Dışişleri Bakanı Ahmet Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Yunanistan'a kaçan askerlerle ilgili mahkeme kararlarına ilişkin olarak, "Hukuk ortada. Üç kişiyle ilgili bir karar verip, diğer üç kişi ile ilgili başka bir karar verilmesi esasen manidar. Niye böyle oldu? Gerekçeleri görmemiz lazım. Süreci yakından takip ediyoruz. Temennimiz hepsinin Türkiye'ye iade edilmesi" dedi. NATO Dışişleri Bakanları toplantısı için geldiği Brüksel'de AB Konseyi'ndeki görüşmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Yunanistan'a kaçan darbeci askerlerin Türkiye'ye iadesi ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Askerlerden üçünün iadesine, diğer üçünün de iade talebinin reddine karar verildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Oysa bunların sekizi de aynı, darbeci. Tabii ki gerekçelerini de iyi görmemiz lazım. Ama esasen ret kararı verilen üç kişiyle ilgili de itirazda bulunuldu. Arzumuz bir an önce sekiz kişinin de Türkiye'ye iade edilmesi. Bunlar darbeci. Türkiye ve Yunanistan arasında ikili anlaşmalar var. Hukuk ortada. Biz hiçbir zaman 'Hukukun dışına çıkalım' demiyoruz. Ama anlaşmalar, hukuk, uluslararası kaideler ve sözleşmeler ortada. Bu kişilerin iade edilmesi gerekiyor. Üç kişiyle ilgili bir karar verip, diğer üç kişi ile ilgili başka bir karar verilmesi esasen manidar. Niye böyle oldu? Gerekçeleri görmemiz lazım. Süreci yakından takip ediyoruz. Temennimiz hepsinin Türkiye iade edilmesi." NATO Dışişleri Bakanları toplantısında 5 ayrı toplantıya katıldıklarını belirten Çavuşoğlu, bu çalışmaların dışında hem Afganistan hem de Ukrayna toplantılarına da katıldıklarını söyledi. Çavuşoğlu, NATO görüşmeleriyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: "Biz Türkiye olarak pozisyonumuzu, düşüncelerimizi ve NATO?nun karşı karşıya kaldığımız yeni sınamalar ve terör gibi sorunlara karşı hangi adımları atması gerektiğini açıkça söyledik. Verdiğimiz destekleri vurguladık. Çok sayıda ikili görüşmeler yaptık. John Kerry ile NATO marjında son görüşmemiz oldu, yarın Almanya?da bir arada olacağız. İngiltere Dışişleri Bakanı başta olmak üzere 14 dışişleri bakanı ile ikili görüştük. Brüksel?e gelmişken AB yetkilileri ile görüştük. Dün Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ile bir araya geldik. Suriye başta olmak üzere dış politika ve bölgesel konuları değerlendirdik. Birlikte nasıl hareket edeceğiz, AB?nin rolü ney, Türkiye?nin rolünün ne kadar önemli olduğunu dünden beri görüştüğümüz A. Yetkilileri ve dışişleri bakanları vurguluyorlar. Bugün de Timmermans ve Avramopoulus ile göç anlaşması, geri kabul ve vize serbestini konuştuk. Bu konuda Türkiye üzerine düşeni yapıyor. Son üzerinde çalıştığımız kriterler dahil, AB?nin yapması gerekenler, 3 milyar avro artı 3 milyar var, bu miktarın Türkiye?ye ulaştırılması, gönüllülük esası ile yeniden yerleşim gibi aksayan konuları değerlendirdik. Esas itibariyle geri kabul anlaşması ve vize serbestisinin uygulanmasını konuştuk. Biz son çalışmamızı kendilerine ulaştıracağız ondan sonra bir kere daha bir araya gelerek bu işe bir netice koyacağız. Bundan sonra AB ile ilişkilerimizin nasıl devam etmesi gerektiğini açıkça söyledik, duyduğumuz rahatsızlıkları