Sinem ERYILMAZ / İSTANBUL,() - Türkçe'nin ticaret, siyaset ve bilimin dili olma yolunda hızla ilerlediğini ifade eden İGÜ- TYUAM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Şahin Gök, "Biz uluslararası öğrencilere karşı kültürümüzü, dilimizi sevdirmeye önem gösteriyoruz. Burada basit bir dil öğretimi gerçekleştirmiyoruz. Türkiye'nin topyekûn bekası ile ilgili bir çalışma yapıyoruz" dedi.

Türkiye’nin yurtdışı açılımları ve tanıtımı doğrultusunda tarihi, kültürel etki alanlarında gücünü, etkisini arttırmak için Türk dili ve Türk kültürünün öğretilmesi önemli bir rol oynuyor.

Bu doğrultuda çalışmalar yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi de Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi (İGÜ- TYUAM) ile uluslararası öğrencilere Türkçe'yi öğretiyor.

Merkezde bilimsel etkinliklerin yanında kültürel etkinlikler de düzenlenerek, Türkçe’nin günlük hayatta kullanımını yaşayarak öğretme hedefi de bulunuyor. Ayrıca çalışmalar sadece İstanbul ile sınırlı olmayıp, İstanbul dışında Türkçe eğitimine ihtiyacın bulunduğu Hatay, Kilis gibi illerde de devam ediyor.

Türkçe'yi yabancılara öğretirken zorluklar yaşandığını dile getiren TYUAM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Şahin Gök, "Türk Dili sondan eklemeli bir dil olduğu için yabancıların öğrenmesinde ciddi anlamda zorluk yaşadıkları bir dil. Yabancılar bunları anlamakta zorlanıyorlar. Diğer dillerde olduğu gibi ayrı kelimelerle tanımlayamıyoruz. Bu konuda çok zorlanıyorlar. Bunun için bizim yeni teknikler geliştirmemiz gerekiyor. Bir de gramer odaklı bir eğitim olursa ciddi anlamda karmaşa yaşıyorlar. Bizim bunu tümdengelim şeklinde uygulayarak ve sürekli tekrar yaptırarak öğretmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde kolay ve anlaşılır bir öğrenme gerçekleştirilebilir" şeklinde açıklamada bulundu.

DETAYA GİRMEDEN ANLAMA YÖNELİK ÖĞRETME TEKNİĞİ KULLANILIYOR

Merkezde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Dr. Gök, "Biz merkezimizde detaya girmeden, örnek cümlelerle birlikte, tekrarlar ve canlandırmalar yaparak öğretme yöntemi uyguluyoruz. Bu yöntem diğerlerine göre daha etkili oluyor. Elimize kalemi alıp tek tek formülize ettiğimiz zaman bir süre sonra detayların içinde boğuluyor ve bütünü de kaybediyorlar.  Yani anlam üzerinden öğretme yapıyor. Onlar bu şekilde zaman içerisinde daha kolay bir öğrenme gerçekleştiriyorlar" dedi.

Kurum olarak öğrencilerinin daha çok Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinden olduğunu söyleyen Dr. Gök, kültür farklılıklarının da dil öğrenmede zorluklar yarattığını ifade etti.

"TÜRK DİLİ EKONOMİ VE SİYASETİN DİLİ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR"

Türkçe'nin dünya dilleri arasında yer aldığının altını çizen Dr. Gök, "Türk Dili bir adım sonra ekonomi, ticaret, siyaset ve bilimin dili olma yolunda hızla ilerliyor. Hatta birçok bölgede olmuş durumda. Buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Amacımız da geleceği görerek hareket etmek ve buna göre hazırlık yapmak. Bunun çalışmalarını yapmamız gerekiyor. O yüzden biz uluslararası öğrencilere karşı kültürümüzü, dilimizi sevdirmeye önem gösteriyoruz. Burada basit bir dil öğretimi gerçekleştirmiyoruz. Türkiye'nin topyekûn bekası ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Olaya bu açıdan bakarak yaklaşıyoruz" şeklinde konuştu.