SANAYİ ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’de 4 oyun geliştirme şirketinin birkaç yüz çalışanla milyar doların üzerinde ihracat yaptığını açıklayarak, “Gençlerimizin bu alandaki heyecanı ve kabiliyetleri çok ümit verici. Dünyada çok büyük bir pazar ve büyümeye devam eden bir pazar, oyun geliştirme pazarı. Dolayısıyla bu alanda halihazırda başarımızı da çok daha üst noktalara taşıyabileceğimize inanıyoruz” dedi.
Türk Patent ve Marka Kurumu Bilgi ve Doküman Birimi, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi'nde düzenlenen törenle hizmete girdi. Açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türk Patent Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu, HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, kamu ve özel sektör temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, son dönemlerde Türkiye’nin teknoloji alanında önemli bir aşama kaydettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bilişim Vadisi önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu etrafında gelişecek olan ekosistemle beraber ve bugün kampın da konusu olan oyun geliştiricilerin ve başlıca diğer alanda faaliyet gösteren tasarımcı, girişimci birey ve kurumların bir arada olacağı işleri hayata geçirmeyi sürdürüyor olacak. Ben Türk Patent ve Marka Kurumu’nun burada, bugünden itibaren gerçekleştireceği bilgi ve doküman birimi hizmetinin çok önemli olduğuna inanıyorum. Türkiye’nin milli teknoloji hamlesini yolculuğunda son 10-15 yılda bütün göstergelerde çok büyük bir ivmeyle bir artış kaydediyoruz. Türkiye’de araştırma-geliştirme alanında insan kaynağı sayımız sadece 12 yılda 3 mislinden fazla gelişti. 2006’da 54 bin Ar-Ge personeli olan bir ülkeyken Türkiye, 2018 yılında 172 bin Ar-Ge personeline erişen bir ekosistemi inşa etmiş oldu. Türkiye’de patent başvuruları sayısı da benzer bir şekilde hatta daha da büyük bir hızla arttı. 2000’lerin başında tüm Türkiye’de yapılan yıllık patent başvurusu sayısı yaklaşık olarak 300’lerdeydi, 2018’e geldiğimizde bu sayı 7 binin üzerine çıktı. Bu dünyada eşine az rastlanır büyük bir ivme. Elbette bu ivmeyi daha da yukarılara taşımak milli teknoloji hedeflerimize ulaşma yolculuğumuzda fikri ve sınai hakların da etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi anlamında çalışmalar yapmak önümüzdeki dönemde önceliğimiz olmayı sürdürecektir. Bu anlamda Türkiye’nin 81 ilinde 168 noktada faaliyetlerini sürdüren bilgi ve doküman birimleri girişimcilerimize, tasarımcılarımıza, yenilikçi birey ve kurumlarımıza hizmet sunmaya önümüzdeki dönemde devam edecektir.”  
'YAZILIM GELİŞTİRİCİ SAYISINI 500 BİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ'
Teknolojinin gelişmesi ve pazarda maddi gelir elde edilebilmesi için yazılım geliştirmenin son derece kıymetli olduğunu ifade eden Kacır, şunları söyledi:
“Biz 2023 yolculuğunda Türkiye’deki yazılımcılarımızın hem sayılarını hem de niteliklerini artırmayı hedefliyoruz, bunu ilk kez bir kamu strateji belgesinde, 2023 Sanayi ve Strateji Belgesi’nde somut bir hedef olarak da koyduk ve Türkiye’de halihazırda yaklaşık 170 bin olarak öngördüğümüz yazılım geliştiricisi sayısını büyük bir hızla 2023’te 500 bine çıkarmayı hedeflediğimizi kamuoyuyla da paylaşmış olduk. Bu çok etkin, çok yaygın ve yenilikçi uygulamalar gerektirecek, şimdiden çok ipucu vermeyeyim ama 2020 yılı içerisinde çok farklı eğitim uygulamalarının Türkiye’de hayata geçirmeyi planladığımızı hep birlikte görmüş olacağız. Bunlardan birisi de Bilişim Vadisi’nde olacak. Bilişim Vadisi’ni biz artık önümüzdeki dönemde pek çok işimizin öncü adresi olarak görüyoruz görmeye de devam edeceğiz.”
