Faruk ZABCI / LONDRA, () - LONDRA'da yaşayan Hüseyin Ulucan 2008 yılında geçirdiği kalp krizinin ardından kalp yetmezliği çeken ve 'duran bir kalbin' kendisine nakli sonrası sağlığına kavuşan Ulucan, "Ameliyattan önce yürümekte bile çok zorlanıyordum. Nefesim kolayca kesiliyordu. Fakat ameliyattan sonra kendimi çok güçlü hissediyorum. Hastanede hiçbir sorun yaşamadan rahatlıkla yürüyüş yapabiliyorum" dedi. İngiltere'nin Cambridgeshire bölgesinde, kalp ve damar cerrahisinde önde gelen hastaneler arasında sayılan Papworth Hastanesi'nde İngiltere'de ilk kez 'durmuş bir kalp' nakli yapılan Türk hasta Hüseyin Ulucan, muhabiri Faruk Zabcı'ya konuştu. Şimdiye kadar sadece beyin ölümü gerçekleşen ancak kalbi atmaya devam eden hastalardan alınan kalple yapılan nakil işlemi, İngiltere'de ilk kez bütün yaşam fonksiyonları durmuş bir donörden gelen kalple, 60 yaşındaki Hüseyin Ulucan'a yapıldı. MERYEM ULUCAN HASTANEDEN GELEN MEKTUBU SAKLADIM Hüseyin Ulucan'ın eşi Meryem Ulucan, "Eşimin vücudu büyük, kilosu fazla boyu uzun olduğu için bize normal kalp nakli sırası gelmiyordu. Sıra gelmediğinden duran kalp naklini teklif eden mektup bize geldiğinde ameliyat olmasını istemediğim için mektubu üç dört gün sakladım. Böyle bir nakli ilk defa yapacaklar diye korkuyordum" dedi. Hüseyin Ulucan, "Öyle de öleceğim böyle de öleceğim, 'yatacağım' dedim ve gittik hastaneye kabul mektubunu imzalamaya. 'Düşün taşın' dediler. 'Düşünme taşınma yok artık' dedim. Çünkü yürüyemiyordum. Her gün dört tane su hapı içiyordum ki su dışarı gelsin. Dışarı gelmiyordu. 12 gün sonra eve telefon ettiler. Buraya ambulans geldi, Cambridge'deki hastaneye gittik. 12 dakika önce ölmüş bir insanın kalbini alıp makineye bağlamışlar ve daha sonra ameliyat ile bana naklettiler. Şimdi arada büyük fark var. Yürüyebiliyorum, gezebiliyorum, tuvalete gidebiliyorum, nefes alabiliyorum. Ama daha erken üç hafta oldu" diye konuştu: ŞİMDİ O KADAR RAHATIM Kİ. KALKIP GEZİYORUM "Kimse korkmasın ölmüş insanın kalbi de ölmüş demesinler" diyerek tüm kalp hastalarına yeni uygulamayı öneren Hüseyin Ulucan, "Çok şükür eskiden karnım şişiyordu. Ciğerlerim filan hep suyun içindeydi. Nefes alamıyordum. Şimdi o kadar rahatım ki. Kalkıp geziyorum. Bahçeye gidiyorum. Bahçede geziyorum" dedi. KALBİ ÖLMEDİ, BENDE YAŞIYOR Hüseyin Ulucan, "Bana kalbi nakledilen donorun kalbi ölmedi, bende yaşıyor. Organlarını insanlara bağışlamış. Bize kimliği hakkında bilgi vermediler. Biz aileye müteşekkiriz" dedi. Hüseyin Ulucan, İngiliz Sağlık Hizmetleri'nin hastane masraflarını karşıladığı için İngiltere'ye hayatını borçlu olduğunu anlatırken, hemşire gibi her şeyi öğrenen eşi Meryem Ulucan, devlet karşılamasa 175 bin sterlin ödemek zorunda kalacaklarını ve paraları olmadığı için Hüseyin Ulucan'ı kurtaramayacaklarını söyledi. İNGİLİZCESİ OLMADIĞI İÇİN RAHATSIZLIĞINI ANLATAMIYORDU Hüseyin Ulucan 1987'de İngiltere'ye geldi. Londra'da kayınbiraderinin yanında siyah taksi tamirciliğinden hayatını kazanmaya başladı. Türkiye'de 1975 yılında gençlerde Türkiye Spor Yazarları Kulübü (TSYK) adına boks yaparken şampiyon oldu. 2008 yılında Londra'da kalp krizi geçirdiğinden haberi olmadığını söyleyen Hüseyin Ulucan, burada İngilizcesi olmadığı için hastalığını anlatamadığından bir Türk doktoruna gittiğini söyledi. HÜSEYİN ULACAN TÜRKİYE'DE HASTANEYE GİTTİK, İNGİLTERE'Yİ ÖNERDİLER Hüseyin Ulucan, "Türk doktor elimi tutup 'Ya kalbin ya ciğerlerin' dedi ama 'Türkiye'ye gitme' demedi. Biz o halde arabayla Türkiye'ye gittik. Şimdi bu nakilden sonra tekrar arabayla Türkiye'ye gideceğiz. Eşim direksiyona geçecek. Türkiye'de de hastanelere gittik. Onlar da İngiltere'yi önerdiler" diye konuştu. Meryem Ulucan, hastanede nakil sırasında Meryem Ulucan'ın iki kızı ile Hüseyin Ulucan'ın Türkiye'deki ilk eşinden olan biri erkek biri kız çocuklarının, babalarının ölüm tehlikesini düşünerek yoğun bakım önünde sürekli ağladıklarını söyledi. Röportajın sonunda Hüseyin Ulucan artık yürüyebildiğini göstermek için bahçeye yürüyüşe çıktı ve Gördüğünüz gibi artık yürüyebiliyorum. Eskiden hiç yürüyemezdim" dedi. YENİ YÖNTEM Yeni uygulanan yönteme göre, ölümü gerçekleşen donördeki kalp durduktan beş dakika sonra tekrar çalıştırılarak, vücut ısısındaki kan ve gıda takviyesiyle diğer hayati organların da çalışması sağlanabiliyor. Ayrıca bu yöntemle sınırlı zamanda yapılması gereken kalp naklinin, zaman kazandırdığı belirtiliyor. Naklin ameliyattan önce 3 saat boyunca bir kalp cihazında çalıştırılan kalple yapıldığını belirten uzmanlar, yeni yöntemin nakil bekleyen birçok kalp hastası için umut ışığı olması ve kalp nakli sayısını en az dörtte bir oranında artırması bekleniyor.