İstanbul, 16 Temmuz 2019 () – Strateji danışmanlık şirketi Simon-Kucher & Partners’ın Global Pricing Survey (GPS) - Global Fiyatlandırma Araştırması 2019'un temel bulgularına göre; şirketler fiyat baskısını giderek daha çok hissediyor.
Simon-Kucher Yönetici Ortağı Mert Terzioğlu araştırma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sonuçlar, şirketlerin, kâr sağlamada en önemli faktör olan ‘fiyatı’ hala hafife aldığını gösteriyor.” dedi.
Simon-Kucher & Partners Yönetici Ortağı Mert Terzioğlu, içinde Türkiye’den de önemli şirketlerin bulunduğu tüm dünyadan yaklaşık  1,650 şirketin katıldığı Global Fiyatlandırma Araştırması ile ilgili olarak, soruların sadece fiyatlandırma değil, fiyatlandırmayı etkileyen dış faktörleri de ele alarak tasarlandığını, pazarın dinamiklerine göre fiyat etkisini anlama konusunda önemli bir gösterge olduğunu belirtti.
Global Fiyatlandırma Araştırması 2019’a katılan şirketlerin;
- yüzde 65’i, son iki senede yüksek fiyat baskısını daha fazla hissettiğini,
- yüzde 57’si fiyat savaşlarına dahil olduğunu, ancak sadece yüzde 44’ü bu savaşı diğer şirketlerin başlattığını,
- yüzde 63’ü en önemli büyüme etkeninin hacim; sadece yüzde 12’si fiyat olduğunu,
- yüzde 78’i sene içinde fiyat artışı planladığını, ancak yalnızca yüzde 28'i bu fiyat artışını gerçekleştirdiğini,
- yüzde 74’ü dijitalleşme girişimlerine yatırım yaptığını ve yüzde 61’i bu yatırımı gelirlerini artırmak için gerçekleştirdiğini ve
- yüzde 49’u ise dijitalleşme yatırımlarının somut sonuçlarını gözlemlediğini belirtti.
Şirketlerin yarısı enflasyonla birlikte fiyat yükseltiyor
Global Fiyatlandırma Araştırması 2019 sonuçlarına göre CEO’ların çoğunluğu için, fiyat artışı planların arasında ve şirketlerin yüzde 78'inin planlarında bu yıl fiyat artışı yer alıyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yarısı enflasyona paralel fiyat yükseltmek hedefinde olduğunu belirtirken, yalnızca yüzde 13'ünün enflasyon ötesine geçmeyi hedefledikleri tespit edildi. Fiyat artışlarının uygulanması ile birlikte düşük başarı oranları göz önünde bulundurulduğunda, bu hedeflerin uzun vadede yeterince kârlı kalacak kadar yüksek olmadığı ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların üçte ikisi geçen yıl planlanan fiyat artışlarının yarısından daha azını başardı.
Araştırmaya katılan şirketlerin üçte ikisinden fazlası, son iki yılda daha fazla fiyat baskısı yaşadığını belirtirken, şu anda bir fiyat savaşında bulunduğunu söyleyen şirket oranı iki yıl öncesine göre yüzde 10 artarak yüzde 57'ye ulaştı. Şirketlerin yüzde 77si, 2017’de yapılan araştırmada fiyat savaşını rakiplerinin başlattığını söylerken, bu yıl bu oran yüzde 44’e düştü ve üçte biri fiyat savaşını kendilerinin başlattığını söylüyor.
Şirketler dijitalleşmeye sıcak bakıyor
Araştırmaya katılan şirketlerin yaklaşık dörtte üçü, son üç yılda dijitalleşme girişimlerine yatırım yaptıklarını söylerken, yüzde 61'i ise dijitalleşme ile gelen gelir artışının en önemli motivasyonlardan biri olduğunu belirtiyor. Şirketlerin yüzde 40'ı dijitalleştirme girişimlerinin; gelir artışı, maliyet indirimi ve verimlilik artışı sayesinde şirket yönetimlerini etkileyeceğini umduğunu ifade ediyor.
Araştırmaya katılan şirketlerin yarısı da, dijitalleşme girişimlerinin gelir üzerinde olumlu etkiler yarattığını söylerken, 2017 yılında gerçekleştirilen araştırmada bu durum belirgin bir şekilde farklıydı. 2017’de yapılan araştırma sonuçlarına göre, şirketlerin dörtte birinden daha azı olumlu gelir etkilerini fark etmişti. Bu durumun farkındalığı teşvik ettiğini belirten Terzioğlu, “Şirketler artık bir plan yapmadan işlerini sürdürebilme beklentisi içinde değiller ve dijitalleşme konusunu sistematik olarak ele almaya başladılar. Dijitalleşme uğruna, belirli amaçları olan net, hedefli dijitalleşme projeleri uyguluyorlar” dedi.