TEMEL hedefleri arasında öğrencilerini "dünya vatandaşı olarak yetiştirmek" olan Bahçeşehir Koleji bu kapsamda yabancı dil öğrenimine ayrı bir önem veriyor. Erken çocukluk eğitiminden dördüncü sınıfın sonuna dek öğrencilerini "Çift Dilli Eğitim" modeli ile buluşturan kurum, 6 yıldır bu yenilikçi eğitim modelini uyguluyor. Çift Dilli Eğitim modeli hakkında ayrıntılı bilgi veren Bahçeşehir Koleji Yabancı Diller Direktörü Matthew Benton, dil eğitiminde önemli olan noktanın "öğrenciyi doğal ortamında dile maruz bırakmak" olduğu değerlendirmesinde bulunuyor ve erken başlayan dil eğitiminin kişiyi daha dikkatli yaptığını belirtiyor.


 

Bahçeşehir Koleji 21'inci yüzyıl becerileri kazandırma hedefiyle yenilikçi eğitim modelleri uyguluyor. Bu uygulamaların yabancı dil eğitimindeki yansımalarından biri de Çift Dilli Eğitim. Yabancı dil öğretmeye değil, yeni bir dil edindirmeye yönelik bir eğitim modeli olan Çift Dilli Eğitim ile öğrencilerin iki farklı dili, ana dil olarak edinmeleri sağlanıyor. Çift Dilli Eğitim ile öğrencilere okuma, yazma, dinlediğini anlama ve konuşma olmak üzere dört dil becerisi eşit derecede kazandırılıyor.


 

Öğrencilerine dil öğretimi yerine dil edinimi uyguladıklarını vurgulayan Matthew Benton, tüm kampüslerinde uyguladıkları ve 2 dilin edinimini sağlayan "Çift Dilli Eğitim" modelinin içeriği hakkında detaylı bilgi verdi. 6 yıldır bu programı uyguladıklarını söyleyen Benton, "Haftada 24 saati kapsayan yoğun bir dil öğretim programından söz ediyoruz. Anadili Türkçe olan bir öğretmen ve anadili İngilizce olan bir öğretmen olmak üzere 2 öğretmen aynı anda derse giriyor ve dersi birlikte işliyor. Tamamen Türk Milli Eğitim müfredatına paralel bir sistem var. Önce anadili Türkçe olan öğretmen dersi anlatıyor ardından anadili İngilizce olan öğretmen bunu tekrarlıyor. 2 öğretmen olması öğrencilerin interaktif olarak derse katılmasına olanak sağlıyor. Öğrencilerin sadece yabancı öğretmenle vakit geçirebileceği zamanlar oluyor. Bunun yanı sıra Türk hocaların; Fen Bilgisi, Matematik, Sosyal Bilimler gibi branşları da öğrencilere İngilizce olarak anlattığı dersler yapıyoruz. Böylece öğrenciler dili bir araç olarak kullanarak farklı bilgilere de ulaşabiliyor" diye konuştu.


 

ANADİLİ TÜRKÇE OLAN ÖĞRETMENLE ANADİLİ İNGİLİZCE OLAN ÖĞRETMEN AYNI ANDA DERSTE


 

Dil edinimini en doğru şekilde gerçekleştirmek adına yıllardır yapılan araştırmaların sonuçlarından da yararlandıklarını dile getiren Benton, "Aynı yaştaki öğrencilerin dil edinimleri biraz daha yavaş oluyor. Fakat bizim kullandığımız metot ile iki öğretmen aynı anda derse girdiği ve konular önce Türkçe sonra İngilizce gösterildiği için öğrenciler dili daha hızlı öğreniyorlar" dedi.


 

"DİLE MARUZ KALMA SÜRESİ UZUN OLAN ÖĞRENCİ DAHA ÇABUK ÖĞRENİYOR"


 

Dil öğreniminde dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Benton, "Öğrencinin dile maruz kalma süresinin uzun olması en önemli nokta. Hem Türk hem uluslararası akademisyenlerin yaptığı araştırmalar öğrencilerin çift dilli ortamda dile maruz kalmalarının önemine dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra hem dil bilgisi kuralları hem de içerikle beraber öğrenilen dilin daha hızlı ve efektif bir şekilde akılda kaldığı da gözlemleniyor"


 

"SADECE KELİME VEYA GRAMERE ODAKLANMAK DOĞRU OLMAZ"


 

Şu anda içinde bulunulan dönemde velilerin çoğunun İngilizce bildiğini ve çocuklarına pratik konusunda yardımcı olabileceğini belirten Benton, "Artık öğrenciler farklı ortamlarda, medyalarda İngilizceyle karşı karşıya kalabiliyor. Sosyal medyayı, bilgisayar programlarını kullanabiliyorlar. Önemli olan öğrencinin İngilizceye maruz kalma süresini uzatmak ve mümkün olduğunca dili belli bir bağlamda kullanmasına fırsat vermek. Öğrencinin sadece kelimeye veya gramere odaklanmasını söylemek doğru olmaz. Öğrenci mümkün olduğunda dil yeteneklerine odaklanmalı. Kendi dilinde olduğu gibi İngilizceyi veya başka bir dili kullanmalı ve diğer branşlarla bağlantı kurmalı" ifadelerinde bulundu.


 

ERKEN BAŞLAYAN DİL ÖĞRENİMİ KİŞİYİ DAHA DİKKATLİ YAPIYOR


 

Hem Türkiye'de hem de uluslararası akademik çevrelerde yapılan araştırmalara göre çift dil öğrenen öğrencilerin profesyonel yaşamlarında daha başarılı olduğunu dile getiren Benton, "1960’lı yıllara kadar çift dilli eğitimin herkesin ana diline zarar verdiği yönünde önyargılar vardı. Fakat yapılan araştırmalar bunun tam tersi olduğunu gösteriyor. 1962 yılında yapılan bir araştırma genç yaşlardan itibaren başlayan bir dil öğreniminin öğrencilerin hem dikkat yönünden hem de akademik sorunları çözmedeki yaklaşımları açısından daha başarılı olduğunu göstermiştir. Bu da çift dille eğitimin öğrencilere hayat boyu faydalı olacağını gösteriyor" diye konuştu.


 

ONLİNE SINAVLARLA KAZANIM TESPİTİ YAPILIYOR


 

Bahçeşehir Kolejinde uygulanan Çift Dilli Eğitimde kazanım takibi, yurt dışında bir sınav merkezi tarafından hazırlanan online sınavlarla öğrencilerin İngilizcenin ana dil olarak kullanıldığı ülkelerdeki akranlarıyla karşılaştırılarak takip edilmesiyle sağlanıyor. Birinci sınıf ve dördüncü sınıf arasındaki öğrencilere yıl içinde 5 defa uygulanan süreç takip sınavlarıyla öğrencilerin gelişim süreçleri yakından takip ediliyor. Online sınavlardan alınan geri bildirimler hem öğrencilerin takibi için önem taşıyor hem de Çift Dilli Eğitimin geliştirilmesi için Bahçeşehir Kolejine yol haritaları sunuyor.