(Grafik eklendi)

İstanbul, 28 Nisan () - Birleşik Metal İşçileri Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (Bisam) yaptığı "Metal Sektöründe İş Kazaları" araştırmanın sonuçlarına göre, sektördeki "her iki işçiden birisi iş kazası geçirdi" ve her üç işçiden biri de "kaza riskiyle" çalışıyor.

BİSAM, Aralık 2016’nın son haftası ile Ocak 2017’nin ilk haftasında gerçekleştirdiği üye kimlik araştırmasının sonuçları üzerinden hazırladığı "Metal Sektöründe İş Kazaları Raporu"nu kamuoyu ile paylaştı.

Araştırma sonucuna göre hiç iş kazası yaşamadığını söyleyen metal işçilerinin oranı yüzde 52 düzeyindeyken, buna karşın işçilerin yüzde 48’i en az bir kere iş kazası geçirdiğini belirtti. İşçilerin yüzde 40’ı işten uzak kalacak şekilde bir iş kazası yaşadığını, her 10 işçiden biri 1 ay ve daha fazla işten uzak kalmasına neden olacak bir iş kazası geçirdiğini söyledi.

"İşçilerin yüzde 43’ü zaman baskısı ve aşırı iş yükü ile karşı karşıya"

BİSAM açıklamasında, "Araştırmaya göre işçiler açısından en sık maruz kalınan elverişsiz koşul zaman baskısı ve aşırı iş yüküdür; işçilerin yüzde 43’ü zaman baskısı ve aşırı iş yükü ile karşı karşıya kaldığını ifade etti" denildi ve şu saptamalara yer verildi:

"İşçilerin yüzde 39’luk bir kesimi kiyasal madde, toz duman ve zararlı maddelere maruz kaldığını söylüyor.
"Gürültü ya da şiddetli sarsıntıya maruz kalanlar yüzde 38.7’dir.
"Yaklaşık her üç işçiden biri (yüzde 31.4) kaza riski ile çalışıyor.
"Göz yorgunluğu ve görsel odaklama sorunu yaşayanların oranı yüzde 24’tür.
"Metal işçilerinin yüzde 72’lik bölümü bir ya da daha fazla sağlık problemi ile yaşıyor.
"Boyun, omuzlar, kollar ve elleri etkileyen kemik, eklem ve kas sorunlarını yaşayanların oranı yüzde 45 ile ilk sırada geliyor.
"Bu sağlık sorununu yüzde 42 ile sırtı, beli etkileyen kemik, eklem veya kasa sorunları izliyor."

"Baş ağrısı veya göz yorgunluğu kadınların sık karşılaştığı sağlık sorunları"

Araştırma kapsamındaki işyerlerinin "sendikalı işyerleri" olduğunun altı çizilan açıklamada, "Bu nedenle işverenlerin keyfi tutumlarına karşın koruyucu donanım sağlanan ve talep edildiğinde donanımı değiştirilenlerin oranı yüzde 81’dir" denildi ve şu bilgilere yer verildi:

"Donanım değiştirme talebi dikkate alınmayan ya da koruyucu donanım sağlanmayan işçiler, koruyucu donanım sağlanıp talepleri karşılananlara göre çok daha fazla kötü koşullar ile ve işe bağlı sağlık sorunları ile karşılaşıyor.
"Bu işçiler diğerlerine göre işverenin kötü davranışına daha fazla maruz kaldıkları gibi, iş kazası riskini daha fazla yaşıyor.
"Cinsiyete göre yaşanan işe bağlı sağlık problemlerine baktığımızda kadınların yüzde 54’ü boyun, omuzlar, kollar veya elleri etkileyen kemik, eklem veya kas sorunları yaşıyor.
"Bu sorun kadın işçiler için en sık görülen sorundur.
"Baş ağrısı veya göz yorgunluğu kadınların yine yüzde 44 ile sık karşılaştığı sağlık sorunlarıdır.
"Stres, depresyon veya anksiyete sorunları kadınların erkeklerden daha fazla yaşadıkları işe bağlı sağlık sorunlarıdır.
"Erkeklerde de boyun, omuzlar, kollar veya elleri etkileyen kemik, eklem veya kas sorunlarıen sık görülen işe bağlı sağlık sorunudur.
"Kadın işçiler göz yorgunluğu ve görsel odaklanma sorunlarını erkek işçiler göre iki kat daha fazla yaşıyorlar.
"Yine zor duruş şekli veya harekete maruz kalan kadınların oranı erkeklerden daha fazladır.
"Bununla birlikte kadınlarda kaza riski yaşadığını söyleyenlerin oranı yüzde 14 ile erkeklerin oranının (yüzde 31) yarısından azdır.
"Çalışma süreleri ile iş kazaları ve meslek hastalıkları arasında yakın bir ilişki olduğu bir gerçektir.
"Nitekim çalışma kapsamındaki işçilerin karşı karşıya kaldıkları kaza riski çalışma süresine bağlı olarak değişiyor.
"Kaza riski yaşayanların oranı hafalık çalışma süresi 40 saatin altında olanlarda yüzde 15 iken, haftalık çalışma süresi 60 saat ve üzeri olanlarda yüzde 41’dir."

Birleşik Metal-İş'ten çağrı: 28 Nisan anma ve yas günü olsun

Araştırmanın sonuç bölümünde sendikanın çağrısına yer verilerek, sendikanın bu alanda verilen mücadeleye sınıf mücadelesinin önemli bir bileşeni olarak gördüğü ifade edildi. Sendikadan yapılan açıklamada bu alanda yapılması gerekenler de şöyle sıralandı:

1) Sendikal örgütlenmenin ve özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. İSİG alanının işçi sınıfının temel mücadele alanlarından biri olarak ele alınmalıdır.
2) Kiralık işçilik, taşeron ve diğer güvencesiz çalışma biçimlerinin ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır işler için mücadelenin zemini güçlendirilmelidir.
3) İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanının piyasanın kar döngüsünün bir parçası yapılmasına karşı denetimler açısından özerk ve demokratik bir yapının sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile oluşturulması sağlanmalıdır.
4) Sağlık ve güvenlik önlemini almayan işverenlere uygulanan cezalar caydırıcı nitelikte olmalıdır. 
5) İş kazaları ve meslek hastalıkları kayıtdışı ile mücadelenin ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmalıdır.
6) Meslek hastalıklarının tespitine yönelik prosedür sadeleşmesi ve kısaltılması sağlanmalıdır
7) 28 Nisan,  “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybeden İşçileri Anma ve Yas Günü” ilan edilmelidir.

(Grafik)