Dün günah keçisi komünistlerdi,bu gün kim?
  
1970 yılında gazeteleri takip etmeye başladığımda on iki yaşındaydım ve o günün çalkantılı Türkiyesinde her yerde bir ''Komünizm tehlikesi'' sözü dolaşıyordu.
Memlekette insanlar ölüyor, komünistler öldürdü,devlet daireleri,vapurlar, üniversite binaları yanıyor komünistler yaktı.
Her olay ve her kötü olay komünistlere yıkılıyor.
Komünizm o kadar kötü birşey olarak anlatılıyorki beynimizin en ücra köşesine kadar komünizm korkusu işleniyor.
Neyse uzatamayalım 1980 yılına kadar binlerce insan öldürüldü, gene suçlu komünistler denildi.
Neredeyse memleketteki her kötülüğün sebebi komünistlere yıkılırdı.
İşte bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz böyle bir ortamda, yalanın, dolanın, kanın, gözyaşının olduğu bir Türkiye'de geçti.
r
1980 yılında darbe oldu bütün komünistler, solcular, kısacası bütün muhalifler hapse atıldı,ezildi,idam edildi, ailele büyük acılara girdi.
 Darbeyi yapanlara göre ve de soygun düzeninin devam etmesini savunanlara göre,memleket komünistlerden temizlendi, her şey düzelecek derken sorunlar daha da büyüdü.
Anladıkki her kötülüğün nedeni komünistler değil soygun düzeniymiş o soygun düzeni 1980 yılımdan beri devem ediyor.
Daha sonra komünist partisinin serbest seçimlere girmesine izin verildi bir de baktıkki her şeyin sebebi olan koca orduları, askeri, polisi peşinden koşturan komünistler %1 bile oy alamamış.
Hani her kış komünizm geliyordu,hani en büyük tehlike komünistlerdi?
Gelelim bu güne.
 Bu gün de kim yanlış yapıyorsa, kim muhalefet ediyorsa, kim kral çıplak diyorsa, kim hırsız var, memleket soyuluyor diyorsa, kısacası kim haksızlığa karşı sesini yükseltiyorsa o ya PKK' lı ,ya da FETÖ' cü.
Şunu anlarım nasılki emperyalist ABD her dönem kendisine bir düşman bulur ve silahını satmak için onu besler büyütür ve de bizim gibi geri kalmış salak İslam ülkelerine kakalar.

Bizim devletimizde elli yıldır sanal düşmanalar yaratarak yurttaşına çile çektirmeyi kendisine borç ve ödev bilir.(Şahsi görüşüm PKK ve FETÖ bir terör örgütüdür)

Bu gün İST. üçüncü hava alanında çalışan işçiler eylem yapmışlar demişlerki ''Çalışma şartalarımız kötü,maaşlarımızı alamıyoruz,yattığımız yerler sağlıklı değil,temizlik şartları yeterli değil,pire ve tahta kuruları koğuşları istila etti''. 

Bunun için yasal sınırlar içinde hakları olan gösteri yapmışlar seslerini duyurmaya çalışmışlar.

Ne dedikleri çok açık, bu sorunlar var mı, yok mu, bir bakmak tespit yapmak gerekmez mi?

 Hayır hemen  bu insanlar damgalanır tıpkı 1970 ve 1980'li yıllarda ''Komünist'' derken şimdi de bu işçilerin tamamına PKK' lı damgasını vuruverdiler.

Bunu yapan yandaş denilen vicdanı, objektif yayıncılığı,adalet duygusu, ve de insani değerleri yok olmuş sözde yazar çizerler otuz beş bin kişiyi PKK'lı damgasını vuruverdiler.

Ya ey beyler, bayanlar elinizi vicdanınıza koyun burada otuz beş bin işçi çalışıyor ve bir tane eylem yaptılar diye hepsini PKK' lı yapmak hangi insanlığını kitabında yazıyor?

