KADİR Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin her yıl gerçekleştirdiği 'Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması'nın 2017 yılı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre Türkiye kamuoyu Azerbaycan’ı Türkiye’nin en yakın dostu olarak görüyor; ABD ise Türkiye’ye tehdit oluşturan ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor.

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın başkanlığında, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe koordinasyonunda, Türkiye’nin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen ankette, Türkiye’nin başta Suriye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ikili ilişkileri olmak üzere Türk dış politikasına yön veren gelişmeler hakkında sorular soruldu. Araştırma sonuçlarına göre 'terörle mücadele' artan bir oranda ‘dış politika sorunu’ olarak görülüyor. Bu durum kamuoyu nezdinde terörün sadece ülke içi bir sorun biçiminde değerlendirilmediğini,  dış politika unsuru olarak da nitelendirildiğini ortaya koydu.

PROF. DR. MUSTAFA AYDIN: SONUÇLAR, 16 NİSAN REFERANDUMUNU DA YANSITIYOR

Anket sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, "Biz bu çalışmayı 4 yıldır yapıyoruz. Türk halkının Türk dış politikasındaki algıları analiz etmeye çalışılıyor. Bin kişiyle, 26 ilde 18 yaş üstü Türkiye nüfusunu temsil eden bir denek grubuna soruları yönelttik. Anket çalışmasının sahadaki tarihi Haziran ayıydı. Dolayısıyla sonuçlar Referandumu yansıtıyor ancak Haziran'dan itibaren son 15 gün içinde olanları yansıtmıyor. Genel olarak baktığınızda geçen yıl ve önceki yıla göre kamuoyunun Türk dış politikasını başarılı bulma oranında bir artış var. Pozitife dönmüş gözüküyor. Hala başarısız bulanların oranı da az değil ama başarılıya doğru bir dönüş var. İkinci olarak Türkiye'nin en yakın dostu hangisidir sorusunda zaten her zaman Azerbaycan birinci sırada yer alıyordu fakat bu sene yüzde 70'in üzerinde çok net şekilde Azerbaycan çıktı. Yani Azerbaycan'dan başka ikinci bir ülke dost gözükmüyor. Türkiye'ye en çok tehdit oluşturan ülke hangisidir dediğimizde ise her zaman Amerika Birleşik Devletleri 1. sırada olurdu fakat bu sene orada çok önemli bir sıçrama var ve ABD çok net şekilde diğer ülkelerle de arayı açarak Türkiye'ye en çok tehdit oluşturan ülke çıktı. Bunun arkasında tabii Suriye'de olanlar, ABD'nin PYD'ye verdiği silah desteği, Türkiye'nin Suriye'deki politikalarıyla çatışan pozisyonu çok etkilemiş gibi gözüküyor.  Sadece bu seneye baktığımızda 'net başarılı' gibi gözüken bir durum yok aslına bakarsanız. Ama genel olarak trend eğilimlere baktığımızda geçen sene ve önceki senelerdeki başarısız bulanların oranının azaldığını, başarılı olan sayısının arttığını görüyoruz. Dolayısıyla hep 'Türk dış politikasında son 1, 1 buçuk yıldır önemli bir değişim başladı, olumluya doğru bir gidiş var' diye söylediğimiz şeyi ankette de görüyoruz" diye konuştu.

PROF. DR. AYDIN: YÜZDE 81 TÜRKİYE'NİN AB'YE HİÇBİR ZAMAN ÜYE OLAMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYOR

Prof. Dr. Mustafa Aydın, anketin diğer bir dikkat çekici başlığının ise AB'ye üyelik ile ilgili sorulara verilen cevaplar olduğunu belirterek "AB Türkiye'de çok tartışılan bir konu olduğu için şunu da söylemek gerekir; AB üyeliği konusunda üyeliğin istenmeye devam ettiğini ama üye olma ihtimalinin olmadığı düşünülüyor. Yüzde 81'in üzerindeki bir kitle Türkiye'nin AB'ye hiçbir zaman üye olamayacağını düşünüyor. Bunun temel nedeninin de aslında dinsel kimlik farklılığı olduğu ortaya çıkıyor. Bence bu da önemli bir sonuç" dedi.

PROF. DR. SİNEM AKGÜL AÇIKMEŞE: 15 TEMMUZ TÜRK DIŞ POLİTİKASINI OLUMSUZ ETKİLEDİ

Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe ise dikkat çekici oranlar arasında 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili soruların cevapları olduğunu söyledi. Akgül, ""Sorduğumuz sorulardan bir tanesi de 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Türk dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna 15 Temmuz Darbe Girişiminin Türk dış politikasını olumsuz etkilediği, olağanüstü hal uygulamalarının da Türk dış politikasını olumsuz etkilediği düşünülüyor ama genel eğilim Türk dış politikasında başarı. Aynı şekilde Türkiye'nin Ortadoğu politikasında da Türk halkı bir başarı değerlendirmesi içinde" dedi.

