Aslıhan ALTAY KARATAŞ- İbrahim KÖRDEMİRCİ/ANKARA, () - YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Araştırma geliştirme ve öğretim üyesi yetiştirme noktasında herhangi bir performansları olmayan, gayret sarf etmeyen vakıf üniversitelerimizin kontenjan artış taleplerinin değerlendirilmeye alınmayacağı bir sistem getireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akademik yıl açılış töreninde vakıf üniversitelerine yönelik eleştirileri YÖK’ü harekete geçirdi. YÖK, araştırma geliştirme faaliyetlerine yeterli kaynak ayırmayan vakıf üniversiteleri ile ilgili yeni bir düzenlemeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanının, "Kusura bakmasınlar, adı vakıf ama vakıf olmaktan çıkmışlar, tamamen ticari çalışıyorlar" sözlerini hatırlatan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, vakıf üniversiteleri konusunda yapılacak yeni düzenleme hakkında basın mensuplarına bilgi verdi.
‘ÇÜRÜK ELMA’ BENZETMESİ
Cumhurbaşkanının aslında milletin yaptığı tespiti en üst düzeyde bir uyarı şeklinde dile getirdiğini söyleyen Saraç, "Ben ilgili kurumların bu husustaki uyarıyı dikkate alacağını düşünüyorum. Elbette Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi vakıf mantığıyla, yani verme esaslı çalışan, düzeneğini ona göre oluşturan kurumlarımız var; ama bir taraftan da Sayın Cumhurbaşkanımızı bu ifadeye sevk eden, vergisiz kazanç yolu olarak gören birtakım kurumlar da var. Bunlar yok dersek, gerçeklik aleminden yok olmuyorlar, bunlar varlar. İşini doğru yapan ve ülkenin kalkınması yönünde büyük katkı sağlayan vakıf üniversiteleri bu durumdan rencide oluyor. Onlar da bu çürük elmalar yüzünden, aynı potada değerlendirilmekten çok rahatsızlar. Halbuki bazı vakıf üniversitelerimiz gerçekten de Türkiye’nin medar-ı iftiharı. Hem yurtiçinde hem yurtdışında; fakat bu kötü örnekler toplumda bu vakıf üniversitelerinin bütününe yönelik olmak üzere ciddi olumsuz bir algı oluşturulmasına yol açıyor" diye konuştu.
Saraç, Yükseköğretim Denetleme Kurulu denetimleri ile vakıf üniversitelerinde çok büyük miktarlarda kaynak aktarımları yapıldığının ortaya konduğunu, bu kaynakların tekrar üniversitelere döndürülmesi için çalıştıklarını ifade etti.
'AR-GE'YE YÖNLENDİRMEK İSTİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vakıf üniversitelerinin araştırma geliştirme faaliyetlerine yönelmesi gerektiği yönündeki tespitinin de çok isabetli olduğunu belirten Saraç, YÖK’ün öncelikle vakıf üniversitelerinin öğrenci gelirlerinin en az yüzde 1’ini Ar-Ge bütçesine ayırmasını şart koşan bir genelge yayınladığını ve reklam harcamalarını sınırlayan bir karar aldığını hatırlattı. Vakıf üniversitelerini, 11'inci Kalkınma Planı'ndaki hedefler doğrultusunda Ar-Ge’ye yönlendirmek istediklerini belirten YÖK Başkanı, bu kapsamda atılacak yeni adımın araştırma geliştirme faaliyetlerine ve öğretim üyesi yetiştirmeye gereken önemi vermeyen vakıf üniversitelerinin kontenjan artış taleplerinin kabul edilmeyeceğini söyledi.
'KONTENJAN ARTIŞI TALEBİ KABUL EDİLMEYECEK'
Saraç "Bu araştırma geliştirme faaliyetlerine ne kadar bütçe ayırdıklarını takip edeceğiz. Vakıf üniversiteleri için söylüyoruz, Ar-Ge bütçelerini, araştırma geliştirme ve öğretim üyesi yetiştirme yönündeki performansları ile onların kontenjan taleplerini değerlendireceğimizi burada da ifade etmek isteriz. Burada herhangi bir varlık gösteremeyen, yani araştırma geliştirme ve öğretim üyesi yetiştirme noktasında herhangi bir performansları olmayan, gayret sarf etmeyen üniversitelerimizin kontenjan artış taleplerinin değerlendirilmeye alınmayacağı bir sistem getireceğiz. 1-2 gün içerisinde vakıf üniversitelerimize, bu araştırma geliştirme kapsamında hangi kalemlerin dikkate alınacağına ve hangilerinin kabul edilebileceğine dair bir yazı göndereceğiz, bunlar tabii iç kaynaklar ve dış kaynaklar olacak. Olağan değerlendirme ve denetleme süreçlerini de bu istikamette yapacağız."
‘ANAHTAR KAVRAM ŞEFFAFLIK’
Vakıf üniversitelerinin öğrenci gelirlerinin yüzde 1’ini Ar-Ge’ye ayırmaları şartının da devam edeceğini vurgulayan Saraç, "Bunun devam etmesinin yanı sıra buradaki Ar-Ge’nin de suistimallere yol açıcı bir şekilde şişirilmesini engellemek için de, bugünlerde bundan maksadın hangi kalemler olduğuna dair bir yazıyı da 1-2 gün içerisinde vakıf üniversitelerimize göndereceğiz. Burada anahtar kavram şeffaflık, şeffaflığı, hakikatleri bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğumuzda iyileştirme olacak. 2 yıl önce ortaya koyduğumuz vakıf üniversiteleri raporlarını bu yılki raporla mukayese ettiğimizde çok ciddi bir iyileştirme görüyoruz. Bu iyileştirmeyi sağlayan YÖK’ün şeffaflık politikasıdır. Biz 'ne oluyor' 'ne bitiyor' bunu toplumla paylaşmak durumundayız. Böyle bir sorumluluğumuz var. Hiçbir olumsuzluğu halının altına süpürmeyeceğiz. Bu da son yıllarda takip ettiğimiz politika ile bu beyanımızın nasıl sıkı bir taahhüt olduğunu aynı zamanda ortaya koyuyor diye düşünüyoruz" görüşünü dile getirdi.