Selma KUNAR/ANTALYA, () - ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, kanser önleyici etkisi bilinen 'Polifenol: Bitkilerde bulunan doğal antioksidan' oranının, tavşan yüreği zeytinyağında diğerlerine göre 3 kat fazla olduğunu belirterek, "Tavşan yüreği zeytinyağının bu yönünü öne çıkartabilirsek bir anlamda zeytinyağından da öte ilaç üretiyor hale geleceğiz" dedi.
ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya'nın bir Akdeniz kenti olarak tarihinde zeytinyağıyla ünlü bir şehir olduğunu belirtti. ATB olarak yöreye ait tavşan yüreği zeytininin coğrafi işaretini aldıklarını hatırlattı. Çandır, Antalya tavşan yüreği zeytininin, coğrafi işaretli olarak pazarda daha farklı yer bulmasını sağlayacaklarını söyledi. Tavşan yüreği zeytininden elde edilen zeytinyağının çok önemli farklılıkları olduğuna dikkati çeken Çandır, "Yaptığımız ön incelemelerde özellikle kanser önleyici etkisi olan 'Polifenol' oranının diğer zeytinyağlarından 2-3 kat fazla olduğunu tespit ettik. Bu doğrultuda Ankara Üniversitesi ile birlikte tavşan yüreği zeytinyağının daha net bir analizini yaparak, kansere etkisinin ortaya çıkmasını sağlayacak çalışmalara başladık" dedi.
'ZEYTİNYAĞI DEĞİL İLAÇ ÜRETİYOR OLACAĞIZ'
Zeytinyağının başlı başına bir yaşam iksiri olduğunu belirten Çandır, “Şayet tavşan yüreği zeytinyağının bu yönünü de öne çıkartabilirsek bir anlamda zeytinyağından da öte ilaç üretiyor hale geleceğiz" diye konuştu. Antalya'da yıllık zeytin üretiminin 8 ila 10 bin ton arasında, üretiminin ise dağınık vaziyette olduğunu sözlerine ekleyen Çandır, bölgedeki tüm üreticileri bir araya getirmenin yollarını aradıklarını söyledi. Pamfilya döneminde bölgesindeki zeytinyağı üretim ve tüketim kültürünü bugüne yansıtmak için çalışmalar yaptıklarını aktaran Çandır, şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda tavşan yüreği zeytininin coğrafi işaretini aldık, şimdi sırada Manavgat yöresinde yine bize ait olan beylik zeytini var. Onunla ile ilgili de Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü'nde çalışmalar yapılıyor. Onun da coğrafi işaretini alacağız. Gerek tavşan yüreği gerekse beylik zeytininden yapılan zeytinyağının içerisindeki polifenol bize şunu gösteriyor ki zeytin ve zeytinyağı aslında bir gıda maddesinden öte bir ilaç gibi."
'YABANCI ÜLKELERDE KENDİ MARKALARIYMIŞ GİBİ SATILIYOR'
Dünyada kişi başına yaklaşık 400 gram zeytinyağı tüketimi olduğunu hatırlatan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, “Bizim elimizdeki bu müthiş potansiyeli henüz markalaştırarak uluslararası alana taşımış değiliz. Bundan sonra bütün konsantrasyonumuz bu ürünlerimizi kendi markalarımızla satmanın yollarını bulmak olacak. Çünkü şu anda Türkiye olarak yurt dışına gönderilen zeytinyağımızın çoğu markasız, dökme halinde. Birçok ülke bizden dökme olarak aldıkları zeytinyağını kendi markalarıymış gibi satıyor. Ülke olarak bizden çok çok daha fazla para kazanıyorlar. Bu da katma değer açısından ülkemizi büyük zarara uğratıyor. Kendi markamızı, uluslararası raflarda satmak için tüm konsantrasyonumuzu bu alanda toplamamız gerekiyor. Bizim kendi markalarımızı oluşturmamız gerekiyor" diye konuştu.
ANTALYA'DA 18 İŞLETME VAR
Halen Antalya'da 18 adet zeytinyağı sıkımı yapan işletme bulunduğunu belirten Çandır, “O işletme sahipleriyle de teknik konular hakkında, markalaşmayla ilgili bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Hayalimiz, Antalya'daki tüm üreticilerin ürünlerinden elde edilen zeytinyağını tek bir marka altında, Antalya'ya özgü bir markayla pazarlayabilmek. Antalya bir turizm kenti. 14 milyon turist geliyor. Biz her gelen turiste 1 litre zeytinyağı satabilsek müthiş ihracat yapmış oluruz" dedi.
DEDEDEN TORUNA KALABİLEN TEK AĞAÇ
ATB ile ortak çalışma yapan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya ise tavşan yüreği zeytininin, Torosların eteklerinden ovaya uzanan coğrafyada yetiştiğini belirtti. Doç.Dr. Özkaya, zeytinin Türkiye'de M.Ö. 4000 yılından bu yana var olduğunu ifade ederek, “Türkiye'de 91 çeşit zeytin bulunuyor ancak bunlardan en fazla 10 çeşidi ekonomiye katıldı. Diğerleri ise yok olmak üzere" dedi. 3 bin yıl yaşayabilen bu ağacın asırlar boyunca dededen toruna miras kalan neredeyse tek meyve ağacı olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu mucize ağacın Akdeniz insanına ve Akdeniz kültürüne kattığı çok şey var. Bu nedenle, ne zeytin ağacı sadece bir ağaç ne de ürünleri sadece bir gıdadır. Hepsi binlerce yıllık bir kültürün, bir geleneğin yani kısacası hayatın bir parçasıdır. Tam bir ecza deposu olan zeytin meyvesi içindeki, sağlık bileşenleri olarak da adlandırılan minör bileşenlerinin önemini ve bu kadar değerli olduğunu bundan 15-20 yıl öncesine kadar tam olarak bilmiyorduk. Öğrendikçe üretim teknolojileri ve prosedürler de değişmeye başladı. Böylece hem sofralıkta hem de zeytinyağında ama özellikle zeytinyağında tüketiciye sağlık bileşeni yüksek ürün ulaştırmak bir hedef olmaya başladı."
PROJE HAZIRLANDI, ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Antalya yöresine özgü tavşan yüreği ile ilgili, "Yapılan analiz sonucu üstün özellikleri değerlendirildi" diyen Doç.Dr. Özkaya, “Bu zeytinyağında oleaşantal (minör bileşenlerden) seviyesinin diğer çeşitlere göre 10 kat fazla olabileceği tahmin edildi. Polifenol içeriklerinin daha detaylı değerlendirilmesi için bir proje hazırladık. Manavgat'tan Kepez'den Akseki'den tavşan yüreği toplayıp farklılıklar ortaya konacak. Ve üretim için neye dikkat edilmesi gerektiğini daha net ortaya koyacak. Bir anlamda ilaç gibi bir zeytinyağı üretilmiş olacak" dedi.
Konuyla ilgili çalışmaların başladığını kaydeden Doç.Dr. Özkaya, "Amacımız katma değeri yüksek ürünler elde etmek. Dünyada yıllık 3 milyon ton zeytinyağı üretiliyor. Üretim yapan ülkeler ise İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus, Türkiye, Suriye, Cezayir, Fas ve Portekiz. Türkiye'nin ürettiği zeytinyağı ise dünya üretiminin ortalama yüzde 8 kadarı" dedi.

FOTOĞRAFLI