AYDIN'ın İncirliova İlçesi'nde ilkokul öğretmeni Cevat Ayna, ev ortamına çevirdiği sınıfta sıra dışı eğitimiyle takdir topladı. Keyif alan öğrencilerin ders bitse de okuldan ayrılmak istememesi başarıyı ortaya koydu.
Osmanbükü Ekrem Çiftçi İlkokulu'nda 4'üncü sınıf öğretmeni Cevat Ayna, öğrencilerine verdiği eğitimle adından söz ettirdi. Sınıfta öğrencilere her türlü imkanı sağlayarak adeta ev ortamı oluşturan Ayna, çalışmasıyla takdir topladı. Ayakkabıyla girmenin yasak olduğu sınıfta biri kendi kızı 17 öğrencisi bulunan Ayna, ders sonrasında ise sınıfın temizliğini öğrencileriyle birlikte yapıyor. Piyano gibi sanat faaliyetlerinin yanı sıra üç boyutlu yazıcı kullanma gibi projeler üzerine öğrencilerini yetiştiren Ayna'yı çocuklar çok seviyor. Günün nasıl geçtiğini anlamayan öğrencilerinden beşini ise kendisi okula götürüp getiriyor. Ayna'nın kedisi de çocuklarca çok seviliyor.
PROJENİN ORTAYA ÇIKIŞI VE SÜRECİ ANLATTI
15 yıldan beri öğretmenlik yapan Cevat Ayna, "Bu proje 7 yıl önce başladı. Eğitim öğretim yılı başında velilerimizle yapılan toplantıda karar aldık. Sınıfa ayakkabıyla girmeme kararını uyguladık. Bu çalışmalarla ilgili, çok sayıda eğitime gittim. Bu eğitimlerden biri ise yüksek lisans eğitimiydi. Yaşama dayalı öğrenme modeli üzerinde eğitim aldım. Yaptığımız bu projenin başta hiçbir ismi yoktu. Sonraki süreçte 'Mutlu Öğrenme Sınıfı' adını verdik. Öğrenciler bu sınıfta çok mutlu olduklarını düşünüyorum. Yerde oturmaktan, yerde ders işlemekten, yukarıya çıkarak burada etkinlikler yapmaktan ve yaparak yaşayarak öğrenmekten çok büyük keyif alıyorlar. Bu eğitim hep desteklerle devam etti. Velilerin desteğiyle süreci götürdük. Şimdi hiç tanımadığımız insanlar bile mesaj atarak destek vereceklerini söylüyorlar. Bizim yapmak istediğimiz şeylerden biri ise üç boyutlu yazıcıydı. Bu sınıftaki en önemli faktörümüz hayal etmekle başlıyor. Merak etmekle başlıyor. Öğrenme merakla başlar, biz de bu merakı öğrencilerimizde uyandırmamız gerekiyor. Asıl öğrencilerin hayal etme becerilerini kısıtlayan değil, onlara bu imkanları sunabilen bir öğrenme ve yaşantı merkezi haline gelmesi gerekiyor. Bizde bunu sınıfımız adına başardığımızı düşünüyorum. Gazi Üniversitesi Dç. Dr. Selçuk Özdemir hocamızla bir panelde karşılaştık. Benim yapmış olduğumum çalışmalara destek olmak istediğini söyledi. Ben de üç boyutlu yazıcı ve robot tipleri üzerinde bir çalışma yapacağımı belirttim. Bu konuda bize destek olunca artık bir yazıcımız da oldu. Bilişim garaj atölyesine de kayıt olduk. Bir hafta sonra da onunla ilgili kitlerimiz gelecek" dedi.
GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Hayatındaki en önemli ilham kaynağının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyleyen Ayna, "Onun yaptıklarını düşündüğümde, benim yapacak daha çok şeyim olduğunu düşünüyorum. Bu vatana borcumuzun çok fazla olduğunu ve çok daha güzel şeyleri başarmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Ayna'nın öğrencilerinden kızı Güneş Ayna, "4 yıldan beri bu sınıfta okuyorum. Sınıfımızın bir de Yaramaz adlı kedi var. İkinci sınıftayken sınıfa kadar bizi takip etti. Öğretmenimize 'Kedi sınıfta kalabilir mi' diye sorduk. O da sınıfta kalmasına izin verdi.  Bize çok alıştı ve sınıfımızın kedisi oldu" diye konuştu.
Bir diğer öğrenci Deniz Selek ise, "Sınıfta arkadaşlarım ve öğretmenimle çok mutluyum. Burada istediğimiz her şey var. Çok güzel derslerde yapıyoruz. Çok mutluyuz. Kedimiz bile var. Bence bu sınıf dünyanın en iyi sınıfı" dedi.
Öğrencilerden Sıda Çeler, "Bu sınıfta çok mutluyum. Burada eve gitmeden bir hafta boyunca bile kalabilirim. Okul bittikten sonra bile buradan çıkmak istemiyoruz. Öğretmenimizden rica ediyoruz biraz daha ders yapalım diye. O da bizi kırmayarak derse devam ediyor" ddiye konuştu.
Öğrencilerden Muharrem Akan, "Okula gelince hiç okuldan gitmek istemiyoruz. Okulda kalmak istediğimiz söyleyince, öğretmenimiz bize çadır kampı bile kurdu. Burada çok mutluyuz" dedi.

FOTOĞRAFLI