Gül KABA-Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, () – Esenyurt ÖğretmenX projesi kapsamında düzenlenen konferansta deneyimlerini anlatan 30 yıllık İngilizce Öğretmeni Süleyman Ayhan Örnek, mesleğinin sırrını ‘sevgi’ olarak açıkladı. Örnek, “Öğretmen olduğum için minnettarım. Sınıfa giderken türkü söylüyorum ve merdivenleri koşarak çıkıyorum” dedi.


 

Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi iş birliğiyle farklı branşlarda görev yapan öğretmenlerin mesleki deneyimleri ve tecrübelerini anlattıkları Esenyurt ÖğretmenX projesi kapsamında konferans düzenlendi. Alanında uzman öğretmenler konferansta ilham veren konuşmalar yaptı.


 

 “EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL BİLEŞENİ ÖĞRETMENLERDİR”


 

‘İlham Veren Öğretmen Konuşmaları’ temasıyla düzenlenen Esenyurt ÖğretmenX konferansı birçok öğretmeni bir araya getirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Paşali Beşli, bilime sevdalı, kültüre meraklı, ahlaklı ve mutlu çocuklar yetiştirmek gerektiğini söyledi. Beşli, “Eğitim sistemi öğretmenlerimizin omuzlarında yükselir. Hiçbir eğitim sisteminin niteliği, öğretmenin niteliğini aşamaz. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un belirttiği gibi ‘eğitim sisteminin temel bileşeni öğretmenlerdir’. 2023 eğitim vizyonumuzda eğitim politikaları başta olmak üzere müfredat, materyal, teknoloji gibi alanlarda yapılan her türlü yenileştirme çalışmalarının başarısı öğretmen ve yöneticilerimizin mesleki yeterliliklerine, algılarına ve adanmışlıklarına bağlıdır. Bu çerçevede kapsayıcı ve nitelikli eğitim hizmetinin sağlanmasında öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimlerinin sağlanması öncelikli bir önem arz etmektedir” diye konuştu.


 

PROF. DR. İKİZLER: ÖĞRETMENLİK İDEALİST OLANLARIN HAKKIYLA YAPABİLECEKLERİ BİR MESLEK


 

Öğretmenlerin deneyimlerini paylaştıkları bir projeyi hayata geçirdiklerini belirten Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Can İkizler ise, “Üniversite olarak, bu projede biz de yer almak istedik, birlikte çalışalım, katkılarımızı sunalım. Hepimiz bir şey öğreniyoruz, öğretmenlik böyle bir şey, hayat boyu öğrenmeyi gerektiriyor. Öğreteceksiniz ama aynı zamanda da öğrenmeniz de gereken bir süreç. Bu projeyi daha da büyütüp, genişletmeyi hedefliyoruz. Öğretmenlik ancak idealist olanların hakkıyla yapabilecekleri bir meslektir. İçinizde öğretme sevginizi olmadan yapılabilecek bir meslek değil. Birçok açıdan öğretmenlik önemli ama erdemli insan yetiştirmek o faktörlerin başında geliyor” ifadelerini kullandı.


 

ÖRNEK: SINIFA TÜRKÜ SÖYLEYEREK GİRİYORUM


 

 Mesleğini yıllardır zevkle ve gururla yaptığını söyleyen İngilizce Öğretmeni Süleyman Ayhan Örnek de, “Öğretmenlik ‘sevgi’ mesleğidir. Bizim elimizde çocukların hayatına dokunmak için inanılmaz bir fırsat var. Mesleğimizde otorite, sevgiye dayalı ve etkileşim üzerine kurulmalıdır. Öğretmenlikten sevme yeteneği olan insanlar zevk alır.  Sınıfta öğrencinin karakterine, kişiliğine saygı duymalıyız. Ben demokratik sınıflara ve ilişkiye inanan bir insanım. Çocuklar beni eleştirip, uygun dille sorusunu sormalıdır. Sınıfa türkü, şarkı söyleyerek ve merdivenleri koşarak çıkıyorum. Sınıfta olmak, çocuklara dokunmak bir şeyler öğretmek benim için bir ödül. 30 yılın nasıl geçtiğine inanamıyorum. Başka planlarım olmasa 30 yıl daha öğretmenlik yaparım o enerjim var, öyle seviyorum. Bu sevgi mesleği ve öğretmen olduğum için minnettarım” dedi.


 

GÖNÜL: ÖĞRETMEN OTORİTEDEN BESLENMEZ


 

Türkçe Öğretmeni Duygu Aydın Gönül ise, “Ben öğretmenliği keşfetme olarak görüyorum. Bu hem çocukların hem de bizim keşfetme yolculuğumuz. Ben öğrencilerimize öncelikle çok inandığımız söyleyerek ders başlıyorum. Birbirimize güvenmenin önemini anlatmaya çalışıyorum. Önce birbirimize güveneceğimi sonra öğrenmenin yolunu açacağız. Bunu yapabilirsek birçok şeyi başarabiliriz diye düşünüyorum. Öğretmenlik otoriteden beslenen bir şey değil, birliktelikten beslenir. Öğretmenlik anlayışımız değiştirmeye, yenilemeye ihtiyacımız var” diye konuştu.