Ey aklı kıt beyler, Türkiye'nin en büyük projesinin içine hem de stratejik önemi yüksek ve de statik açıdan güvenlik ve insan sağlığı açısından çok hassas bir projenin içine nasıl oluyorda otuz beş bin PKK'lıyı sokuverdiniz!

Bu insanların demografik yapısını bilmiyorum fakat çoğunluğunun Kürt yurttaşlarımızdan olduğunu ve ucuz çalıştıkları için o işlere sokulduklarını bir mühendis olarak biliyorum.

Bu insanlar Kürt kökenli diye nasıl oluyorsa hepsini PKK'lı diye yargılıyor adaletin olmadığı vicdanlarınızda kolayca mahkum ediyorsunuz?

Bu kadar önemli bir projede bırakın otuz beş bin PKK'lı, yüz PKK'lı bile olsa o şantiyenin yarına dönük kullanım güvenliğinin altını üstüne getirecek provakatif imalatlar yapabilirler.

En azıdan betonarme karkas bir kolon ve kiriş imalatında kalıp içine bir odun parçası veya betonu zora sokacak katkılar koyabilirler.

Bunlar madem PKK'lı nasıl olduda dört yıldır Türkiye'nin en büyük projesinde PKK'lı çalıştırdınız?

Güneydoğu dağlarında on tane PKK'lı için günlerce silahla, topla, tüfekle, uçakla yok etme imha etme gayreti içindeyken, nasıl oluyorda yüzlerce PKK' lıyı bu projenin içinde dört yıl tutuverdiniz?

Burada yapılan imalatların ve binaların çelik, bulon bağlantılarının kaynak boylarının PKK 'lı işçiler tarafından yapılmasına neden göz yumdunuz?

O binalarda nasıl güvenlik içinde hizmet alacaksınız?

Hiç bunları düşündünüz mü, hiç bunlara kafa yordunuz mu?

Sallamak kolay, doğu ve güneydoğudan çıkmış, bir lokma ekmek için çoluğunu, çocuğunu, karısını, nişanlısını, anasını,babasını bırakmış gelmiş üç kuruşa sefalet içinde, bit, pire, tahta kurusu içinde proteini en az, beş liralık yemekleri yiyerek dört yıldır canını dişine takmış, çalışmış, didinmiş, koskoca hava alanını ortaya çıkarmış, bir kere ''Beni dinleyin,  benim sorunum var'' demişler hepsi PKK' lı olmuş.

Yazıklar olsun bu ülkenin kara vicdanına, acımasız vahşi sermeye seviciliğine.

Ne oluyor ya, adam bir derdim var demiş, sopa, gaz, kıyamet, şiddet, PKK' lı muamelesi ve de beş yüze yakın insan fakir fukara çocukları jandarma karakollarının koridorlarında, izbe bodrumlarında şeker çuvalı gibi üst üste doldurmalar, tutuklamalar.

Ne oldu benim güzel ülkeme?

 Ne oldu acıma duygularınıza? 

Nereye gitti insanlığınız,emeğe saygınız?

Gerçekten tekrar ediyorum ben bu  çocukların, emekçi insaların PKK diye bir dertleri olsa, giderlerdi Suriye'nin kuzeyine veya Irak dağlarına katılırdılar PKK' ya ve de maaşlarını tıkır tıkır ABD'den alırlardı.

 Onlar ne yapmışlar? 

Bin kilometre mesafeden gelmişler, ülkenin kalkınmasına katkı sunmak için dört yıldır gece gündüz demeden çalışmışlar ve de projeyi bitirme noktasına getirmişler.

Yazık bu ülkeye, yazık bu ülkenin genç güzel insanlarına.

Baştan dediğim gibi kırk yıl evvel muhalifsen, hırsızı, haydutu görüyorsan vatan haini komünistsin,şimdi ise PKK' lısın. 

Bu ülkenin devleti ne zaman yurttaşını sevecek, onlara insan muamelesi yapacak?

 altmış yaşındayım bu konuda zerre kadar umudum kalmadı, elli yıldır bekliyoruz daha ne kadar bekleyeceğiz bilmiyorum.