'AÇIK KAYNAKLARI DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM'
Yerli yazılımın geliştirilmesiyle kamu ve özel sektörde ithal yazılımlardan kaynaklı oluşan yükün hafifleyeceğini belirten Kacır, “Yazılımcı sayımızı artırırken Türkiye’de milli yazılımların geliştirilmesi de en önemli önceliklerimizden olacak. Biz bu alanda açık kaynağı bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsatla Türkiye açık kaynak platformunu bakanlığımız, özel sektör firmalarımız ve TÜBİTAK enstitülerimizle birlikte hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu platformun öncü projeleri başlatılmış olacak ve bu platform bir yandan açık kaynak yazılımların Türkiye’de geliştirilmesinin yaygınlaşmasını sağlarken, bir yandan da lisanslı yazılımlara verdiğimiz ödeneklerin hem kamuda hem özel sektörde oluşturduğu yükü hafifletmeye dönük farkındalık, eğitim çalışmaları ve ekosistem geliştirme çalışmaları yürütüyor olacak. Türkiye’den küresel açık kaynak ekosistemine yapılmakta olan katkının da kat be kat artırılmasına da bu anlamda katkı sağlıyor olacağız” diye konuştu.
'OYUN GELİŞTİRME KAMPLARINI ÖNEMSİYORUZ'
Son dönemlerde popüler hale gelen oyun geliştirme şirketlerinin Türkiye’de de aktif olduğunu kaydeden Kacır, şu açıklamada bulundu:
“Oyun geliştirme kampı, Türkiye’nin çok enteresan bir başarı hikayesi ortaya koyduğu bir alan. Sadece küçük bir istatistik verecek olursam, Türkiye’de 4 oyun geliştirme şirketi halihazırda birkaç yüz çalışanla yani 300-400 çalışanla, milyar doların üzerinde ihracat yapıyor. Bu şirketler aslında fiili değerler olarak bazıları milyar doların üzerinde görülüyor. Bu anlamda biz gençlerimizin ciddi bir yetkinliğe sahip olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla bu alanı geliştirmeyi de önümüzdeki dönemde önemsiyoruz ve bakanımızla birlikte bu oyun şirketlerinin bazılarını ziyaret ettik. Gerçekten çok heyecan verici. Gençlerimizin bu alandaki heyecanı ve kabiliyetleri çok ümit verici. Dünyada çok büyük bir pazar ve büyümeye devam eden bir pazar oyun geliştirme pazarı. Dolayısıyla bu alanda halihazırda başarımızı da çok daha üst noktalara taşıyabileceğimize inanıyoruz, oyun geliştirme kamplarını da bu açıdan çok önemli buluyoruz.”  
'DÜNYADA FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET KAVRAMLARININ ÖNEMİ ARTIYOR'
Son yıllarda ülkemizde patent ve tasarım sayılarında ciddi artışlar olduğunu belirten Türk Patent Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da “Teknolojinin hızla ilerlediği, küreselleşen ve rekabetin geliştiği dünyamızda fikri ve sınai mülkiyet kavramlarının önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Ülkemizde son yıllarda ortaya konulan teknoloji hamlelerinin etkisiyle üniversite ve sanayi kesimi başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde farkındalık sınai mülkiyet hakları açısından başarıya dönüşmüştür. Türk Patent ve Marka Kurumu, 2019 yılında yüzde 11 artışla 8 bin 126 yerli patent olmak üzere toplam 19 bin 916 patent, yüzde 12 artışla 134 bin 353 marka ve yüzde 11 artışla 46 bin 188 tasarım başvurusu yapılmıştır. Bu sayıları 2020 yılında da artırmayı planlıyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından Türk Patent ve Marka Kurumu Bilgi ve Doküman Birimi’nin açılışı gerçekleştirildi.