir de seçim sürecine girmiş durumdayız, bir ay içinde genel seçimler gerçekleşecek. Dolayısıyla bu dönem ekonomideki kırılganlıkların da arttığı bir dönem. Bunu idare etmek başta Merkez Bankası'nın görevi. Merkez Bankası ilk olarak şu anda ne olup bittiğini kamuoyuna açıklamalı, biraz daha şeffaf davranmalı. Manipülasyonun arkasında ne varsa bu konuda yurtiçi ve dışında aydınlatıcı olmalı. Yapabileceği bir takım teknik şeyler var, onları yapmalı. Bunu illaki faiz artışına gitmeli diye söylemiyorum ki bunu da yapabilirdi ama yapmadı. Biz sermaye hareketlerinin serbest bırakıldığı, bağımsız para politikası üzerinden büyüme eğilimini benimsemiş, serbest piyasa ekonomisiyiz. Piyasaları resmi kanallardan yönlendiremiyorsanız, spekülasyon, manüpülasyon dahil piyasalar ekonominizi sınar. Şimdi de bu oluyor, bu aşamada Merkez Bankası kontrolleri sıkılaştırabilir, bankaları yönlendirebilir."

"TÜRKİYE SERMAYE TABANININ KUVVETLENDİRİLMESİ YÖNÜNDE ADIMLAR ATMALI"

Böyle bir sürecin yaşanabileceğinin birkaç senedir farklı dönemlerde yapılan manipülatif yönlendirmelerden belli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aybar, " Mesela Türkiye'deki şirketler kesiminin elindeki döviz borç yükünün fazla olması, onların bu riski yönetmesi konusunda uyarıcı nitelikte bir takım manipülasyonlar geçmişte olmuştu. Bu riski azaltmadan şimdi böyle bir dönemle karşılaşıldığında kırılganlıklar da artıyor. Türkiye sermaye tabanının kuvvetlendirilmesi yönünde adımlar atmalı ki yatırımlara devam edebilsin. Mesela yabancı yatırımcı gelmiyor değil, geliyor, ülkeye döviz girmeye devam ediyor ama nereye kadar bu devam eder? Merkez Bankası'nın bunu da açıklaması gerekiyor" dedi.