Üniversitelerin de uzaktan eğitime geçmesiyle birlikte online dersler başladı. Öğretmenlerle öğrencilerin sanal ortamda buluştuğu online eğitim sisteminde sınıfların doluluğu ön plana çıktı. Uzaktan eğitimi, örgün eğitime önemli ölçüde yaklaştırdıklarını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Tevfik Gülsoy “Canlı sınıf uygulamasının yanı sıra bilgi, belge, dosya ve materyal gibi her türlü paylaşımı öğrencilerimizle yapabiliyoruz” dedi.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından alınan kararla üniversiteler de uzaktan eğitim sürecine başladı. Üniversitelerde uzaktan eğitim sistemiyle online derslere devam eden öğrenciler, sınıf ortamında olduğu gibi ders işlemeye devam ediyor. Eğitimde aksaklık yaşanmaması için gerekli teknik alt yapının önemine değinen İstanbul Aydın Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Tevfik Gülsoy, "Bu sürece hızlı çözümler üretip hemen adapte olduk. Mevcut programların yüzde 97'sini uzaktan eğitim ile vermeye başladık. Önümüzdeki hafta canlı ders saatimizi 5 binin üzerine çıkarmış olacağız" dedi.

HAFTADA 4 BİN 900 SAAT CANLI DERS UYGULAMASI

Üniversitede bulunan 285 programın 278’inin uzaktan eğitim programına geçmiş olduğuna vurgu yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Tevfik Gülsoy, “Üniversitemizde mevcut programların yüzde 97'sini uzaktan eğitim yöntemi ile vermeye başladık. Bu olağanüstü duruma yönelik olarak en verimli faydayı nasıl elde edebileceğimize odaklandık. An itibariyle haftada 4 bin 900 saat canlı ders uygulamamız var ve bunu önümüzdeki hafta itibariyle 5 binin üzerine çıkarmış olacağız” dedi.

“ÖRGÜN EĞİTİM GİBİ”

Üniversitede ders veren hocaların da örgün eğitimde olduğu gibi derslerini anlatabildiğini söyleyen Gülsoy, “Aynı zamanda sistemin diğer özelliklerinden yararlanarak bilgi, belge, dosya ve materyal gibi her türlü paylaşımı öğrencilerimizle yapabilmektedirler.  Uygulamalı derslerimizin de uzaktan eğitim yöntemiyle nasıl yapılacağını tasarladık ve onların da büyük bir kısmı şu anda uzaktan eğitim yöntemiyle verilebiliyor. Üniversitemizin bilgi işlem alt yapısı itibariyle herhangi bir sıkıntımız yok. Biz bütün öğrencilerimize bu anlamda dersleri rahatlıkla verebilir durumdayız ve vermekteyiz” diye konuştu.

“ÖĞRETİM ÜYELERİNE DE EĞİTİMLER VERİLİYOR”

Teknoloji kullanımında çekimser kalan veya teknolojiye gerektiği kadar adapte olamamış hocalara da eğitimler uygulandığına dikkat çeken Gülsoy, şunları söyledi:

“Bunun için çok hızlı tepki vererek, eğitimler verdik. Bu eğitimler yüz yüze, birebir,  uzaktan eğitim teknolojilerini kullanarak; sanal sınıf uygulamalarıyla bizzat uygulama yaptırarak oldu. Teknoloji kullanmakta çekimser olan ya da teknolojiye gerektiği kadar adapte olmamış hocalarımızın elbette ki biraz desteğe ihtiyaçları oluyor. Bu noktada biz bütün üniversite olarak bunları hızlı bir biçimde destekleyerek çözmeye çalışıyoruz. Hocalarımız da çok hızlı adapte oluyor.”
"HEMEN HER DERS UZAKTAN EĞİTİM İLE VERİLEBİLİR"

Sürece geçilirken kısmi adaptasyon sorunu yaşandığını, bunun doğal olduğunu, ama bunun da gerek doğru yöntemlerle gerekse teknolojinin yardımıyla çözülebildiğini vurgu yapan Öğr. Gör. Semih Çalışkan ise, “Aslında hemen her ders uzaktan eğitim ile verilebilir  ama tek bir modelle, tek bir yöntemle verilemez. Kullanılan materyaller burada çok önemli. Sanal tahta, dokunmatik tahta, gösterip yaptırma ile video geri alma gibi yöntemlerimiz var” dedi.

“ÖĞRENCİLER İNTERAKTİF KATILIM SAĞLAYABİLİYOR”

Öğrenciyle sanal ortamda iletişim kurmanın problem yaratmadığını vurgulayan Çalışkan, “Öğrenciyle iletişimi, sesli katılım ve sohbet imkanımız ile çözüyoruz. Öğrenci normal sınıfta nasıl el kaldırıyorsa, aynı şekilde sistemde de el kaldırması gerekiyor. El kaldırdıktan sonra öğrenci bizden sesli katılım imkanı istiyor. Eğer izin verirsek öğrenci sesli bir şekilde dersine katılabiliyor ve dersin içerisine bağlanabiliyor. ‘Ben burayı anlamadım, lütfen bir daha tekrarlar mısınız? Burada ne demek istediniz?’ diyebiliyor, soru sorabiliyor, soru cevaplayabiliyor ve katkı sunabiliyor. Daha önceden bizim mevcut öğrencilerimiz ortak derslerini uzaktan eğitim yoluyla aldığı için bu sistemin içerisindeler, yani yabancı değiller. Öğrencilerden de bu süre zarfında şikayet almadık” diye konuştu.

“DERSLER 2 MODELLE İŞLENİYOR”

Derslerin asenkron ve senkron olmak üzere 2 modelle işlendiğini anlatan Çalışkan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Senkron olarak işlediğimiz derslerin kayıtları, asenkron olarak sisteme düşüyor. Derse katılan öğrencileri görebiliyoruz. Senkron derse katılamayan öğrenciler de asenkron materyali kullanarak dersini de defalarca işleyebiliyor. Aynı zamanda derslerimiz içerisinde haftalık chat saatlerimiz var. Bugün olan derse, yarın ilgili geri dönüşümler almak için chat programı uyguluyoruz. Katılamayan öğrenciler de anlamadıkları noktaları bu yöntemle bize sorabiliyor.”