PROF. DR. AÇIKMEŞE: AB ÜYELİĞİ TÜRKİYE'YE KATKI SAĞLAYACAK

AB ile ilgili soruların cevaplarını da ilginç bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anketin diğer önemli sonuçlarından bir tanesi de AB ile ilişkiler. Türk halkı AB üyelik desteğini git gide azaltıyor. Şu anda yüzde 48'lerde bu destek oranı. Buna ek olarak Türk halkının yüzde 81'i de Türkiye'nin AB'ye üye olamayacağını düşünüyor. Bu yüksek bir rakam. Tüm bu olumsuzluklara rağmen AB üyeliğinin ekonomik anlamda, demokrasi anlamında, hukukun üstünlüğü ve insan hakları anlamlarında Türkiye'ye katkı sağlayacağını düşünüyor. İlginç sonuçlardan bir tanesi de AB ile Türkiye arasında farklı bir modelde ilişki kurulsun mu sorusuna Türk halkı olumsuz bakıyor. İlişkiler devam edecekse mevcut temelde devam etmeli' diyorlar."

PROF. DR. AÇIKMEŞE: MÜZAKERELER NE TÜRKİYE NE AB TARAFINDAN DURDURULMAYACAK

Akgül, konuşmasını şöyle noktaladı:

"Buna ek olarak yine gündemde olan Türk tarafı ya da AB tarafından müzakereler durdurulacak mı sorusuna ise yüzde 70'in üzerinde oranlarla müzakerelerin ne Türkiye ne AB tarafından durdurulmayacağı cevabı geldi. Yine anketin ilgi çeken sonuçlarından bir tanesi de Türkiye'de dış politikayı kim yapar sorusuna verilen cevaptı. 2016'da yüzde 23.2'lik bir oranla Cumhurbaşkanı cevabı verilmişken bu soruya 2017'de yaptığımız ankette yüzde 69.2 oranında Cumhurbaşkanı yanıtını görüyoruz. Benzer şekilde Türkiye'de dış politikasının yürütülmesinde hangi kişi ve kurumlar aktiftir sorusunun cevabında da yine yüzde 67.2'lik bir oranda Cumhurbaşkan’ını görüyoruz. Bu oran 2016 yılında yüzde 32'ydi. Dolayısıyla Türk dış politikası yapım sürecinde rol alan kişi ve kurumlara dair de önemli sonuçlar aldığımızı düşünüyorum."

Anketin ayrıntılı sonuçları ise şu şekilde:

Araştırmaya göre Türkiye’nin dış politikadaki en büyük sorununun yüzde 44,2 ile “terörle mücadele” olduğu gözlendi. Terörle mücadeleyi yüzde 24,6 ile Suriye sorunu ve yüzde 8,3 ile İsrail ile ilişkiler izledi. Terörle mücadele seçeneğinde geçen yıla göre yüzde 13’lük artış dikkat çekerken, İsrail ile ilişkilerin dış politika sorunu olarak görülmesinin yarı yarıya azalması bir diğer dikkat çeken unsur oldu. Geçen yıl yüzde 11,3’lük oran ile en önemli dördüncü dış politika sorunu olan Rusya ile ilişkiler bu yıl çok düşük bir oranda kaldığından listede yer almadı.

EN YAKIN DOST AZERBAYCAN, EN BÜYÜK TEHDİT ABD

 ‘Türkiye’nin en yakın dostu hangi ülkedir?’ sorusuna katılımcılar geçen yıla göre yüzde 12’lik artışla yine ‘Azerbaycan’ yanıtını verdi. Geçen yıl yüzde 59,3’lük kesim Azerbaycan’ı ‘en yakın dost ülke’ olarak nitelendirirken, bu yıl ankete katılanların yüzde 71,3’ü en yakın dostumuzun Azerbaycan olduğunu ifade etti. ‘Türkiye’nin dostu yoktur’ diyenlerin oranı ise geçtiğimiz yılın oranı olan yüzde 23,1’den yüzde 17,2’ye geriledi.

