BU yıl ilk defa Times Higher Education (THE) tarafından, üniversitelerin toplumların sürdürülebilir gelişimine kattığı değeri ölçmeyi hedefleyen bir sıralama yapıldı. İstinye Üniversitesi Türkiye’den listeye giren en genç üniversite oldu.

Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu olan Times Higher Education (THE) tarafından, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri dahilindeki 17 kriterden 11’i baz alarak çalışmalar yapan üniversiteler araştırıldı. 2017 yılı sonu itibariyle yapılan çalışmaların sıralandığı THE Impact (Üniversite Etki) listesinde üniversitelerin toplumsal etkisini ölçmek amaçlandı.

76 ülkeden 450’den fazla üniversitenin bulunduğu aldığı sıralamada, Türkiye’den 19 üniversite yer aldı. İstinye Üniversitesi Türkiye’den listeye giren en genç üniversite oldu. Bu başarı ile Boğaziçi, Koç, Sabancı gibi Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ile birlikte sıralamada yer alan İstinye Üniversitesi Japonya, Finlandiya, Kanada gibi eğitimde lider ülkelerin üniversitelerinin de önüne geçti.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TOPLUMUN EN ÖNEMLİ PROBLEMİ”

Artık üniversitelere farklı bir bakış açısıyla bakılması gerektiğini ifade eden Üniversite Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, “Eskiden üniversitelerde sadece makale veya kitap yazıldığı düşünülürdü, oysa üniversitelerin toplumu dönüştürmek gibi çok daha büyük bir görevi var. Bu açıdan baktığımızda da sürdürülebilirlik toplumun en önemli problemi. Yani bir şey bugün olup yarın olmuyorsa problem var demektir. Bu endekste de üniversitelerin sürdürülebilirliğe katkısını ölçüyorlar. Enerji üretme tüketme, kaliteli eğitim, çalışanların topluma katkıları gibi bir çok kriter var. Kaliteli eğitim, bizim burada en güçlü olduğumuz nokta. Toplumdaki üretim ve tüketim ile ilgili ilişkide de yüksek bir puan aldık. İstinye Üniversitesi dünyadaki ilk 500 üniversite arasına girmiş oldu. Bu da tabi ki bizim için çok büyük bir başarı” dedi.

“İLERLEYEN YILLARDA DAHA DA YUKARI ÇIKACAĞIZ”

Türkiye’deki üniversitelerin yavaş yavaş yükseldiğini dile getiren Prof. Dr. Bulu, “Dünyada yaşanan küreselleşme Türkiye’deki üniversite sektörünü de bu rekabet yarışına soktu. Çok sayıda yabancı öğrenci ve öğretim görevlimiz var. Bu durum bizi küresel rekabette güçlü olmaya itiyor. Ve bu durumu fark eden üniversiteler bu tarz endekslerde işin doğası gereği yükselmeye başlıyor. Biz yeni bir üniversite olarak listeye kötü bir yerden girmedik. Umuyoruz ki ilerleyen yıllarda daha da yukarı çıkacağız” diye konuştu.

“Bu sürdürülebilir kalkınma endekslerinin herkes farkında ama yapılanları sayıyla ölçmeye başladığımızda birçok alanda geri olduğumuzu görüyoruz” diyen Prof. Dr. Bulu, “Biz üniversite olarak daha en başında bu değişkenleri önümüze koyduk. Ve bunlarda nasıl daha iyiye gidebiliriz diye tek tek hesap yapıyoruz. Zaten bu endekste bu noktada olmamızı da buna borçluyuz” ifadelerini kullandı.

“BİZ TÜRKİYE’NİN GÖZBEBEĞİ ÜNİVERSİTELERİYLE AYNI LİGDEYİZ”

Türkiye’deki üniversitelerin çok başarılı olduğunu ama bu durumun dünyaya yeteri kadar aktarılmadığını belirten Prof. Dr. Bulu, “Biz Türkiye’nin gözbebeği üniversiteleriyle aynı ligdeyiz. Şimdiye kadar Türk üniversitelerin çok başarılı olduklarını ama bunu bir şekilde ifade edemediklerini düşünüyorum. Yavaş yavaş bu küreselleşmenin getirdiği rekabet ortamıyla birlikte biz bunu yapmaya başladık. Dolayısıyla bu sonuçların alınması şaşırtıcı değil. Bizim üniversitelerimiz hak ettiği yere gelecek. Biz de tabi ki bu yarışta ülkemizi iyi temsil ettiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)