dile getirdik. Son günlerde gerek NATO marjında gerekse buradaki görüşmelerimizde bir yumuşama olduğunu görüyoruz. Türkiye?nin önemine vurgu yapıyorlar. Biz AB?nin önemini yok saymadık. Her zaman Türkiye?nin neden ihtiyaç duyduğunu sağduyulu bir şekilde izah ettik. Özellikle AB ülkelerinin iç politika ve popülizm, yabancı düşmanlığı gibi bir çok sebepten dolayı Türkiye?nin önemini yok saydılar. Biz İkinci Sınıf Muameleyi Kabul Etmiyoruz Ama bir musibet bin nasihatten iyidir derler, son gelişmelerden bu yana daha olumlu tavır takınmaya başladılar. Biz ikinci sınıf muameleyi kabul etmiyoruz. Bizi eşit ortak gibi görmek durumdalar. Biz üye olmak istiyoruz diye biz ikinci sınıf, onlar birinci sınıf değil. Bugün birçok kurumda, NATO?da üyeyiz. Orada eşit olup da burada nasıl birinci sınıfı, ikinci sınıf oluyoruz. Avrupa Konseyi?nin kurucu üyesiyiz, Avrupa Konseyi ile AB?nin çok büyük farkı yok. Bize yapılan bu tür muameleleri kabul etmediğimizi söylüyoruz. Başarısız olan darbe girişimi sonrasındaki yaklaşımlarının yanlış olduğunu söylüyoruz, burada hatalarını kabul ediyorlar. Biz Türkiye olarak her konuda net duruyoruz, AB?nin de bizimle net olmasını istiyoruz.? Kıbrıs Değerlendirmesi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir soru üzerine Kıbrıs müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında yapılan müzakerelerin iki turundan bir sonuç çıkmadığına işaret eden Bakan Çavuşoğlu, birinde Rum tarafının ara istediğini, diğerinde de masadan kalkmak istediğini hatırlattı. Daha sonra bu hatadan dönüldüğünü belirten Mevlüt Çavuşoğlu, "Adada yapılan görüşmelerin ardından müzakerelere yeniden dönülme kararı alındı. Esasen müzakereler de sonuç odaklı olmalı" diye konuştu. Adada çözümün görüşüleceği beşli konferansın 13 Ocak'ta başlayacağına, öncesinde ise tarafların açıkta kalan konuları görüşmeye devam edeceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bizim de arzu ettiğimiz buydu. Sonuç odaklı takvime bağlanan bir süreç olsun artık. İlelebet, ucu açık bir şekilde müzakere yapılmaz. Sonuç da elde edilmez. Herkes şu andaki tablodan mutlu. Burada da gördük bunu" dedi. Türkiye'nin bu süreci her zaman desteklediğini ve desteklemeye devam ettiğini vurgulan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bizden daha güçlü destek veren hiçbir ülke olmamıştır. Buna garanti ülkeler, Yunanistan da dahil. Cumhurbaşkanımızın söylediği bir şey var, biz herkesten bir adım önde olacağız, oluyoruz ve gerçekten de öyle oldu" diye konuştu. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın dün ve bugün Brüksel'deki temaslarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, "Özellikle Avrupa Birliği'nin (AB) ve diğer ülkelerin liderlerinin, dışişleri bakanlarının adadaki gelişmelerle ilgili konularda doğrudan Türk tarafından da bilgi alması sağlıklıdır. Yanlış anlaşılmalar ortadan kalkar, dezenformasyon varsa ortadan kalkar, yanlış yönlendirme varsa ortaya çıkar. Bazen oluyor maalesef. O yüzden de AB yetkililerinin de Akıncı'yı davet etmeleri ve görüşmeleri son derece sağlıklıdır." ifadelerini kullandı. Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin de her zaman diğer liderlerle bu tavsiyede bulunduğunu da sözlerine ekledi.