Ahmet YILDIRIM/ Dortmund, 29 Nisan () - Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU Grup Başkanı Volker Kauder, Almanya ile Türkiye arasında mizah krizine yol açan komedyen Jan Böhmermann’ın sınırı aştığını söyledi. Berliner Zeitung’a konuşan Volker Kauder,”Mizah her şeyi yapabilir, ancak aşağılama mizah değildir. Başkalarına en kötü şekilde hakaret edenler, ifade özgürlüğünü gerekçe gösterdiği zaman haklı durumda olamaz” dedi. İnsan onuru dokunulmazdır Mizahın komik ve zekaya sahip olması gerektiğini kaydeden Kauder, ”Tabiki entellektüel açıdan agrasif olabilir. Ancak, anayasanın birinci maddesinde yer alan ‘İnsanlık onuru dokunulmazdır’ ifadesine uymalıdır. Bir insanı ‘keçiyle ilişkiye giren’ diye tanımlamak, bana göre mizahın sınırlarını aşıyor. Bu olamaz” ifadelerini kullandı. Yargı karar verecek Sözlerinin Böhmermann’ın yargılanmasının haklı olduğu anlamına mı geldiği sorusuna,“Buna yargı karar verecek“ diyen Kauder,“Benim şahsi görüşümü öğrendiniz. Erdoğan’ın politikalarını bir çok bakımdan ağır biçimde eleştirmek mümkün olsa da, bay Böhmermann’ın mizaha iyilik yaptığını söyleyemeyiz“ diye konuştu. Almanya’da camiler ve imamlarla ilgili tartışmaya de değinen Volker Kauder, devletin camileri kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Almanya seküler bir ülke Volker Kauder, Almanya’da bazı camilerde verilen vaazların devlet değerleriyle bağdaşmadığını söyledi. Almanya’da anayasa değerlerinin öncelikli olduğunu belirten Kauder, “Bu iyice anlaşılmalıdır. Biz dinin devlet üzerinde değil, aksine devletin dinin üzerinde olduğu seküler bir devlette yaşıyoruz. Buna herkes uymalı ve tüm dini cemaatler ve temsilcileri bunu kabul etmelidir. Bu İslami ülkelerde başka olabilir. Almanya’da yasaları devlet yapar” dedi. Devlet camileri kontrol etmeli Almanya’da devletin camileri kontrol etmek zorunda olduğunu kaydeden Volker Kauder, Almanya’da görev yapan imamların hepsinin Almanca konuşmasını istemenin yapay bir tartışma olduğunu söyledi. Kauder,”Ben bütün imamların Almanca konuşmasını beklemiyorum. Bu yapay bir tartışma. İtalyanlar için de kutsal ayin İtalyanca yapılıyor. Sinagoglarda İbranice konuşuluyor. Bunlar kabul edilebilir. Ancak, bizler nasıl faşizmin yeniden gelmemesi için sorumluluk taşıyorsak, Müslümanlar da radikal İslam ve teröre karşı çıkmalı.” İfadelerini kullandı. Kauder, İslam’dan korkmamak gerektiğini de söyledi.