Türkiye için tehdit olarak görülen ülkeler seçeneğinde geçen yıl Ortadoğu ülkeleri öne çıkarken, geçen yılla karşılaştırıldığında yüzde 22,4’lük bir artışla bu yıl ABD Türkiye için en büyük tehdit olarak karşımıza çıktı. İkinci en büyük tehdidi oluşturan ülke yüzde 37,4’lük kesim tarafından İsrail olarak belirtildi. Tehdit unsurları arasında en dikkat çekici sonuç ise, geçtiğimiz yıl yüzde 10,4’lük bir oranla tehdit oluşturduğu düşünülen AB ülkelerinin, bu yıl yüzde 24’lük oranla Türkiye’ye yönelik tehdit oluşturan ülkeler arasında üçüncü sırada yer alması oldu. Rusya’ya yönelik tehdit algısı ise yüzde 34,9’dan yüzde 18,5’e düştü.

TÜRKİYE YÜZDE 40 İÇİN İSLAM DEVLETİ, YÜZDE 32 İÇİN AVRUPA ÜLKESİ

Araştırmaya göre, ‘Türkiye İslam ülkesidir’ diyenlerin oranı yüzde 39,9. Türkiye’yi Avrupa ülkesi şeklinde tanımlayanların oranı ise her yıl düzenli biçimde artıyor. 2015 yılında yüzde 26,4’lük kesim ‘Türkiye Avrupa ülkesidir’ derken, bu oran 2016’da yüzde 31,8’e yükseldi. Bu yıla ait oran ise yüzde 32,7 olarak gerçekleşti. ‘Türkiye Orta Doğu ülkesidir’ diyenlerin oranı ise geçen yıla göre yaklaşık yüzde 3’lük düşüşle yüzde 23’te kaldı.

TÜRK DIŞ POLİTİKASININ BELİRLEYİCİSİ CUMHURBAŞKANI

Dış politikada temel belirleyici ve yürütücü kurum Cumhurbaşkanı olarak görülüyor. 2016 yılında yüzde 23,2’lik kesim ‘Sizce Türkiye’de dış politikayı hangi kurum yapar?’ sorusuna ‘Cumhurbaşkanı’  yanıtını verirken, bu yıl ankete katılanların yüzde 69,2’si Cumhurbaşkanı’nı temel belirleyici kurum olarak gördü. Dış politikada Hükümet, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan’ın etkisi azalıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın etkisi artıyor. Geçen yıl Genelkurmay Başkanlığı’nın Türk dış politikasındaki etkisi yüzde 3,8 iken, bu yıl yüzde 24,3’e yükselerek dikkat çeken bir artış kaydetti.                      

 TÜRKİYE’NİN SURİYE’YE YÖNELİK TARAFSIZ POLİTİKA İZLEMESİ İSTENİYOR

Ankette ‘Sizce Türkiye Suriye’ye yönelik nasıl bir politika izlemelidir?’ sorusuna yüzde 49,9’luk kesim ‘Tarafsız kalmalı, herhangi bir müdahalede bulunmamalı’ yanıtını verdi. Kamuoyunun yarısı Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tarafsız kalması gerektiğini düşünüyor. Suriye göçmenlerinden duyulan memnuniyetsizlik geçen yıldan bu yana değişmedi. Yüzde 54,5 memnuniyetsizliğini dile getirirken; yüzde 17,5 memnun olduğunu belirtti. Yüzde 28’lik kesim ise ‘Ne memnunum ne memnun değilim’ dedi. Kamuoyunun yüzde 46,4’ü göçmen alımına son verilmesi gerektiğini düşünüyor.

TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNE YÖNELİK UMUTLAR AZALIYOR

Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur Türkiye halkının AB’ye üyelik sürecine verdiği destekte yıllar içinde azalma yaşanması. Gelinen noktada Türkiye’nin AB üyeliğini destekleme oranı, yüzde 48,4 olarak belirlendi. ‘Türkiye AB’ye hiçbir zaman tam üye olamayacak’ diyenlerin oranı 2015 yılında yüzde 47,6 idi. Bu oran geçen yıl yüzde 66,7’ye, bu yıl ise yüzde 81,3’e yükseldi. Buna karşılık, Türkiye ile AB arasında üyelik yerine farklı bir model kurulmasını destekleyenlerin oranı yüzde 30,4’te kaldı. Türkiye için AB üyeliğinin alternatifi olarak Rusya ile stratejik işbirliği yapılmasını düşünenler oranda artarak yüzde 14,8’den yüzde 27,6’ya yükseldi. Tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türk halkı ne Türkiye’nin ne de AB’nin yakın zamanda üyelik müzakerelerini durduracağına inanmıyor. AB’nin müzakereleri durdurmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 70 iken, Türkiye’nin müzakereleri durdurmayacağına inananların oranı yüzde 73,7 olarak gerçekleşti.