Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a dolaylı olarak istifa çağrısı yapan karar taslağını veto etti. ABD, bu vetolara "midemiz bulandı" tepkisini verdi.

Çifte veto, Batılı ülkelerin büyük tepkisine neden olurken, gözler Salı günü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Esad'ın Şam'da yapacağı görüşmeye çevrildi.

Rusya, bir süredir söz konusu karar taslağını veto edeceğinin sinyallerini veriyordu. Gün boyunca hem 48'inci Güvenlik Konferansı'nın toplandığı Münih'te hem de BM genel merkezinin bulunduğu New York'ta Rusya'yı ikna etmek için yoğun diplomatik çabalar yürütüldü.

Ancak kararın Esad yönetimi ve muhaliflere eşit mesafede olmadığını savunarak karşı çıkan Rusya ikna edilemedi. Akşam saatlerinde başlayan toplantıda Çin de bu kararı veto edeceğini açıkladı. Yapılan oylamada iki ülke de veto hakkını kullanarak, kararın düşmesine neden oldu.

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin, oylamanın ardından oturumda yaptığı konuşmada, Suriye'de akan kanın bir an önce durması ve Suriye'deki muhalif grupların kendilerini silahlı çetelerden ayrıştırması gerektiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'ne son 22 yıl içerisinde getirilen karar tasarılarından yalnızca dördü çifte veto almıştı. Son dört ay içerisinde de Rusya ve Çin iki kez veto haklarını kullandı ve Suriye ile ilgili iki ayrı karar tasarısını veto ettiler.

BM, sabah saatlerinde Humus'ta Suriye güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonda en az 260 kişinin olduğu yönündeki haberlerin üzerine bugün toplanarak, karar taslağını oylamaya sunmaya karar vermişti.

RUSYA VE ÇİN'E AĞIR ELEŞTİRİLER

Rusya ve Çin'in vetosu, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyeleri tarafından ağır şekilde eleştirildi.

Fransa, bugünü "Suriye, Güvenlik Konseyi ve demokrasinin dostları açısından üzücü bir gün" olarak nitelendirdi.

ABD'nin BM Güvenlik Konseyi Daimi Temsilcisi Susan Rice ise en sert eleştirileri yönelten isim oldu. Rice Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Rusya ve Çin'in "utanmaz vetosundan" dolayı ABD'nin "midesinin bulandığını" söyledi.

Rice, "Suriye'deki soruna barışçıl çözüm bulmak için Arap Birliği tarafından geliştirilen son çaba da bu vetolarla yok edilmiş oldu. Bundan sonra akacak kandan, (Rusya ve Çin) sorumlu olacak" dedi.

Yapılan oylamada, Güvenlik Konseyi'nin diğer 13 üyesi olumlu oy kullandı.

RUSYA İKNA OLMADI


Geçen hafta içerisinde Rusya'nın itirazları üzerine Esad'a görevden ayrılması yönünde açık çağrı yapan bölüm Fas tarafından hazırlanan karar taslağından çıkarılmıştı.

Ancak Cumartesi günü üyelerin elinde bulunan metinde, “Arap Birliği'nin, Suriye'de demokratik ve çoğulcu siyasi geçiş sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan 22 Ocak 2012'deki kararına tam destek verildiği" ifade ediliyordu.

Arap Birliği planı kapsamında, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yetkilerini yardımcısına bırakması” öngörülüyor.

RUSYA'NIN İKİ İTİRAZI

Tasarıyla ilgili BM'deki toplantı öncesi Rusya'nın itirazlarını gidermek ve uzlaşma sağlamak amacıyla ABD yoğun çaba gösterdi. Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Münih'teki Güvenlik Konferansı çerçevesinde ikili bir görüşme yaptı.

Ancak bu görüşmeden de uzlaşma sonucu çıkmadı.

Lavrov, Münih'teki konferansta yaptığı konuşmada Rusya'nın itirazlarını sıraladı.

Rusya'nın en büyük itirazının, tasarının Esad hükümetine karşı önlemler almasına karşın, "barışçıl protesto gösterilerini manipüle eden silahlı grupları" hesaba katmaması olduğunu söyleyen Lavrov, "İkisini de yapmazsanız, iç savaşın tarafını tutmuş olursunuz" dedi.

Lavrov, ayrıca "Karar tasarısı onaylanır ve Esad gitmezse, ABD ve Avrupa'nın Suriye'yle ilgili gelecekteki planları ne olacak?" sorusunu yöneltti.

Lavrov sabah saatlerinde Rusya'nın Rossiya televizyonuna yaptığı açıklamada, karar tasarısının mevcut haliyle oylamaya sunulması halinde, Batı'nın yeni bir "skandal" ile karşılaşabileceği uyarısında bulunmuştu.

Rusya ve Çin, BM Güvenlik Konseyi'nde Ekim ayında yapılan oylamada Suriye'yi kınayan bir karar tasarısını veto etmişti.