MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz artık hiçbir öğrenciye ev ödevi verilmeyeceğini açıkladı. Öğrencilerin dikkatlerini daha çok derse yoğunlaştırmaları ve konuyu derste öğrenmeleri için bu uygulamaya gidildiğini belirten Yılmaz'ın açıklamasını değerlendiren Uğur Okulları Psikolojik Danışmanlık Rehberlik ve ARGE'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, "Ev ödevlerinin kaldırılması kararı son derece doğru. Bu çocuklar için bir fırsat. Öğrenciler kendilerine kalan zamanı en doğru şekilde değerlendirmeliler " dedi.

Uğur Okulları olarak bu karardan önce de öğrencilerine ev ödevi vermediklerini dile getiren Sezgin, bu kararla çocukların tekrar etmeleri gereken konuları okulda tamamlayıp evde kendilerine özel bir alan ve zaman kalacağını belirtti. Ev ödevlerinin kaldırılmasının doğru bir karar olduğunu ifade eden Sezgin, "Ödev yapmak yerine öğrencilerin projelerde yer alması, uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerine katılması, 21'inci yüzyıl becerilerini geliştirecek faaliyetler içinde olması, kültür ve sanat etkinliklerine daha çok zaman ayırması, staj programlarını değerlendirmesi, yetenek ve ilgisine yönelik faaliyetlere dahil olması çok daha faydalı olacaktır. Çocuklar kendilerini sorguladıkları, kimliklerini bulmaya çalıştıkları bir dönemde sınavlarla, ödevlerle iç içe olmak yerine entelektüel birikimlerini oluşturmalılar" diye konuştu.

"ENTELEKTÜEL GELİŞİMLERİNE KATKI SAĞLASINLAR"

Ev ödevinin kalkmasıyla oluşan boş zamanın doğru değerlendirilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Sezgin, "Şu anda bir teknoloji bağımlılığı söz konusu. Oluşan bu boş zaman kesinlikle bu bağımlılığa dönüşmemeli. Ailelerin bu noktada çocuklara belli sınırlar koyması önemli. Ev ödevinden kalan süre aslında çocuklar için bir şans. Öğrenciler bu sürede entelektüel gelişimlerine katkı sağlayabilecek pek çok aktivite yapabilir. Öğretmenler öğrencilere film, kitap, müzik tavsiyesinde bulunabilir. Daha sonra izlenen bir filmle ilgili sınıfta çocuklar fikirlerini paylaşabilir. Öğretmenler de branşlarına göre öğrencileri çeşitli aktivitelere yönlendirip kaliteli vakit geçirmelerini sağlayabilir." ifadelerinde bulundu. 

"ÇOCUKLARIN KİŞİSEL DİKKATLERİNİN ÖLÇÜLMESİ LAZIM"

Dersi derste öğrenemeyen öğrencilerin yalnızca ödevle bunu gerçekleştirmesinin çok mümkün olamayacağını da belirten Sezgin, "Çocukların kişisel dikkatlerinin ölçülmesi için çalışmalar yapılabilir. Eğer bir çocuğun kişisel dikkati düşükse dersi dinleme, öğrenme eşiği düşük olur. Psikometrik testlerin çocuklara küçük yaşta uygulanıp, zihinsel becerilerinin analizinin yapılıp bununla ilgili bir geri besleme sağlanabilirse çocuklarımız için çok faydalı olacaktır" dedi.

(FOTOĞRAFLI)