Antikapitalist Müslümanlar diye tanımlanan grubun öncülerinden Eren Erdem'in  ''Devrim Ayetleri...Egemenlerin İslam'ı değil,Ezilenlerin İslam'ı'' adlı kitabı çıktı.
Eren Erdem ile yapılan bir röportajdan alıntıları sizinle paylaşmak isterim.
25 yıldır İslam külliyatıyla ilgileniyorum ve ben İslam'ı böyle anlıyorum.
İslam'ı en son anlayacak kişiler ilahiyat mezunlarıdır.
Bu günün egemen paradigmayı temsil eden sömürücü İslam anlayışından koptuk.
Biz egemenlerin İslamına itiraz ediyoruz,ezilenlerin İslamını savunuyoruz.
Hz.Muhammed muhafazakar değil bir devrimciydi.
Muhammed Mekke'deki iktidarı eleştirmiş o iktidarı halk devrimiyle yıkmıştır.
Yıkılan sadece putlar değildi,yıkılan egemenlerin sömürgen iktidarıydı.
Bu gün Türkiye de uygulanan Kurban geleneği kuranda geçen kurban geleneğiyle hiç bir zaman örtüşmüyor.
Ayetlerde ne kurban kesilmesi geçer, ne de iması yapılır.
Kurban kesmek İslam'ın savunduğu bir inanç değildir.
Mezbahalar da eli kanlı kasapların ağzından çıkan Arapça dualar eşliğinde yapılan iş peygamber efendimizin hayatı boyunca hiç vuku bulmamış bir uygulama olması sebebiyle din dışlıdır.
Orta doğuda hiç bir Müslüman  ülkede bu uygulamayı göremezsiniz. 
Bu gün kılınan cuma namazları Kuran ve Peygamber'e aykırıdır.

İslam da hutbe diye bir şey yoktur.

Cuma namazı farz olduğunda  Arap takviminde cuma diye bir gün yoktu.

Biz şimdi takvimde öyle bir gün olduğu için cuma namazını cuma günleri kılıyoruz.

Cuma ..cem..cami..kelimelerinin hepsi aynı kökten gelir.

Toplanmak demektir.

Yerel gündem toplantısı demektir.

Herhangi bir mahalledeki camide veya cem evinde toplanmanın ana gayesi mahalle halkının sorunları tartışılsın
 diye toplanılır.

Bu yapılmadığı için cuma amaca uygun yapılmıyor.

1400 yıl İslam şimdi benim anlattığım gibi yapılırken 200 yıldır bu günkü yanlış noktaya ve inanışa gelmiştir.

Benim gibi düşünen ve bu günkü İslam anlayışının doğru olmadığını İhsan Eliaçık, Prf Yaşar Nuri Öztürk, Abdülaziz Bayındır, Edip Yüksel, Mustafa İslamoğoğlu anlatmaktadır.

Bu anlayış ve savunuş İslamın aslına dönüş mücadelesidir.

Bu temel düşüncenin ve yenilikçi İslam anlayışın ilk savunucusu da İranlı düşünür Ali Şeriati'dır.
 
Fransız felsefeci ve düşünür Jean Paul Sartre ''Eğer bir Allaha inanacak olsaydımbu kesinlikle Ali Şerati'nin Allah tarifi olurdu'' demiştir.

İslamcı düşünce bir siyasi ideolojiyle tanımlanmış olsaydı bu kapitalizmden ziyade sosyalizm olurdu.

İslamın duruşu ekonomik açıdan sola sosyalizme daha yakındır.(Bizlerde otuz yıldır bunu söylüyoruz ama cahillere anlatamadık)

Kelime-i Tevhid otoriteye itiraz bakımından anarşizme yakındır.

La ilahe illallah demek ...bütün beşeri otoriteleri reddediyorum demektir.

Parayı seven birisi Allah'ı sevemez.

Bu güne kadar din adına o kadar çok yanlışlar yapıldıki, entellektüel kesim dinden soğudu.

Zaten bu gün anlatılan dinin ve egemenlerin anlattığı sömürdüğü dinin sevilecek bir yanı da yoktur.
    
Biz gerçek dini anlatarak bunu kırmaya çalışıyoruz.

Che Guevera'nın zulümle ve parayla işbirliği yapan bir Müslümandan daha imanlı olduğu kanaatindeyim.

Peygamber derki;

''Bir koyun sürüsü üzerine salıverilen iki aç kurdun, kişinin  mal ve makam hırsının dinimize verdiği zarardan daha fazla değildir.''

Biz bir kişinin yüz tane fabrikasının olmasına karşı değiliz,yüz tane dairesinin olmasına karşıyız.

Şirk'in ilk rahatsızlığı mülkiyettir.

Kuran mal biriktirmeyi ''İhtiyacın kadar'' der.

Hadi biz biraz daha ileri gidelim çocukların her birinin bir dairesi olabilir ama yüz dairen olamaz paylaşman gerekir.

Mal biriktiren ateş biriktirir.

Faiz haramdır yüz daireden aldığın kira da haramdır.

Abdestli kapitalizm, yani bu günün abdestli kapitalistleri en büyük riya örneğidir.

Mülk Allah'ındır diyerek toplum da eşitsizliği ve adaletsizliği yaymışlardır.

Çok eşlilik gayri meşrudur ve İslam içinde izah edilemez.

Muhafazakar zamparalar çok eşliliği Kuran'a dayandırmaları pisliklerine kılıf uydurma arayışıdır.

Bütün bunları söylediğim yazdığım için çok tehdit alıyorum

Bundan dolayı izole bir hayat yaşıyorum.

Tüm kazancımı ve yazdığım dokuz kitabımın gelirini fakirlerle sokak çocuklarıyla paylaşıyorum.

Mütevazi yaşıyorum,''bir lokma bir hırka'' felsefesini benimsiyorum ve gerçek Müslümanlığın bu olduğuna inanıyorum.

Evet ben Allah inancı olan bir komünistim.

Buraya kadar yazdıklarımın tamamı alıntıdır.

Eren Erdem'in söyledikleridir.

Hiç bir yorum yapmadan yorumu size bırakıyorum.

Bunu okuyan ve Müslümanım diye orta yerde dolanan sahtekarlar ders alırlar mı bilemem.

Hiç sanmıyorum...

Bayramınızı kutluyorum her gününüzün bayram tadında geçmesini diliyorum.