Selin GÜRSEL – Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL, ()  - Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) günlerdir beklenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) sonuçlarını açıkladı. Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) olmak üzere 3 oturumda gerçekleşen sınavın sonuçları, sınava giren öğrencilerin erişimine açıldı. Tercih sürecini değerlendiren ve öğrencilere tavsiyelerde bulunan Eğitim Yazarı Turgay Polat, “Bu sene puana bakarak tercih yapan öğrenci çok ciddi yanılır. Yapacakları tek şey başarı sırasına bakmak” dedi.

Bütün öğrencilere geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rektör Danışmanı ve Eğitim Yazarı Turgay Polat, “Üniversite sınavının yapısı değiştiği için geçen sene YGS’ye yani 1’inci aşama sınava girenle bu senenin 1’inci aşaması sayabileceğimiz TYT’ye giren öğrenci sayısı, hemen hemen aynı. 80 bin kişi fark var. Peki bu sistemle ne değişti? Mart ayında YGS’ye, sonra da Haziran ayında LYS’ye giren öğrenci sayısı geçen sene 1 milyondu. Hemen hemen YGS’ye giren öğrenci sayısının yarısı bu. Bu sene öğrencilerin 2 milyon 20 bini bu sınava girmek istedi. Dolayısıyla geçen sene 1 milyon kişinin girmek istediği LYS, bir anda 2 milyon kişinin girdiği yeni bir sınava dönüştü” dedi.

“TERCİH YAPACAK ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI”

Bu öğrencilerin hem sayısının fazlalığı hem de hesaplama sisteminin değişmesi ile birlikte şu an bu sınava giren öğrencilerden geçen seneye göre sayısal puan türünde tercih yapacak öğrenci sayısının yüzde 27 arttığını ifade eden Polat, “Geçen sene 314 bin kişi tercih yaparken bu sene 428 bin adam sayısaldan tercih yapabilecek oldu. Eşit ağırlık puan türünde geçen sene tercih yapabilecek öğrenci sayısı 531 bin iken bu sene 735 bin oldu. Sözelde durum daha da ilginç; geçen sene 543 bin aday varmış, bu sene 904 bin kişi var. Bu ne demek? Tercih havuzuna girecek öğrenci sayısı ciddi oranda arttı. Genelde 240 puanla 180 ham puan arasında ciddi bir yığılma var. Yani üst dilimlerdeki öğrenciler için geçen seneye göre çok bir şey fark etmiyor. Hatta daha az öğrenci var. Ama aşağı indiğinizde müthiş bir yığılma var” şeklinde konuştu.

“PUANA BAKARAK TERCİH YAPAN ÖĞRENCİ ÇOK CİDDİ YANILIR”

Tercih döneminde korkmaya gerek olmadığını dile getiren Polat, “Tercih dediğiniz şey çok basit bir işlemdir, sıralamadır. Geçen sene falanca bölüme 10 bininci olarak giren öğrenci bu sene de 10 bininci olarak girecektir. Yüzde 2-5 arasında sıralama değişir ama o kadar. Asla puana bakmasınlar, puan bambaşka bir şey. Bu sene puana bakarak tercih yapan öğrenci çok ciddi yanılır. Yapacakları tek şey başarı sırasına bakmak. Geçen seneki bölümlerin başarı sıraları da mevcut. Onları yan yana koydukları zaman rahatlıkla bu tercihleri yapabilirler” dedi.

“4-5 YILI DEĞİL ONDAN SONRASINI TERCİH EDELİM”

Öğrencilerin doğru tercih yapmadığını ifade eden Polat şunları söyledi; “Sorun şu ki, her yıl Türkiye’de üniversiteye giren 1 milyon öğrencinin yaklaşık 300-400 bini üniversiteyi terk ediyor ve tekrar sınava giriyor. Çünkü doğru tercih yapmıyor. Öğrencilere tavsiyem şu bu rakamları bir kenara bıraksınlar. Artık yapmamız gereken çok basit bir şey var. Önümüzde 4-5 yıllık bir süreç var ve bu 4-5 yılı seçmeyelim; 4-5 yıldan sonrasını tercih edelim. Mesele bölüm, meslek seçmek, geleceğin mesleğini aramak filan değil. Bunları bir kenara bıraksınlar. Mesele şu, biz bir özgeçmiş yaratacağız, beceriler kazanacağız. Öyle beceriler kazanmalıyız ki bu beceriler bizi meslekler de değişse, dünya da değişse geleceğin insanı yapsın. Ve ben her koşulda çalışabileyim”

“DOĞRU TERCİH İÇİN 5 SORU YETERLİ”

Üniversitelere 5 tane soru sormalarının doğru tercihi yapma konusunda yeterli olacağını dile getiren Polat sözlerine şöyle devam etti:

“İlk soru şu olmalı, yabancı dil eğitimi yapıyor musunuz? Bana İngilizce öğretecek misiniz? İkinci olarak, şirket işbirlikleriniz var mı? Yani ben okurken iş dünyasıyla nasıl tanışabilirim, staj yapabilir miyim? Üçüncü soru, global vatandaş olmak için beni 5 yıl boyunca bir kampüse mi kapatacaksınız yoksa dünyanın farklı yerlerine gönderecek misiniz? Ben dünyayı görebilen bir insan olabilecek miyim? Dördüncü soru, ben bir bölümde okurken farklı bölümlerden ders alabilecek miyim? Çünkü artık bu mesleklerin iç içe geçtiğini görüyoruz. Ve beşinci olarak, bana verdiğiniz diplomayla birlikte nasıl bir özgeçmiş kazandıracaksınız? İşte bunları sorup cevabını aldıklarında tercih dönemi bitmiştir.”

(FOTOĞRAF-VİDEO)