ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Türkiye'de en geç 2021 sonunda dağıtım hatlarına ilk hidrojen girişinin olmasını hedefliyoruz. İlk başta bu deneysel ve çok az bir miktar olabilir; ama burada önemli olan sistemin başarıyla çalışmasıdır" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara'da düzenlenen 'Enerjide Arama Buluşmaları: Hidrojen' konulu çalıştayda konuştu. Bakan Dönmez, enerji politikalarında en temel amacın kısa ve orta vadede enerji arz güvenliğini garantiye almak olduğunu, ancak devletin yönlendirmesi gereken bir de 'uzun dönem'in olması gerektiğini bildirdi. Bakanlık olarak geleceğin enerji kaynaklarını gündemde tuttuklarını, geleceğin enerji kaynakları arasında hidrojenin önemine değinen Bakan Dönmez, şöyle konuştu:
"Bakanlık olarak yaklaşımımız hidrojeni 4 ana fayda üzerinden elde etmektir. Nedir bunlar? Daha fazla yenilenebilir enerjiyi sisteme dahil etmek, ısı sektörünü karbon emisyonsuz bir hale getirmek, yerli kömürden hidrojen üretimi gerçekleştirmek ve hidrojen depolama ve tutucusu olarak borun kullanımını artırmak. Tüm bu stratejilerin tamamında da yerlilik kriterimizi esas alarak yerli bir hidrojen sanayisi sektörü oluşturabilir miyiz bunun da yol haritasını sizlerle birlikte oluşturacağız. Bizim için yerli kömürümüzden hidrojen ve sıvı yakıtların üretimi çok önemli. Temiz kömür teknolojileri kapsamında düşük emisyonlu kömür kullanımı için yerli kömürden hidrojen projeleri gündemimizde olmaya devam edecek. Özellikle petrol ve doğal gaz fiyatlarında gerek jeopolitik riskler gerekse de ekonomik dalgalanmalardan kaynaklı artışlar ekonomimizi olumsuz yönde etkiliyor. İşte bu nedenle yerli enerji fiyatlarının petrol ve doğal gaz fiyatlarıyla olan bağını koparmamız ya da etkisini en aza indirmemiz için yerli kömür portföyümüz önemli bir yere sahip."
'İLK HİDROJEN GİRİŞİ 2021 SONUNDA'
Bakan Dönmez, sürekli artan yenilenebilir kaynakların şebekeye entegrasyonunun önemini vurgularken, yenilenebilir kaynaklardan yapılan üretimin dengelenmesi için depolama sistemlerine büyük ihtiyaç olduğunu kaydetti. Dönmez, "Bunun yöntemlerinden biri de doğal gaz dağıtım hatlarına hidrojenin yüzde 2 ila 6 oranında basılmasıdır. Türkiye ölçeğinde bu 1 ila 3 milyar metreküp hidrojenin sisteme verilebileceği anlamına geliyor. Tabii bazı ülkeler geliştirme çalışmalarıyla yüzde 10 rakamlarını da mümkün görüyor. Biz de bu konuda ilk EPDK projesini geçen sene verdik ve doğal gaz sektörümüz çalışmalara başladı. Türkiye'de en geç 2021 sonunda dağıtım hatlarına ilk hidrojen girişinin olmasını hedefliyoruz. İlk başta bu deneysel ve çok az bir miktar olabilir; ama burada önemli olan sistemin başarıyla çalışmasıdır" dedi. 
'YERLİ HİDROJEN SANAYİ BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ'
Bakan Dönmez, ulaştırma sektöründe de hidrojenin sık sık gündeme gelen bir yakıt olduğunu ifade ederek, "Özellikle ağır yük taşımacılığında elektrikli taşıma daha masraflı olabilir. Bu noktada bizim yerli kömürlerimizden hidrojen üreterek, ulaştırma sektöründe de hidrojenle temiz taşıma sağlama ihtimalimiz var. Şimdilik maliyetler yüksek olsa da 1 ton kömürden hidrojen elde ettiğimizde bu bir otobüsü bin 30 kilometre götürebiliyor. Üstelik de karbon emisyonsuz. Yerli kömürlerimizden böyle bir fayda da elde edebiliriz. Türkiye'de artık milli bir hidrojen stratejisi belirlemenin zamanı geldi, hatta geçiyor. Bu strateji kolay olmayacak belki ama bugün bunun başlangıç noktasına hep birlikte elimizi koyduk. Yerli bir hidrojen sanayisi oluşturmak birinci önceliğimiz" diye konuştu.
HİDROJENLE ÇALIŞAN OTOMOBİLİ TEST ETTİ
Bakan Fatih Dönmez, çalıştaydaki konuşmasının ardından Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü 'BOREN) ve Tübitak Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu (TÜBİTAK MAM) işbirliğinde üretilen ve hidrojenle çalışan otomobilleri inceleyerek test sürüşü yaptı. Bakan Dönmez, hidrojenle çalışan otomobillerin elektrik ile çalışanlarla benzer yönleri olduğunu, gayet sessiz çalıştığını, yakıt olarak da su buharı attığını bu nedenle sıfır emisyon olduğunu bildirdi. Bakan Dönmez, bu araçların bakımının daha ekonomik ve uzun ömürlü olduğunu kaydederek, "Şu anda hidrojen ile çalışan iki araç var, üçüncüsü üzerinde arkadaşlar çalışmalarını sürdürüyorlar. Burada hidrojeni aslında yakıt olarak kullanmış oluyoruz. Yakıt piline giden hidrojen elektriğe dönüşüyor, elektrikli motor aktive oluyor ve sürüş yapılıyor. Elektrikli otomobile benzer bir teknoloji; ama burada arabayı şarj etmiyorsunuz, hidrojen üzerinden bu kaynağı elde etmiş oluyorsunuz. Bu biraz daha gelecek teknolojiler. Suyu elektroliz ettiğinizde hidrojen elde ediyorsunuz; fakat daha pahalı. Biz kömürden hidrojen elde edilmesi üzerine çalışıyoruz. Doğal gazı parçalamak suretiyle hidrojen elde edebiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.